Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1937 E. 2025/1019 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirket ile akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve mahrum kalınan kira bedeli talep edilmesi üzerine, davalı şirketin fesih tarihinde yürürlükte olan kanun uyarınca organizasyon ücreti iadesi yükümlülüğü bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 7292 sayılı Kanun ile değişik 6361 sayılı Kanun'un 39/A maddesi uyarınca, sözleşmenin fesih tarihi olan 26.05.2022 tarihinde yürürlükte olan hükümler gereğince organizasyon ücretinin iadesine karar verilemeyeceği, davacının kira bedelinden kaynaklanan taleplerinin yerinde olmadığı ve davacının sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini ispatlayamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3913 E., 2024/446 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/526 E., 2023/450 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında 15.10.2020 tarihli sözleşme tarihinden 14 ay sonra yani 15.12.2021 tarihinde teslim edilmek üzere ev alım satımına ilişkin 280.000,00 TL bedelli ön ödemeli sözleşme imzalandığını, davalının ara ödeme koşuluyla teslimi 12 aya düşüreceği vaadine güvenerek ara ödeme yaptığını, evin belirlenen tarihte teslim edilmediğini, müvekkili tarafından 150.000,00 TL ödendiğini, ödenen miktarın gerçek değeri aynı ev için 400.000 TL kıstasında olduğunu, ayrıca davalının temerrüdü nedeniyle müvekkilinin elde edeceği kiralardan mahrum kaldığını ileri sürerek, müvekkilinin ödediği miktarın şimdiki enflasyon oranına göre ve mahrum kaldığı kira alacağının faiziyle birlikte toplam 400.000,00 TL olarak tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşmede ve 07.04.2021 tarihli BDDK yönetmeliğinde yer alan iade süresi dolmadan muaccel hale gelmeyen alacağı için dava açıldığını, davacının iddiasının aksine Dört Ay Teslimat Erteleme Dilekçesi'ni sunduğunu akabinde de serbest iradesi ile müvekkili şirketin yalnızca teklif ettiği Teslimat Tarihinin Yeniden Planlanması ve Taksit İndirimi Protokolü'nü kabul ederek imzaladığını, kararlaştırılan çalışma bedelinin haksız şart olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında sözleşme imzalandığı, davacının sözleşmenin her sayfasını imza altına aldığı ve sözleşme hükümlerinin 6502 sayılı yasa kapsamında haksız şart içermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davacının tasarruf birikimi ve organizasyon bedeline ilişkin davasının 140.001,26 TL'lik kısmı yönünden, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının tasarruf birikimi ve organizasyon bedeline ilişkin davasının 9.998,74 TL'lik kısmı yönünden, davanın esastan reddine, davacının yoksun kaldığı kira bedeli ve haklı fesih iddiasına dayalı maddi tazminat talebi olarak, davasının 250.000,00 TL'lik kısmı yönünden de, davanın esastan reddine, konusuz kalan dava yönünden, davalı şirket, hakkında dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, yapılan yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin tamamının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı tarafın tam kusurlu ve kötüniyetli olup temerrüde düştüğünü, müvekkilinin kira bedelinden yoksun kaldığını bu sebeplerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği iddiasına dayalı, ödediği bedelin iadesi ve mahrum kalınan kira bedelinden doğan zararının tazmini istemine ilişkindir.

1. 07.03.2021 tarihli ve 31416 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un; 1. maddesi ile 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (j) bendi; “j) Organizasyon ücreti: Müşterilerin tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında ödeyecekleri tutarı,” 7 nci maddesi ile aynı Kanun’a eklenen 39/A maddesinin birinci fıkrası; “Tasarruf finansman sözleşmesi,belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşmedir.” hükmünü, ikinci fıkrası ''Müşteri, tasarruf finansman sözleşmesinin tasarruf dönemi bitimine kadar sözleşmede fesih hakkına sahiptir. Şirket, müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması hâlinde organizasyon ücreti bedeli dışında kalan toplam birikim tutarını, Kurulca belirlenecek süre içerisinde müşteriye iade etmekle yükümlüdür. Müşterinin talebi ile tahsisat ileriki bir tarihe ertelenebilir, erteleme hâlinde müşterinin sözleşmedeki hak ve yükümlülükleri saklı kalır. Tasarruf finansman sözleşmeleri, müşterinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumu haricinde, şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilemez.'' hükmünü içermektedir.

Açıklanan bu kanun hükümleri yürürlüğe girmeden önce, tüketici ile şirket arasında akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin feshedilmiş olması (veya feshi için mahkemeye başvurulmuş olması) koşuluyla, tüketici tarafından açılan (alacak veya itirazın iptali istemli) davalarda, tüketici tarafından şirkete ödenmiş olan organizasyon ücretinin iade edilmesi gerektiğine karar verilmiştir (Emsal; Dairemizin 2020/3408 E. 2021/6024 K. sayılı onama kararı).

2.Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının fesih iradesini arabuluculuk son tutanağının imzalandığı 26.05.2022 tarihinde bildirdiği ve fesih tarihi olarak, bu tarihin kabulü ile, sözleşme uyarınca davalı şirketin davacıya 09.08.2022 tarihinde 140.001,26 TL iade ettiği, bu kısım yönünden davanın konusuz kaldığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, sözleşmenin 26.05.2022 tarihinde feshedildiği kabul edildiğine göre, bu tarihte yürürlükte bulunan 6361 sayılı Kanunun 39/A maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre organizasyon ücretinin iadesine karar verilemeyeceği dikkate alınarak davalı şirketin, davacıya tasarruf birikimi ve organizasyon bedeline ilişkin davasının 9.998,74 TL'lik kısmını iade yükümlülüğü bulunmadığı, davacının kira bedelinden kaynaklanan taleplerinin yerinde olmadığı ve davacının, sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğine ilişkin iddialarını ispat edemediği de anlaşılmakla yukarıda açıklanan nedenlere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.