"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1414 E., 2023/1619 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/110 E., 2023/136 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalının başvurusunun reddine, davacının başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin, davalı Belediyenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun (2886 sayılı Kanun) 35/a maddesi kapsamında ihale ettiği arsa nitelikli taşınmazı satın aldığını, tüm ihale bedelini ödediğini, şartnamede gecikme durumunda aylık %5 gecikme faizinin uygulanacağının belirtildiğini, bunun kanuna aykırı ve fahiş olduğunu, aylık %1,40 dan yapılacak hesaplama ile bu bedelin ödenmesi gerektiğinin davalı Belediyeye bildirildiğini, bu talebin Belediyenin 18.05.2018 tarihli yazıyla reddedildiğini, bu kapsamda Kayseri 2. İdare Mahkemesine başvuruda bulunduklarını, verilen görevsizlik kararının kesinleştiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davası olmak üzere; şimdilik 6.000,00 TL gecikme zammının ödeme tarihininden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalı Belediyeden tahsilini talep etmiş, 06.07.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 934.643,60 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; tacir olan davacının basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle mükellef olduğunu, davacı tarafın taşınmazın ihalesine katılarak en yüksek teklif verdiğini ve 9.000.000,00 TL bedelle ihaleyi kazandığını, davacı tarafın ihale bedellerini geciktirerek taksitler halinde ödediğini, davacı tarafa taksitler konusunda gerekli mehillerin verildiğini, ihaleye konu taksitlerin bitmesine müteakip tapu devri yapıldığını, kesinleşen ihale açısından taksitli ödemelerdeki gecikme cezasının değiştirilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, Belediyelerin Arsa, Konut ve İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışında Dair Genel Yönetmeliğin 16 ncı maddesi uyarınca talepte bulunduğu, bu hükmün tüm arsa satışları için uygulanacağı, bu hüküm gereği gecikme faizi olarak en fazla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (6183 sayılı Kanun) ile belirlenen gecikme faizi miktarının uygulanabileceği, 6183 sayılı Kanunla o tarihte belirlenen gecikme faizi ile davalı ... tarafından uygulanan ve ödenen gecikme faizi arasındaki farkı davacının talep edebileceği, bu doğrultuda hesaplama yapan bilirkişi raporunun yasal, yeterli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 934.643,60 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; ikinci bilirkişi raporu ile hesaplanan toplam alacak tutarı olan 1.053.351,40 TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken, eksik ve hatalı hukuki değerlendirmeye dayalı olarak 934.643,60 TL üzerinden hüküm kurulduğunu, işleyecek faizin reeskont avans faizi olması gerektiğini, yapılan satışın ticari nitelikte bir satış olduğunu, istinaf kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi raporu ile hesaplanan bakiye 118.707,80 TL'nin ıslah ile artırılarak talep edilmesine dair dilekçelerinin Mahkemece reddedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve 1.053.351,40 TL gecikme zammının idari yargıda açılan ilk dava tarihi olan 21.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
2.Davalı vekili; bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazların dikkate alınmadığını, Mahkeme kararına dayanak olan bilirkişi raporunda ikili hesaplama yapılarak zamanında ödenmeyen taksitler için ihale şartnamesi (11.) ve (13.) maddelerine göre aylık %5 üzerinden hesaplama yapıldığını, buna göre yapılan hesaplamanın doğru olduğunu, ihale şartnamenin değişmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dosyasına sunduğu 23.09.2019 tarihli dilekçe içeriği de nazara alınarak kısmi davada ikinci kez ıslahın mümkün olmadığı gözetildiğinde davacının sair istinaf nedenleri yerinde görülmediği, ancak davacının tacir olması ve taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olması nedeniyle ticari iş kapsamındaki dava konusu alacağına avans faizi talep edebileceği halde Mahkemece bu hususun nazara alınmaması, davacının işbu davadan önce aynı alacak istemiyle davalıya karşı idari yargı yoluna başvurduğu ve davanın yanlış yargı yoluna başvuru nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden, idari yargıda davanın açıldığı gerekçesiyle; davalı tarafın başvurusunun reddine, 21.06.2018 tarihi itibariyle davalı idarenin temerrüde düştüğü gözetilmeksizin alacağa eldeki davanın dava tarihinden itibaren faiz işletilmiş olması yerinde görülmediği gerekçesiyle; davalı tarafın başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kabulü ile 934.643,60 TL'nin 21.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince karar tarihiyle İlk Derece Mahkemesi karar tarihiyle yürürlükte olan tarifeye göre vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken tarife üzerinden karar verildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan ihale kapsamında fazla tahsil edildiği ileri sürülen gecikme zammının iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6183 sayılı Kanun'un 51 inci maddesi,
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 68 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2 nci maddesi,
3. Belediyelerin Arsa, Konut ve İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışına Dair Genel Yönetmeliğin 16 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince, 1136 sayılı Kanun ile Tarifenin yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle İlk Derece Mankemesince karar verildiği tarihte yürürlükte olan tarifeye göre hüküm altına alınmış vekalet ücreti takdir edilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacı tarafın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) Bölümünün (3) numaralı bendinin (5) numaralı alt bendinin çıkartılarak yerine "5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 140.810,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.