"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/418 E., 2022/440 K.
Mahkeme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece kararın onanmasına dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı şirketin ... Caddesi, 39 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan dükkanda, İstanbul ... Noterliğinin 26.03.2004 tarihli ve 05744 sayılı kira sözleşmesiyle kiracısı olduğunu, kiralanana ait 22.10.2006 ile 21.10.2008 döneminde faiz hariç ödenmeyen toplam 1.549.800,00 USD kira parasının tahsili amacıyla müvekkili tarafından başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, davalı şirkete İstanbul .... Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile kira sözleşmesinin 22.10.2006 tarihinden itibaren yenilenmeyeceğinin ve kiralananın sözleşme sonu olan 21.10.2006 tarihinde boşaltılarak teslim edilmesi gerektiğinin aksi takdirde 5393 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerine göre Beşiktaş Kaymakamlığınca tahliye edileceği hususunu içeren tebligatın adres yetersizliğinden 02.09.2006 tarihinde iade olunduğunu, dolayısıyla söz konusu ihtarnamenin karşı tarafa tebliğ edilmediğini, bu nedenle başka bir işlem yapılmayıp sözleşme feshinden vazgeçilmiş olduğundan, davalının halen müvekkilinin kiracısı olduğunu, ortada borçluya tebliğ edilmiş geçerli bir fesih ihbarı bulunmadığını ileri sürerek; fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafın itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kira sözleşmesi davacı tarafça 20.08.2006 tarihli ihtar ile feshedildiğinden ancak fuzuli işgale ilişkin tazminat talebinde bulunulabileceğini, kiralanan istifadesine tam olarak sunulmaması nedeniyle müvekkili şirket tarafından açılan kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin davanın derdest bir dava bulunduğunu, kiralanana ruhsat alınamadığı halde kullanılmayan mecur için kira bedeli ödendiğini, proje onayı süreci uzadığından hiç faaliyete başlanılmadığını, kiralananın ayıplı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 30.12.2014 tarihli ve 2009/13 E., 2014/605 K. sayılı kararla; kesinleşen uyarlama davasında dayanılan gerekçe içeriğinden kiralananın kiralama amacına uygun bir şekilde kiracıya teslim edilmediği, kiralanana ruhsat verilmediği, projenin onaylanması işinin kiraya veren tarafından yapılması gerektiği halde bu işlem uzun yıllar sürdüğünden kira sözleşmesinin aynı şartlarla kendiliğinden uzamış sayıldığının kabul edilmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 08.12.2016 tarihli ilamıyla; kiralananın 2886 sayılı Yasa hükümlerine göre kiraya verildiği, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona erdiğini, bu nedenle davanın ecrimisil hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 04.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda 22.10.2006 ile 21.10.2008 tarihleri arasındaki ecrimisil bedelinin toplam 1.742.564,07 TL, takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz miktarının ise 93.470,48 TL olduğu, sözleşmenin bitimi ile sözleşme hükümleri artık uygulanamayacağından sözleşmede yazılı olduğu gibi döviz üzerinden ecrimisil hesabı ve 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesine göre döviz türü üzerinden faiz hesabı yapılamayacağı, alacak miktarının yargılama sonucu belirli hale geldiği ve likit olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, takibin 1.742.564,07 TL asıl alacak, 93.470,48 TL işlemiş faiz toplamı olan 1.836.034,55 TL olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
Dairenin 17.01.2024 tarihli ilamıyla; davalı tarafça kiralananın öncesinde kiraya verene teslim edildiğine dair bir delil sunulmadığı, hava fotoğraflarına ilişkin delilin ise delil listesinde yer almadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsallerden de yararlanmak suretiyle ecrimisil bedelinin belirlendiği, bilirkişi raporunun bozma içeriğine uygun, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Sebepleri
1. Davacı vekili; fazlaya dair talep yönünden verilen red kararının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazların dikkate alınmadığını, asıl alacak miktarının takipte belirtilen miktardan düşük hesaplandığını, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek, kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının davasını ispat edemediğini, hesaplamanın hatalı olduğunu, işgale yönelik bir iddia bulunmadığını, kiralananın 21.10.2006 tarihinde fiilen elinden alındığını, taşınmaz üzerindeki yapıların yıktırıldığını ve her tarafının açık hale geldiğini, bu haliyle anahtar tesliminin mümkün olmadığını, kiralanan alanın açık otopark olarak kullanıldığını, buna ilişkin hava fotoğraflarının dosya arasına alınmasının talep edildiğini ancak alınmaması nedeniyle eksik inceleme ile karar verildiğini, talep edilen dönemde kiralananın müvekkilinin işgali altında olduğunu davacının ispatlayamadığını, kiralananın 21.10.2006 tarihinde tahliye edildiğinin bizzat davacı beyanlarından anlaşılmakta olduğunu, ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu, icra takibinde kira alacağı talep edildiğinden davanın reddi gerektiğini, ecrimisil bedelin hesaplamasının komisyon tarafından yapılması gerektiğini, mevzuattaki düzenlemeye uyulmadığını, vekalet ücretinin fahiş hesaplandığını ileri sürülerek, kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ecrimisil alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Karar düzeltme yoluyla incelenen kararda belirtilen gerekçelere, davalı tarafça kiralananın kiraya verene teslim edildiği iddiasının ispatlanamadığı ve bilirkişi raporunun bozma içeriğine uygun, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harçları ile para cezalarının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi