Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2181 E. 2025/408 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödenen miktarın iadesi talebiyle açılan davada, dava açıldıktan sonra yapılan kısmi ödemenin davanın konusuzluğuna etkisi ve buna bağlı olarak vekalet ücretinin hesabı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldıktan sonra yapılan ödemenin davanın bir kısmını konusuz bıraktığı, ancak ön inceleme aşamasından önce gerçekleştiği için davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi uyarınca yarı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2022/868 E., 2024/47 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı şirketler ile ön ödemeli konut satış sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeden sonra belirlenen ödeme planına uyarak toplamda 83.500,00 Euro ödeme yaptığını, anılan ödemelerden sonra henüz taraflar arasında kararlaştırılan taksitler tamamlanmadan davalılar ile anlaşarak önceki sözleşmede kararlaştırılandan farklı bir taşınmaz için yeniden sözleşme imzaladıklarını, son imzalanan 25.03.2017 tarihli yeni sözleşmeye göre ... 3 isimli taşınmazın satışı için davalılar ile anlaşıldığını, bu sözleşmeye göre satış bedelinin 165.000 Euro olarak belirlendiğini, önceki sözleşmeye dayanarak vermiş olduğu 83.500,00 Euro’nun 30.000,00 Euro’sunun satıcı tarafından kesildiğini, 53.000,00 Euro’sunun yeni sözleşmenin peşinatı olarak kabul edildiğini, sözleşme bedeli olarak belirlenen bedelden kalan 111.500,00 Euro’nun ise taksitlendirildiğini, işbu davanın ikame edildiği tarihe kadar yeni sözleşmeye geçilirken davalı tarafından kesilen 30.000,00 Euro, 53.000,00 Euro peşinat ve 49.943,00 Euro yeni sözleşmenin taksitleri olmak üzere toplamda 132.943,00 Euro davalı şirkete ödeme yapıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalılara ödenen bedellerin fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 800,00 Euro’sunun ödeme tarihinden itibaren yabancı paralara işleyecek faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 11.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; alacağın 132.943,00 Euro olduğunu, dava açıldıktan sonra davalıların yaptığı 85.000,00 Euro ödeme düşüldüğünde bakiye 47.943,00 Euro'nun kaldığını, ıslah talebinin kabulüyle 47.943,00 Euro'nun davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; 22.07.2019 tarihinde davacı ile davalılardan Fabay A.Ş. arasında Diamond 3 isimli taşınmazın satımına ilişkin sözleşmenin feshedildiğini, davacının bu evi sözleşmenin ilk akdedildiği andan itibaren 30 ay boyunca zilyedinde tuttuğu ve kullandığı için uzlaşmaları neticesinde müvekkilinin taşınmazı kiraya verememesinden doğan zarar ile davacının da kira ödemediği için sağladığı menfaatler dikkate alınarak ödediği bedel toplamı olan 102.943,00 Euro'dan kullanım karşılığı olan bedel düşüldükten sonra 85.000,00 Euro'nun davacıya iadesine ilişkin taraflar arasında anlaşmaya varıldığını ve anlaşma sonucu söz konusu bedelin davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2021 tarihli kararıyla; sözleşmede kararlaştırılan bedelin davalı tarafından davacıya ödendiği, davacının protokol hükümleri uyarınca davalıdan talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 26.03.2022 tarihli kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.03.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 28.11.2022 tarihli ilamla; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile eldeki davanın 25.09.2019 tarihinde açıldığı ve davalı tarafın dava açıldıktan sonraki bir tarih olan 13.11.2019 tarihinde, sözleşme ile davacıya iadesi kararlaştırılan 85.000,00 Euro’yu davacıya ödediği, dava açıldıktan sonra ödenen 85.000,00 Euro yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği, ayrıca dava tarihinden sonra ödeme sebebiyle konusuz kalan talep miktarı için gerek vekalet ücretinin (karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi hükmü de gözetilerek) belirlenmesi, gerekse de yargılama giderleri bakımından davacı taraf lehine değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının talep ettiği 85.000,00 Euro yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 47.943,00 Euro yönünden davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; karar tarihindeki kur üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

Davalılar vekili; dava tarihi, dava dilekçesindeki talep ve ödeme yapılan tarih dikkate alındığında Mahkemece dava konusu edilmiş gibi 85.000,00 Euro üzerinden davacı yararına nisbi ve tam bir vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle davalıya yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkin olup, temyiz aşamasında uyuşmazlık kararda taraflar lehine hükmedilen vekalet ücretinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

1-Davacı vekilinin ileri sürdüğü temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve dava tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılarak vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davalılar vekilince ileri sürülen temyiz sebepleri sınırlı olarak yapılan incelemede;

Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret başlıklı 6. maddesinde "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz." düzenlenmesine yer verildiği, ön inceleme duruşma tarihinin 06.03.2020 olduğu, ancak davanın konusuz kalmasına neden olan ödemenin ise 13.11.2019 tarihinde yapıldığı, ön inceleme tutanağı imzalanmadan davanın konusuz kalmasına neden olan ödemenin gerçekleştiği anlaşılmakla davacı vekili yararına yarı oranından vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin (2.) satırında yer alan “65.654,70 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “36.873,94 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,

20.01.2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.