Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1801 E. 2024/2048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Alacak davasında istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Hem davacı hem de davalı yönünden temyize konu edilen miktarların, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması ve davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin davacı vekilinin temyiz istemine bağlı olması gözetilerek, davacı ve davalı vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1499 E., 2023/2922 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/409 E., 2019/57 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile (asıl ve katılma yoluyla ve duruşma istemli olarak üzere) davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı taraf yönünden temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı vekilinin duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre; davacı yönünden reddedilen ve temyize konu edilen miktar 187.138,60 TL, davalı yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 149.900,60 TL olup, her iki miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı ve yine davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteğinin de karşı tarafın (davacı vekilinin) temyiz istemine bağlı olduğu göz önüne alınarak, davacı ve davalı vekillerinin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesi ile davalı vekilinin (asıl ve katılma yoluyla) temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı (miktardan) REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.