Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1460 E. 2024/4423 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir alacak davası hükmüne karşı, dayanak senedin sahteliği ve hakimin baskısı iddialarıyla açılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Karara dayanak senedin sahteliğine dair kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti bulunmaması ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacının iddialarının HMK m.375'teki yargılamanın yenilenmesi sebeplerini oluşturmaması gözetilerek, yerel mahkemenin ret kararı ve Daire kararının onanması uygun görülmüştür.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/54 E., 2021/189 K.

Taraflar arasındaki yargılanmanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/193 E., 2012/40 K. sayılı kararına dayanak senedin sahte olduğuna dair Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2004/10594 E., 2005/2259 K., Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/678 E., 2012/490 K., Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/182 E., 2013/165 K., Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/82 E., 2012/610 K., Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/18981 E., 2014/4469 K., Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/20287 E., 2014/4471 K., Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/20947 E., 2014/4471 K. sayılı ilamları bulunduğunu, kararların kesinleştiğini, yargılamanın yenilenmesi istenilen davanın davacısı ...'nun davaya dayanak belgede alacaklı görünen ..., ... ve ...'le birlikte hareket ederek ceza dosyasında sanık olarak yargılandığı sırada yurt dışına çıkarak Ceza Mahkemesindeki yargılamada hileli yollarla kötü niyetli olarak hareket ettiğini, Ceza Mahkemesinde dava zamanaşımı doluncaya kadar ülkeye dönmeyen davacının zamanaşımı geçince dönerek sahte belgeye dayalı davalarla mahkemeyi yanıltıp lehine karar aldığını, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.02.2015 günlü kesinleşmiş kararlarında olayın tam ve doğru olarak değerlendirildiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375/h bendine göre, lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olmasının yargılamanın iadesi sebebi olduğunu, mahkeme hakiminin 1. Asliye Hukuk Hakimi, fetöcü Hakim İrfan Doğan'ın baskı ve etkisi ile hileli biçimde aleyhine karar verdiğini, Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki iki dosyada hileli olarak karar veren Hakim İrfan Doğan'ın aynı zamanda Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimine de baskı yaptığını, fetöcü hakim davalarının yeniden görülmesine dair Askeri Yargıtay Daireleri Kurulundan karar çıktığını, karar veren hakimlerin fetöcü olmasının yeni delil kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/193 E., 2012/40 K. sayılı kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının yargılamanın iadesi sebebi olarak gösterdiği olayların yasada yer almadığını, başka bir davada karar veren Hakim İrfan Doğan'ın dava konusu olayla ilgisiz başka bir suçtan, fetö örgüt üyeliğinden dolayı tutuklanmış olmasının, yargılamanın yenilenmesi sebebi olmadığını, karara tesir eden herhangi bir hileli davranışının söz konusu olmadığını, yargılamanın yenilenmesini isteyenin ileri sürdüğü iddiaların daha önce görülen davada ileri sürüldüğünü, daha önce ileri sürülen sebeplere dayanarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulamayacağını, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleşen Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/193 E. sayılı hükmü için yargılamanın yenilenmesi sebebi olmadığını, yargılamanın yenilenmesini isteyebilmek için üç aylık hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, ceza mahkumiyeti dışında bir kararın yargılamanın iadesi sebebi olamayacağını, hakkında verilen ve kesinleşen bir mahkumiyet kararı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.11.2017 tarihli ve 2017/38 E., 2017/434 K. sayılı kararıyla; yargılamanın iadesi talebinin 6100 sayılı Kanun'un 379/1-a maddesi gereğince kanuni süre içerisinde yapılmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.02.2019 tarihli ve 2018/1560 E., 2019/2137 K. sayılı ilamıyla; Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece yargılamanın iadesi sebeplerinin hangisinin esas alındığı ve süreye ilişkin hangi bendin uygulandığı yeterince açıklanmadan üç aylık süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerin, 6100 sayılı Kanun'un yargılamanın iadesi sebeplerini düzenleyen 375 vd. maddelerindeki yazılı koşullara uymadığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un 375/1-a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, ı ve i maddesi sebeplerine yönelik açılan davanın reddine, 6100 sayılı Kanun'un 375/1-h maddesi sebebine yönelik açılan davanın aynı Kanun'un 379/1-a maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 17.10.2023 tarihli ve 2022/7893 E., 2023/2759 K. sayılı kararıyla, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, ileri sürülen nedenlere göre yargılamanın iadesi sebeplerinin var olmadığı, kararın gerekçesi ile hüküm kısmının birbirine uygun olduğu anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemece delillerinin hiçbirinin değerlendirilmediğini, dosyaya sunulan 24.10.2017 ve 27.10.2017 tarihli uzman görüşleri ile haklılığının ispatlanmış olmasına rağmen soyut ve hatalı karar verildiğini, yargılamanın yenilenmesi talebinin süresinde yapıldığı hususunun da göz ardı edildiğini ileri sürerek, kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülüp kesinleşen alacak davasına yönelik yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sahte olduğu iddia edilen karara dayanak senedin sahteliğine dair verilen ceza mahkumiyetine ilişkin bir karar bulunmadığı ve davalı ...'ın ilgili dosyalarda taraf olmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

18.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.