"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1687 E., 2024/293 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/31 E., 2023/398 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı şirketten 85.000 adet marul fidesini 15.000,00 TL bedelle satın aldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde "en son teknoloji ile ve dikkatle kaliteli fide üretimi" yapıldığının beyan edildiğini, bu şekilde davalı şirketin müvekkiline fide kalitesi konusunda garanti verdiğini, davalıdan aldığı fidelerin tümünü 9.600 m²'lik serasına diktiğini, müvekkili ürünün yetişmesi için gerekli tüm şartları sağlamasına rağmen fidelerin yetişme sürecini gerektiği gibi tamamlamadığını ve kendisinden beklenilen özellikte olmadığını, piyasada sarma marul olarak bilinen isminin "bambula" olarak geçen marulların hiçbir şekilde sarmadığını, fidelerin adeta dağıldığını ve marul olduğuna dahi inanılamayacak hale geldiğini, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/28 D.İş sayılı tespit dosyası ile yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda, müvekkiline hiçbir kusur atfedilmediğini ve marulların üreticinin beklentilerine cevap verebilecek durumda olmadığının tespit edildiğini, davalı tarafından hatalı olarak üretilen ayıplı mahsullerin müvekkiline satıldığını belirterek, tarım bilirkişisinin hesaplamasından sonra artırılmak üzere şimdilik 15.000,00 TL maddi zararın davalı tarafça tazminini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili şirketin yokluğunda tespit yapıldığını, tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, alınan raporda davacının serasından alınan numunelerde müvekkili şirketten kaynaklı bir hastalık tespit edilmediğinin belirtildiğini, müvekkili şirketin fide üretim tesisinin İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerince rutin olarak kontrol edildiğini, şirket tarafından devamlı dezenfekte edildiğini, müvekkilinin fideliğinden bir hastalık geçmesinin mümkün olmadığını, davacı ile birlikte müvekkili şirketten aynı gün marul fidesi alan ve diken dava dışı kişilerin marullarında herhangi bir hastalığın tespit edilmediğini, tohum firması yetkilisinin davacının serasında devamlı kontrollerini yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece, Seydikemer İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne ve davalı şirkete müzekkere yazılarak, fidelerin pasaportlu olarak satılıp satılmadığı, fidelerin fidelikten çıkmadan önce Tarım İl Müdürlüğündeki yetkili ve görevli kişiler tarafından "herhangi bir hastalık yoktur ve sevk edilebilir" izni ile sevk edilip edilmediği, fidelerin kontrolden geçip geçmedikleri, satışa izin verilip verilmediği hususlarının sorulduğu, müzekkereye cevap verildiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi kurul raporlarında, oluşan zarardan davalının doğrudan sorumlu olduğunu ortaya koyan objektif bir bilgi ve belge olmadığı, marul bitkilerinin normal gelişim gösterememesinin kaynağının heyetlerince net olarak belirlenemediği sonuç ve kanaatine varıldığı, tüm dosya kapsamından ve alınan bilirkişi raporuna göre marul fidelerindeki sorunun davalı yanın kusuruna dayandığı ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından ve alınan bilirkişi raporuna göre, marul fidelerindeki sorunun davalı yanın kusuruna dayandığının ispat edilemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı şirketin İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından kontrol edilip edilmediği, yapılan kontrollere ilişkin herhangi bir olumsuzluğun bulunup bulunmadığı, üretilen fidelere ilişkin Pasaport Kaydı ve Kontrol Raporlarının olup olmadığının sorulmadığını, ilgili dönem itibariyle söz konusu bilgi ve belgelerin Mahkemece celbi talep edilmiş ise de, buna ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadığını, müvekkilinin mesleki yeterliliğe sahip olduğunu, belirtilen sıcaklık değerleri doğrultusunda daha önceleri birçok defa Iceberg türü marul yetiştirdiğini ve verim aldığını, marulların gereği gibi yetişmemesinde doğru sıcaklığın sağlanamama olasılığının mantık kurallarına aykırı olduğunu, fosfor miktarının söz konusu zarara sebebiyet vermediğini, potasyum miktarının fazla olmasının bitkiye etkisinin bilirkişilerce değerlendirilmediğini, sadece bitkideki olumlu katkısından bahsedildiğini, bitki bünyesinde Metrubizin ot ilacının bulunmasının rapordan da anlaşılacağı üzere gayet doğal olduğunu, zaten bilirkişinin de ilacın geniş yapraklı bitkilerin yetiştiriciliği sırasında kullanıldığını belirttiğini, 9 buçuk dönüm seraya 15.000 adet fide dikildiğini ve bu 15.000 fideden 1 tanesinin dahi olması gerektiği gibi yetişmediğini, bu hususun bile meydana gelen zararda müvekkiline ya da dış etmenlere herhangi bir kusurun atfedilemeyeceğini gösterdiğini ifade ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalı tarafından davacıya satılan marul fidelerinin ayıplı olduğu iddiası ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yargılama sırasında alınan bilirkişi kurul raporlarının birbiriyle uyumlu ve denetime elverişli olduğu, marul fidelerinin normal gelişim gösterememesinin kaynağının net olarak tespit edilemediği, marul fidelerinin ayıplı olduğunun ispat edilemediğinin anlaşılmış olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.