Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2004 E. 2024/4239 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebinde, cezai şartın indirim konusu yapılıp yapılmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, davalının tacir olmadığı ve gelirinin belirtilen hadlerin altında kaldığı gözetilerek cezai şartın yarı oranında indirilmesi suretiyle hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/917 E., 2022/1064 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu (2886 sayılı Kanun) kapsamında yapılan ihaleyi kazanması sonucu düzenlenen 14.12.2009 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli, yıllık 760.000,00 TL bedelli kira sözleşmesi ile Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bulunan 100 m²'lik yeri kantin ve bahçe yeri olarak kullanmak üzere kiraladığını, başhekimliğe yazılan 07.01.2010 tarihli yazı ile Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 27.12.2009 tarihinde davalı tarafından işletilen büfede "esrar maddesi bulundurmak ve satmak" suçu nedeniyle gözaltı işleminin gerçekleştiğini, kafenin alt katında esrar içildiği ve büfenin soyunma odası olarak kullanılan bölümünde de temin edildiğinin anlaşıldığı belirtilerek gerekli önlemlerin alınması hususunun bildirildiğini, bu itibarla sözleşmenin (8), (14) ve (41.) maddeleri gereğince kira sözleşmesi feshedilerek, kesin teminatın irad kaydedilmesine ve son bir yıla ait kira bedelinin tazminat olarak tahsiline karar verildiğini, davalıya 760.000,00 TL tutarındaki son bir yıl kira bedeli miktarındaki tazminatı idareye ödemesi gerektiğine ilişkin 16.02.2010 tarihli yazının 24.02.2010 tarihinde tebliğ edildiği halde herhangi bir ödeme yapılmadığından 760.000,00 TL tutarındaki tazminatın tahsili için aleyhine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalı tarafından kiracılığın tespitine ve feshin geçersizliğine yönelik olarak açılan muarazanın meni davasının reddine karar verildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kantinin şartlara uygun olarak yıllarca hizmet verdiğini, kantin olarak kullanılan taşınmazda davacının iddia ve beyanlarının aksine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiğini, ihtilafın giderilmesinde 2886 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağını, suçlamaya binaen Üsküdar Belediye Başkanlığınca ruhsat iptali işleminin İstanbul 7. İdare Mahkemesi Başkanlığının 2010/279 E. sayılı dosyası ile iptaline karar verildiğini, böylece işletme ruhsatının iptaline dayalı sözleşmenin feshi işleminin geçersiz olduğunu, haksız fesih nedeniyle cezai şart istenemeyeceğini, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/373 E., 2013/447 K. sayılı ilamının bekletici mesele yapılması gerektiğini ve davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile cezai şart bedelinin fahiş olduğu dikkate alınarak Mahkemece resen indirim yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 24.05.2016 tarihli ve 2014/76 E., 2016/403 K. sayılı kararla; davanın kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 14.11.2019 tarihli ve 2019/4267 E., 2019/9155 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, dayanak 14.12.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 14. maddesinde, "...Kiracının fesih talebinde bulunması kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesi, 2886 sayılı DİK’nin 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek, kesin teminatı gelir kaydedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir...", özel şartlar (43.) maddesinde ise; ''Kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi halinde kira sözleşmesi 2886 sayılı Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek olmaksızın İdarece feshedilecek,kesin teminatı irat kaydedilecek ve son bir yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilecektir" düzenlemelerinin bulunduğu, davacının talep ettiği alacağın 6098 sayılı Kanun'un 179 vd. maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğinde olduğu, tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de kararlaştırılan ceza tutarının borçlunun iktisaden sarsılmasına, çöküntüye uğramasına neden olacak ise indirim istenebileceği, Mahkemece davalı kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak tacir olması halinde; cezai şartın davalının iktisaden çöküntüye uğramasına yol açıp açmayacağının, tacir olmadığının tespiti halinde ise cezai şartın aşırı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının ticaret sicilinde tacir kaydı olmadığı, vergi dairesinden gelen müzekkere cevabına göre gelirinin belirtilen hadlerin altında kaldığından esnaf olduğu, bu sebeple davalının ekonomik durumu, davacı alacaklının menfaati, dosya kapsamındaki deliller ve Kanun'un amir hükmü göz önünde bulundurularak cezai şartın yarı oranda indirilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 380.000,00 TL asıl alacak ve 121.505,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 501.505,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairece verilen 20.12.2023 tarihli ve 2023/2094 E., 2023/3860 K. sayılı ilamla; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, ek raporda cezai şarttan %50 oranında indirim öngörülerek hukuki konuda görüş bildirildiğini, hakkaniyete ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak cezai şartın fahiş oranda indirildiğini ileri sürerek, kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Kanun'un 179 ve 182 nci maddeleri.

2.04.02.1959 tarihli 21/9 sayılı ve 09.05.1960 tarihli Yargıtay İçtihadı birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, uyulan bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmış olmasına, bozma ilamı ile kesinleşen hususların yeniden değerlendirilemeyeceğine göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

2.320,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

18.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.