"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1542 E., 2023/1984 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2019/186 E., 2022/199 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin oğlu ...'ın Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/222 E., 2008/12 K. sayılı dosyası ile ceza aldığını, temyiz aşamasında savunulması için davalı avukat ile anlaşıldığını ve 4.000,00 TL peşin verildiğini, 22.02.2008 tarihli vekaletnamenin ceza dosyasına 03.03.2008 tarihinde sunulduğunu, müvekkilinin oğlu ...'in aynı Mahkemenin 2008/44 E. sayılı bir başka dosyasındaki davası için de taraflar arasında 28.03.2008 tarihli Avukatlık Sözleşmesi
akdedildiğini ve davalıya 4.000,00 TL daha ödeme yapıldığını, 2007/222 E.
sayılı dosyada davalının kararı temyiz etmediğini öğrenmesi üzerine müvekkilinin bir
başka avukat ile 6.200,00 TL karşılığında anlaştığını,
2008/44 E., 2008/145 K. sayılı dosya ile ...'e 3.500,00 TL adli para cezası
verildiğini, para cezasını ödemesi için davalıya gönderilen para maliye veznesine eksik yatırıldığınıdan davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkili bu süre zarfında ikamet ettiği Fransa'dan Türkiye'ye geldiğinden otobüs ve uçak bileti masrafı yapmak zorunda kaldığını, bu
nedenle çalışamadığını, manevi olarak da büyük bir acı yaşadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 70.000,00 TL maddi, 1.000.000,00 TL manevi tazminatın dava
tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı ile aralarında herhangi bir vekalet ilişkisi bulunmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ve
oğlunun herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının davaların takibi ile ilgisi bulunmayan
Türkiye'ye geliş-gidiş masraflarını kendisine yüklemeye çalıştığını, davacının oğlu ...'in cezalandırılmasına ilişkin Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin
2007/222 E. sayılı dosyasında verilen kararın temyiz edildiği gibi, Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin
2008/44 E. sayılı dosyasında hükmedilen 3.500,00 TL para cezasının tamamının maliye
veznesine yatırıldığını, davacının oğlu adına ödediği bir kısım
vekalet ücretini maddi zarar olarak kendisinden talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının oğlu ...'e istinaden davacı ile davalı avukat arasında 24.03.2008 tarihli sözleşme yapıldığı, işin konusunun Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/44 E. sayılı dosyası olduğu, dava dışı ...'in davalı avukat tarafından sözleşme konusu iş nedeniyle savunulmasındaki avukatlık hizmeti ile ilgili şikayeti olmadığı, uyuşmazlığın karar kesinleştikten sonra kararın infazı ile ilgili olduğu, maliye veznesine ödenmek üzere gönderilen 3.500,00 TL'nin 1.100,00 TL'sinin davalı tarafından para cezası olarak yatırıldığı, bakiye kısmın ise davalı tarafça vekalet ücretine mahsup edilerek uhdesinde tutulduğu, davalının bu nedenle ...'e verilen para cezasının hapse çevrilmesine sebep olduğu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından davalı avukata gönderilen paralardan, ödenen bedeller mahsup edilmek suretiyle 1.795,45 TL davacının fazla ödeme nedeniyle zararının oluştuğu kanaatine varıldığı, davacının Türkiye'ye gelmesinin davalının eyleminden kaynaklandığına ilişkin zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi nedeniyle manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle, davacının maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 1.795,45 TL maddi tazminatın 26.04.2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; Mahkemenin bilirkişi raporundaki tespitleri dikkate almadığını, dosyada mevcut yazılı delillere rağmen taraflı ve muğlak tanık beyanlarının esas alındığını, müvekkilinin yaptığı masraf ve uğradığı zarara ilişkin taleplerinin haksız yere reddedildiğini, Mahkemenin zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı şeklinde hatalı gerekçe oluşturduğunu, davalı avukatın eylemleri sebebiyle Baro tarafından meslekten ihraç edildiğini, müvekkilinin yaklaşık 14 yılının manevi elem, acı ve ızdırap içinde geçtiğini, buna rağmen manevi tazminat taleplerinin hatalı olarak reddedildiğini, maddi tazminat taleplerinin eksik olarak hüküm altına alındığını ifade ederek, kararı istinaf etmiştir.
2. Davalı vekili; müvekkilinin uhdesinde tuttuğu paranın sözleşmeden kaynaklanan vekalet ücret alacağı olup hapis hakkına konu yapılabileceğini, müvekkilinin vekalet hizmetini davacının oğlu ...'e verdiğinden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ifade ederek, kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı aleyhine hüküm altına alınan alacak tutarı 1.795,45 TL olup, karar tarihi itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından İlk Derece Mahkemesinin kısmen kabule ilişkin kararının kesin nitelikte olduğu, asıl vekalet ilişkisinin davalı avukat ile davacının oğlu arasında bulunduğu, Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/222 E. sayılı dosyasında davacının oğlunun başka bir avukat tarafından temsil edildiği, nitekim verilen kararın bu vekil tarafından temyiz edildiğinin görüldüğü, davacının oğlunun halihazırda bir vekili varken sonradan başka bir avukata da vekalet vererek avukatlık ücreti ödemesinden kaynaklı zararını illiyet bağı bulunmadığından davalı avukattan talep etme imkanının olmadığı, davacının talep ettiği masraflar yönünden, zarar ile davalının eylemleri arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, davalı avukatın kendisine gönderilen parayı eksik yatırarak davacı ile aralarındaki vekalet ilişkisine aykırı davrandığı, davalı avukatın sözleşmeye aykırı davranışı neticesinde kişilik hakları ihlal edilen dava dışı davacının oğlu olduğundan manevi tazminata ilişkin yasal koşulların somut olayda oluşmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, müvekkili ile davalı arasında yazılı olmayan sözleşmelerin de olduğunu ifade ederek, kararı temyiz etmiştir.
2. Katılma yoluyla davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekilin özen sorumluluğunu yerine getirmemesi neticesinde doğan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "Vekâlet Sözleşmesi" başlıklı 502 nci, "Sadakat ve özen gösterme" başlıklı 506 ncı, "Hesap Verme" başlıklı 508 inci maddeleri.
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 34 ve 166 ncı maddesi.
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 58 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalı avukatın sözleşmeye aykırı davranışı neticesinde davacının kişilik hakları ihlal edilmediğinden davacı yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği, 1136 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca davalı avukatın hapis hakkını kanunun öngördüğü amaca uygun şekilde ve gereği gibi kullanmadığı, kendisine gönderilen paranın bir kısmını yatırmayarak müvekkilinin adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine neden olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yerinde ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.