"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/361 E., 2024/17 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1948 E., 2021/3275 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Ankara Esenboğa Havalimanı'nda bulunan 3 nolu hangar yerinin, davacı tarafından hangar inşa etmek ve beş yıl süreyle kullanmak amacıyla 03.06.2013 tarihinde kiralandığını, kira ödemeleri ve inşaat süreciyle ilgili yaşanan anlaşmazlıklar neticesinde davalı tarafça sözleşmenin feshedildiğini, ancak inşa edilen ve sökülüp götürülebilir nitelikte olan çelik konstrüksiyonların teslimi konusunda davalı ile yapılan şifahi görüşmelerden sonuç alınamadığını ileri sürerek; çelik konstrüksiyonların müvekkil şirkete aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinden, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 400.000,00 TL'nin davalıdan faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının sözleşme ile yüklendiği edimlerini zamanında yerine getiremediğini, verilen ek sürelere rağmen inşaatın tamamlanmadığını, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, fesih aşamasında imzalanan protokolde, kiracının herhangi bir alacak veya hak talebinin olmadığı ve ek süre sonunda inşaat tamamlanmazsa mevcut yapıların idareye bedelsiz devredileceğinin kabul edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; itiraza uğramayan 22.08.2016 tarihli fesih protokolünde sözleşmenin fesih edildiğinin yazılı olduğu, yine verilen ek sürenin bitim tarihine kadar davacının kira sözleşmesi uyarınca hangar inşasını tamamladığına dair bir iddiasının bulunmadığı gibi yargılama safhasında da fesih protokolünün geçersizliğine dair bir iddiada bulunulmadığı, dolayısıyla bu fesih protokolünün taraflar açısından bağlayacağı olacağı ve davacı kiracının davalı kiraya verenden sözleşme kapsamında herhangi bir hak ve alacak talebi olmadığını kabul ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihli ve sayılı belirtilen kararıyla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; içinde bulunduğu zor durumdan yararlanılarak imzalatılan fesih protokolünün hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, ilgili protokolünün kendi içinde çelişkili hükümler içerdiğini, davalı idarenin kamu gücünü kullanarak sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, verilen ek sürenin bitmesi dahi beklenmeden fesih protokolünün imzalatıldığını, dava konu çelik konstrüksiyonlara ise haksız olarak el konulduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, haksız fesih nedeniyle kiralananda yapılan çelik konstrüksiyonların aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, taraflar arasında imzalanan 22.08.2016 tarihli fesih protokolünde açıkça 03.06.2013 tarihli kira sözleşmesinin taraflarca karşılıklı olarak feshedilmesine ilişkin hükümlerin yer almasına, tarafların 03.06.2013 tarihli sözleşmenin bütünü ile fesih edildiğini karşılıklı olarak açıkca beyan ve kabul etmelerine, anılan sözleşme ile kiracının, kiraya verenden herhangi bir alacak ve hak talebi olmadığını, alınamayan bir hakkın veya yerine getirilmeyen bir yükümlülüğün bulunmadığı hususlarının kabul, beyan ve taahhüt edildiği anlaşılmakta olup, özgür irade ile düzenlenen bu şartların geçerli olması nedeniyle taraflarını bağlayacak olmasına, tahliyenin ise 04.04.2017 tarihinde ilgili Kaymakamlık marifetiyle gerçekleştirildiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.