"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1625 E., 2024/423 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/381 E., 2023/322 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 12.03.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı Bankadan 12.08.2014 tarihinde, 120 ay vadeli olarak 150.000,00 TL değerinde konut finansman kredisi kullandığını, müvekkili krediye konu konutu satacağından ipoteğin fekkine ilişkin kapama tutarını davalı Bankadan yazılı olarak talep ettiğini, 370.000,00 TL tutarında 1. derece ipotek bulunan gayrimenkul üzerindeki ipoteğin toplam 210.000,00 TL'lik risk kapandığı taktirde fek edileceğin müvekkiline bildirildiğini, bildirim tarihinde müvekkilinin kullandığı kredi, ek hesap ve tüketici kredilerinde gecikme olmadığını, sadece kredi kartının iki dönem gecikmesinin mevcut olduğunu, 05.08.2016 tarihli talimat yazısına istinaden 136.000,00 TL ile diğer kredilerin risk bakiyeleri için de 74.000,00 TL olmak üzere toplam 210.000,00 TL'lik iki ayrı EFT'nin dava dışı E.İ. tarafından yapıldığını, aynı gün müvekkilinin kredi kartının kullanıma kapatıldığını ve iptal edildiğini, davalıya çekilmek zorunda kalınan ihtarname masrafları nedeniyle maddi kayba uğradığını, müvekkilinin rızası olmadan tahsil edilen takriben 74.000,00 TL nedeniyle diğer finans kuruluşlarındaki ödemelerinin yapılamadığını ve ödemeler gecikmeye girdiğinden müvekkilinin kredibilitesinin zayıfladığını, kredi notunun düştüğünü ve kredi kullanamaz hale geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 40.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 07.06.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, ipoteğin konut finansmanı kredisi dışındaki borçlara da sirayet ettirilmesi sonucunda gerçekleştirilen 74.261,20 TL'lik tahsilat nedeniyle, müvekkilinin 74.261,20 TL'lik bir kaynaktan mahrum kaldığını, TCMB'nin 09.08.2016 tarihli USD satış kurunun 2,9835 TL olduğunu, müvekkilinin 09.08.2016 tarihinde 24.890,63 USD'lik bir yatırım yapma olanağının elinden alındığını, 24.890,63 USD'nin, işbu dilekçenin yazım tarihi itibariyle TL karşılığının 535.029,06 TL olduğunu, dava tarihi itibariyle 24.890,63 USD'nin TL karşılığının ise 151.158,30 TL olduğunu belirterek, maddi tazminat taleplerini, işbu dilekçe yazım tarihindeki 535.500,00 TL'lik değerinin dikkate alınarak, 151.500,00 TL'ye tamamladıklarını belirtmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, ipoteğin maksimal ipotek olduğunu, davacının doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturduğunu, davacının zararını ve müvekkilinin kusurunu ispat edemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi kurul raporunun içerik ve sonuç itibariyle somut olayın gereklerine uygun, denetime elverişli ve bilimsel nitelikte olduğu, davalı Bankanın davacıya kullandırmış olduğu halihazırda riski bulunan kredileri varsa bu kredileri de kapsayacağından tüm borç ödenmeden ipoteği fek etmeme hakkının olduğu, davacının zararının davalı Bankadan kaynaklı oluştuğunun ispatlanamadığı, davalının tazminatı gerektirecek bir haksız fiilinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delilerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve açık olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin vekalet ücreti dışındaki diğer bütün yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi ile, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; temyize konu karar kesin olarak verilmiş ise de, 07.06.2023 tarihli ıslah dilekçelerinde müvekkilinin toplam zararının 535.500,00 TL olduğunu belirtiklerini, kararın kesin olmadığını, gerek sözleşme, gerek ipotek senedinde yer alan "bankaya olan sair borçların ipotek kapsamına dahil olduğu" şeklindeki ibarelerin haksız şart niteliğinde olduğunu, davalı Bankanın bütünüyle tüketici hukukuna aykırı ve zoraki bir şekilde hukuksuz tahsilâtlar gerçekleştirdiğini, müvekkilinin zararının davalı Bankadan kaynaklı olduğunu, konut kredisi için tesis edilmiş olan ipoteğin diğer krediler için bağlayıcılığı olmayacağını, bilirkişi tarafından davalarını ıslah edebilmeleri için maddi zararın hesaplanmadığını, davalı Bankanın haksız şarta konu ipotek kozunu kullanarak risk değerlendirmesi adı altında tüketici müvekkilini vadesi gelmeyen borçlarını kapatmaya zorladığını, ödeme tarihi itibariyle çekilen diğer krediler nedneiyle borçlarının olmadığını, ek hesaba onay ve rıza dışı tahsilat yapıldığı hususunun göz ardı edildiğini, haksız şart niteliğindeki hükmün tatbiki ile müvekkilinin 74.261,20 TL'lik bir kaynaktan yoksun kalması ve 66.000,00 TL limitli ve tamamına yakını vadesi gelmemiş taksitli alışverişlerini de kapsayan riskten oluşan kredi kartının iptal edilmesiyle, diğer finans kuruluşlarındaki ödemelerinin yapılamamasına yol açıldığını ifade ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Mahkemece Verilen Ek Karar ve Ek Kararın Temyizi
Bölge Adliye Mahkemesince; dava değerinin Dairenin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kaldığı, bu nedenle Dairece verilen kararın kesin nitelikte olduğu, temyiz yolunun açık olmadığı anlaşılmakla, davacının kesin nitelikteki istinaf kararına karşı vermiş olduğu temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiş; ek karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalı Banka tarafından konut kredisi borcu dışındaki borçların da kapatılması için gerçekleştirilen tahsilat nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince; 12.03.2024 tarihli ek kararla, dava değeri temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından davacının temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de, davacı vekili tarafından verilen ıslah dilekçesinde, 535.500,00 TL'lik tazminat haklarını saklı tutarak, maddi tazminat taleplerini 151.500,00 TL'ye artırdıkları anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin 12.03.2024 tarihli temyiz başvuru dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve yeterli olduğu, davacının davasını ispat edemediği, davalının tazminatı gerektirecek bir haksız bir işleminin bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 12.03.2024 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.