"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/55 E., 2023/131 K.
Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 21.11.2011 tarihinde davacının boyun ağrısı şikayeti nedeniyle davalı hastaneye başvurduğunu ve nöbetçi doktorun onayıyla hemşire tarafından kendisine iğne yapıldığını, iğnenin kalçadan enjekte edilmesi sırasında büyük bir acı hissettiğini, devamında da ayağında ağrı ve uyuşmanın sürdüğünü, başka bir sağlık kurumunda yapılan muayene neticesinde yapılan iğnenin kalça ve uyluk düzeyinde siyatik sinir yaralanmasına neden olduğunu öğrendiğini, bu rahatsızlık nedeniyle işlerini de ifa edemediğini, maddi ve manevi zarara uğradığını ve ortaya çıkan bu sonucun davalının kusuru nedeniyle oluştuğunu ileri sürerek; fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle 1.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.03.2023 tarihli ıslah ile birlikte maddi tazminat talebini 156.408,28 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; tıp kurallarına uygun olarak hastaya işlem yapıldığını, davacının kendisine yapılan enjeksiyon sebebiyle değil zaten kendisinde var olan sinir hastalığı sebebiyle şikayetlerinin olduğunu, bunun yanlış uygulamadan kaynaklanmadığını, hastada enjeksiyona bağlı siyatik sinirde bir etkilenme olduğu kabul edilse dahi bunun komplikasyon olarak kabul edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.04.2015 tarihli ve 2012/74 E., 2015/356 K. sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumu tarafından sunulan rapora göre davalı sağlık personeline ve dava dışı doktora herhangi bir kusur ve ihmalin izafe edilmediği, bu nedenle yerinde olmayan maddi tazminat isteminin reddine karar verildiği, manevi tazminat için kusur şartı aranmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat istemine ilişkin davanın reddine, manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabul ile, 3.000,00 TL manevi tazminat takdirine, olay tarihi olan 22.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 15.10.2019 tarihli ve 2016/10764 E., 2019/9910 K. sayılı ilamıyla; dava konusu olayda davalıya atfı kabil bir kusur olup olmadığı hususunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, taraf itirazlarına açıklayıcı cevap verir nitelikte rapor alınarak, bu rapor sonucuna göre maddi ve manevi tazminat talep ve miktarlarının nedenleri de somut bir şekilde gösterilmek suretiyle değerlendirilmesi ve açıklanması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma nedenlerine göre davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediğine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; maddi tazminat talebi bakımından davanın kabulü ile,156.408,28 TL maddi tazminat bedelinin 22.11.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminat bedelinin 22.11.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 16.01.2024 tarihli ve 2023/3482 Esas, 2024/208 Karar sayılı kararıyla, bozma ilamından sonra alınan raporun dosya kapsamına uygun, yeterli olduğu ve itirazları karşıladığı, dosya kapsamındaki belgelere göre davacı ...'nun vefat edene kadar aktif olarak çalıştığı gerekçesiyle davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile karar onanmıştır.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı ve hükmedilen maddi ve manevi tazminata yasal faizin, fiil tarihinden itibaren yürütülmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkil hastanede sağlık hizmeti aldığı tarih 22.11.2011 olduğundan dava tarihinde talep edilmeyen kısmın zamanaşımına uğradığını, Adli Tıp Kurumu raporu ile üniversite heyeti raporu arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, aktüerya raporunun hatalı olması nedeniyle hükme esas alınamayacağını, davacı tarafın tedavi uygulandığı sırada 73 yaşında olduğu dikkate alındığında pasif dönem olarak değerlendirilmesi ve hesaplamaların buna göre yapılması gerekirken davacı hastanın ölene kadar aktif dönem içerisinde kabul edilerek aktüerya hesaplaması yapılmasının hatalı olduğunu, hastanın enjeksiyon sonrası bulguları, sürekli maluliyet gelişen dönemle aynı olduğundan 18 aylık bir iyileşme sürecinin göz önüne alınmaması ve olay tarihinden itibaren maluliyet hesaplamasının %13.2 üzerinden yapılması gerekirken maluliyetin %100 olduğu varsayımıyla yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının geliri herhangi bir belgeye dayanmaksızın hatalı bir şekilde ele alındığını, söz konusu gelir ile iş gücü kaybı arasında bir illiyet bağı bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, bozma ilamına uygun karar verilmediğini, maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hatalı tıbbı işlem nedeniyle oluşan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53, 502 ve 506 ncı maddeleri.
2.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma doğrultusunda inceleme yapıldığı, hükme esas alınan raporların taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, davacının zararının belirlendiği tarih ile ıslah tarihi dikkate alındığında ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğramadığı, dava konusu olay aynı zamanda haksız fiil niteliğinde bulunduğundan kabul edilen tazminatın tümüne olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.