Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1810 E. 2024/3343 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında kurulduğu iddia edilen adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin davada, davacı tarafından talep edilen kâr payı alacağının miktarının tespiti ve tahsili.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin onama kararı, İlk Derece Mahkemesi'nin gerekçesinde hangi raporun esas alındığının belirtilmemesi ve hüküm fıkrasında belirtilen alacak miktarı ile tasfiye raporunda belirtilen miktar arasında çelişki bulunması nedeniyle usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/16 E., 2024/75 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/304 E., 2023/539 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında Rusya'da yapılacak olan olimpiyat inşaatında kullanılacak parke, bordür, kaldırım taşlarının imalatı ile ilgili adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, işi yürüten müvekkilinin ödemeleri yaptığını, ancak davalı şirketin hak edişleri almasına rağmen müvekkiline kâr payı ödemesi yapmadığını ileri sürerek; adi ortaklığın tasfiyesi ve müvekkilinin kâr payının tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 03.02.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.470.475,54 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili ile dava dışı firma arasında yapılan sözleşmede davacı taraf olmadığı gibi adının da sözleşmenin hiçbir yerinde geçmediğini, bu nedenle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; verilen 30.06.2021 tarihli kararın, Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli kararı ile hükme esas alınan 31.01.2020 tarihli asıl rapor ile 10.12.2020 tarihli ve 10.12.2020 tarihli ek raporlarda Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişilerin, davacının 2.470.475,54 TL alacaklı olduğunu açıkladıkları, raporların, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadıkları, Mahkemece; taraflar arasındaki 15.08.2013 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin ikinci paragrafında yer alan tasfiye maddesi de dikkate alınarak, adi ortaklığın tasfiyesine yönelik uyuşmazlığın kararda maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek, çözümlenmesi gerekirken, bu konuda inceleme ve değerlendirme yapılmadan, adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin deliller hiç toplanmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kaldırılıp yeniden inceleme ve değerlendirme yapılması için iade edildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında tespit olunan eksik hususlara yönelik olarak gerekli tahkikat yapılıp bilirkişiden tasfiye raporu alındığı, tarafların ... Olimpiyat projesi işindeki adi ortaklıklarını tasfiyesi ve sözleşme kapsamında davacıya verilmesi gerekli alacak miktarının kaldırma kararı öncesindeki heyet raporunda belirlendiği üzere 2.470.475,54 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 2.470.475,54 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ayrıca davacının sözleşme tarafı olmaması nedeni ile davanın öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile davalı arasında tasfiyeyi gerektiren ortaklığın bulunmadığını, kaldırma kararı yerine getirilmeden gerekçeli karar tesis edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte tasfiyenin 3 aşaması tamamlanmadan karar verilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece, Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli kaldırma kararına uyulmasına karar verildiği, adi ortaklığa atanan tasfiye memuru tarafından düzenlenen raporun dosyaya kazandırıldığı, 13.09.2023 tarihli tasfiye memuru raporunda; adi ortaklığın tasfiye edilmesi neticesinde davacının talep edebileceği kâr payı alacağının 2.470.475,54 TL olduğu'nun belirtildiği, Mahkemece, verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinafta sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında kurulduğu iddia edilen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile kâr payının tespit edilerek tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile davacının kar payı alacağı istemine ilişkin olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince tasfiyenin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden denetime elverişli tasfiye raporu alınması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine iade edildiği, İlk Derece Mahkemesince '' tespit olunan eksik hususlara yönelik olarak gerekli tahkikat yapılıp bilirkişiden tasfiye raporu alındığı, taraflar arasında ... Olimpiyat projesi işindeki adi ortaklığın tasfiyesi ve sözleşme kapsamında davacıya verilmesi gerekli alacak miktarının bulunduğu ve bu miktarın da kaldırma ilamı öncesindeki heyet raporunda belirlendiği üzere 2.470.475,54 TL olduğu kabul edilip tasfiye raporu da hazırlandığı'' gerekçesiyle davanın kabulü ile 2.470.475,54 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verildiği, bu kararın davalı tarafça istinafı üzerine ise, Bölge Adliye Mahkemesince ''adi ortaklığa tasfiye memuru atanarak, tasfiye memuru tarafından düzenlenen raporun dosyaya kazandırıldığı, 13.09.2023 tarihli Tasfiye Memuru Raporunda;" Adi ortaklığın tasfiye edilmesi neticesinde davacının talep edebileceği kâr payı alacağının 2.470.475,54 TL olduğu" nun belirtildiği, bu raporun hükme elverişli olduğu, Mahkemece verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

Ne var ki, İlk Derece Mahkemesi kararında, hangi raporun hükme esas alındığı belirtilmediği gibi, 2.470.475,54 TL'nin hüküm altına alındığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen 13.09.2023 tarihli tasfiye raporu incelendiğinde; bu raporda davacı alacağının ''2.301.840,04 TL '' olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ile hüküm fıkrası çelişkili olması usul ve Kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

2. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.