Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2096 E. 2025/414 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda inceleme yapıldığı ve bozmanın kapsamı dışında kalan hususların incelenmesinin artık mümkün olmadığı gözetilerek, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/803 E., 2024/59 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda kabul edilen bölümün duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalılar vekillerinin duruşma isteklerinin reddine, temyiz dilekçelerinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; 2003 doğumlu müvekkili ...'nin 2011 yılı Haziran ayında davalı şirkete ait hastanede, diğer davalı doktor tarafından sünnet edilmesine bağlı gelişen olaylar sonucunda, sünnet işleminin hatalı uygulanması nedeniyle birçok operasyona maruz kaldığını ve bu bağlamda çalışma gücünü kaybettiğini ileri sürerek; müvekkillerinden anne ve baba için iş ve güçten kalma ve tedavi giderleri kapsamında ayrı ayrı 10.000,00 TL maddi ve çekilen acı ve ızdıraplar nedeniyle ayrı ayrı 125.000,00 TL manevi; küçük ...'nin en az 3 yıl hayata geç atılacak olması sebebiyle ugradığı maddi kayıplar kapsamında 30.000,00 TL maddi ve küçük yaşta çekilen acı, ızdıraplar ve hayat boyunca iktidarsız kalması nedeniyle küçük için 400.000,00 TL manevi tazminatın hatalı sünnet tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminatın, sadece anne-baba için refakatçilik nedeniyle oluşan zarar kapsamında talep edildiğini açıklamıştır.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; sünnet operasyonunun tıbbi bir zorunluluk olmamasına rağmen ailenin isteği doğrultusunda gerçekleştirildiğini, operasyon öncesinde ailenin bilgilendirildiğini, cerrahi açıdan müvekkiline atfedilebilecek kusur ve bilgi eksikliği bulunmadığını, her cerrahi müdahalede karşılaşılabilecek komplikasyonun gerçekleştiğini, komplikasyon sonrasında hastanın hastanede tedavi sürecini devam ettirmediğini, buna rağmen hastanın iyileşmesi açısından hasta yakınlarının defalarca bilgilendirildiğini, müvekkilinin bu konuda insani ve mesleki tüm çabayı sarf ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı şirket vekili; sünnet operasyonunun tekniğine uygun olarak yapıldığını, ilaç tedavisi yapılarak davacı ...'nin şifayla taburcu edildiğini, davacı ...'nin operasyon sonrası hastaneye kontrole gelmediğini, doktorlara atfı kabil kusur bulunmadığını, istenen tutarın ise fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2021 tarihli kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 75.000'er TL manevi tazminatın 04.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılardan ... ve ...'ye verilmesine, 1.000,00 TL maddi tazminatın eşit şekilde davacılar ... ve ...'ye verilmesine, davacı ... yönünden hayata en az üç yıl geç atılmış olması iddiası ile talep edilen maddi tazminat isteminin reddine, 100.000,00 TL manevi tazminatın 04.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'ye verilmesine, fazlaya dair istemlerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli kararıyla; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin19.04.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerinin temyiz isteminde bulunması üzerine Dairenin 14.06.2023 tarihli, 2022/6577 E., 2023/1928K. sayılı kararıyla davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı ... için hükmedilen manevi tazminat miktarının İlk Derece Mahkemesince az tayin edildiği anlaşılmakla, daha yüksek oranda makul bir tazminata hükmedilmesi için kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararla; 75.000'er TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın 04.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılardan ... ve ...'ye verilmesine, davacı ... yönünden hayata en az üç yıl geç atılmış olması iddiası ile talep edilen maddi tazminat isteminin reddine, 400.000,00-TL manevi tazminatın 04.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'ye verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... Medikal A.Ş. vekili; ... yönünden hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacılar ... ve ... lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, maddi tazminata yönelik bilirkişi raporuna itirazlarının haksız olarak reddedildiğini, davacılar lehine ayrı ayrı karara tarihindeki AAÜT'ye göre vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı ... vekili; davacılardan ...'de oluşan durumun komplikasyon olduğunu, hatadan bahsedilemeyeceğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, delilleri hatalı değerlendirdiğini, cerrahi açıdan bir kusurunun bulunmadığını ayrıca hastanın komplikasyona uğrayan uzvunun iyileşmesi ve işlevlerini yerine getirmesinin tıbben mümkün olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK gereğince uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapıldığı, bozmanın kapsamı dışında kalan hususların incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.