"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/2097 E., 2022/1693 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalıvekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıya ait ... Alışveriş Merkezinin zemin katında bulunan 26 numaralı bölümü 27.12.2004 tarihinden bu yana kiracı sıfatıyla kullandığını, davalı ile aralarında 06.01.2010 tarihinde başlamak kaydıyla 15.02.2010 tarihinde imzalanan 5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı ile dava konusu kira sözleşmesinin imzalandığı hal ve koşullar ile hali hazırdaki durumun birbirinden çok farklı olduğunu, kiralanan taşınmazı lokasyon olarak müşteri giriş ve çıkışının süreklilik gösterdiği, sirkülasyonun yoğun olduğu, ulaşımın kolayca gerçekleştiği kapıların yanında konumlanmış olması sebebiyle kiraladığını, davalının kiralananı kira sözleşmesine uygun olarak bulundurmakla mükellef olmasına rağmen anılan kapıları kapattırdığını, bu sebeple işyerinin kiralanmasına sebep olan en önemli etkenin ortadan kalktığını ve kiralanan yerin ayıplı hale geldiğini, sonradan meydana gelen ayıp neticesinde müvekkilinin uğradığı zararın giderilmesini gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebi arttırarak 477.577,00 TL’nin işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 15.02.2010 tarihli sözleşmenin (14.5) maddesinde, kiraya verenin alışveriş merkezi binasının genişletmesine veya tadil etmesine yönelik çalışmaları ile yapısal değişiklikleri kiracının onayı olmaksızın gerçekleştirme hakkına sahip olduğunun açıkça kararlaştırıldığını, buna rağmen alışveriş merkezi kapsamında yapılacak çalışmanın gerektirdiği bildirim ve katılım sağlama yükümlülüğünü yerine getirdiğini, müşterilerin can güvenliği açısından kapatılan kapıların olağan akışı olumsuz etkilememesi adına iki adet yürüyen banta ilave yapılarak zemin kat için de fonksiyonlu hale getirildiğini, otopark kapasitesinin arttırılması nedeniyle davalının ziyaretçi sirkülasyonuna yakınlığının korunduğunu, inşai faaliyete başlanmadan önce alınan önlemler ve yapılan bildirimler dikkate alındığında gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiğinin açık olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Görevsizlik kararının bozulması üzerine yeniden davanın görüldüğü Mahkemece verilen 03.02.2020 tarihli ve 2015/189 E., 2020/121 K. sayılı kararla; davaya konu uyuşmazlığın, davacı şirketin kiracı olarak faaliyet gösterdiği işyerinde davalı kiraya verenin birtakım tadilat yaptırması neticesinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereğince sonradan meydana gelen olumsuzlukların, davacı şirketin zararına sebebiyet verip vermediğine ve bu zarardan aynı Kanun'nun 308 inci maddesi gereği davalının sorumlu olup olmadığına ilişkin olduğu, bilirkişilerce tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ile hedef sapması zararının 477.577,00 TL olarak hesaplandığı, davalı kiraya veren tarafından yapılan inşaat çalışmasının taşınmazı önceki halinden daha elverişsiz hale getirdiği, başka bir deyişle kiralananın sonradan ayıplı hale geldiği ve kiraya verenin kusursuzluğuna dair dosyada bir veri bulunmadığı, davalının davacının ayıp nedeniyle uğradığı zararından sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 477.577,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verimiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen verilen 01.06.2021 tarihli ve 2020/3114 E., 2021/5844 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra; Mahkemece, dava tarihi itibariyle oluşan zarara hükmedilmesi, bu tarihe kadar tazminat hesabı yapılarak belirlenecek bedel üzerinden karar verilmesi gerekirken, dava tarihini aşar şekilde, dava tarihinden sonrasına ilişkin hesaplama yapılmak suretiyle oluşturulan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda tanzim edilen raporun hükme ve denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporu ile davacının ayıp nedeniyle uğradığı hedef sapması zararının 247.212,00 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 247.212,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ :
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 20.02.2024 tarihli ve 2023/1402 E., 2024/717 K. sayılı ilamıyla; kararın bozmaya uygun olduğu, bozma kararına uymuş olan Mahkemenin bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar vermesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle karar onanmıştır.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili, kiraya verenin tadilat ve yapısal değişiklik hakkı olduğu gözetilmeden karar verildiğini, bilirkişi raporunun yüzeysel olduğunu, tadilat sırasında ya da sonrasında müşteri sayısı artmasına rağmen ciro yine de düştüğünden müşterinin düşük tutarlı alışverişinden sorumlu tutulamayacağını, 2012 nin 12 ayında çalışma yapılmamasına rağmen yapılmış gibi hesaplama yapıldığını ileri sürerek Dairenin onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiralananda meydana gelen ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen kararın bozma ilamında gösterildiği şekilde yapılan bilirkişi incelemesi sonrası verildiği, bozma ilamı dışında kalan hususların kesinleştiği, Mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekir.
VIII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile karar düzeltme harcının düzeltme isteyene yükletilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.