"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/70 E., 2023/52 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalıların mirasbırakanı olan ... ile paydaş olduğu Silivri İlçesi, ... Köyünde kain taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi istemiyle açmış olduğu davanın kısmen kabul edildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine satış memurluğu tarafından taşınmazların satışa çıkarıldığını ve yapılan ihale sonucunda müvekkili tarafından satın alındığını, bu nedenle ihale bedeli olarak 23.09.2004 tarihinde 20.000.000.000 TL (yeni 20.000,00 TL) ve 04.10.2004 tarihinde ise 7.800.000.000 TL (yeni 7.800,00 TL) olmak üzere toplam 27.800.000.000 TL (yeni 27.800,00 TL) satış bedeli ödediğini, bu paradan satış giderlerinin mahsubu sonucunda 24.117.682.107 TL'nin (yeni 24.117,68 TL'nin) davalıların mirasbırakanı adına açılan hesaba yatırıldığını, ihalenin feshi davası açılmadığından satışı yapılan 1/2 payların tapuda adına tescil edildiğini, akabinde davalıların 17, 684, 849, 859 ve 1166 taşınmazlar nedeniyle açmış oldukları tapu iptali ve tescil davası ile 722 parsel hakkında açmış oldukları tazminat davasının kabul edildiğini, davalıların açılan davalarda mirasbırakan adına yatırılan paranın mahsup edilmesi yönündeki istemini kabul etmediklerini, bu nedenlerle ihale sonucunda yatırmış olduğu bedel nedeniyle davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek; dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespitini ve bu değerin avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 27.01.2023 tarihli dilekçesi ile 1.208.500,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen avans faizi ile birlikte alınmasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, ortaklığın giderilmesi davasında verilen kararın yok hükmünde olduğunu, ayrıca davacı tarafından yatırılan satış bedelini de almadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 10.03.2016 tarihli ve 2015/292 E., 2016/100 K. sayılı kararıyla; davacı tarafça depo edilen ve satış memurluğunca davalıların mirasbırakanı ... adına yatırılan paranın halen hesapta bulunduğu, davalıların mamelekine girmeyen para nedeniyle sebepsiz zenginleşmedikleri, iptal edilen satış ve ihale nedeniyle ödenen paranın davacı tarafından bir dilekçe ile satış memurluğundan her zaman alınabileceği, buna göre sebepsiz zenginleşmenin şartlarının oluşmadığı gibi dava açılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.04.2018 tarihli ve 2016/18508 E., 2018/3754 K. sayılı ilamıyla; davacının ortaklığın giderilmesine dair karara dayalı olarak edindiği payların, davalılar tarafından açılan davalarda verilen kararlar ile malvarlığından çıktığı, dolayısıyla davacının malvarlığından çıkan paylar için ödediği satış bedelini talep etmekte hukuki yararının bulunduğu, buna bağlı olarak mirasbırakanlarına ait taşınmazları geri alan davalıların aynı taşınmazlar nedeniyle ödenilen satış bedelini (ve vadeli hesaba yatırılmış olması nedeniyle oluşan semerelerini) davacıya iade etmekle yükümlü oldukları gözetilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak keşif neticesinde aldırılan 22.12.2022 tarihli ek bilirkişi raporunun denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının ödemiş olduğu bedelin denkleştirici adalet ilkeleri gereğince saptanması gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 1.208.500,00 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 20.03.2024 tarihli ve 2023/2906 E., 2024/1198 K. sayılı kararıyla, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozma ilamına uyulduğu hâlde gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; davalılar ihale öncesinde sahip oldukları taşınmaz paylarını geri aldıkları halde kendilerinde sebepsiz kalan ihale bedellerini yaklaşık 20 yıldan beri iade etmediklerini, aşkın zararın tazmini hükümleri ile Yargıtayın uzun yıllardan beri istikrarlı şekilde uyguladığı denkleştirici adalet ilkesi uygulanarak bundan yaklaşık 20 yıl önce davalıların miras bırakanının banka hesabına yatırılmış olan toplam 27.800,00 TL'nin satın alma gücü korunmuş bir miktar olarak ödenmesi gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilen taşınmazlardaki davalıların mirasbırakanına ait payları satın alan davacı tarafından ödenen satış bedelinin, taşınmazların davalılar tarafından geri alınması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK. ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesi ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Dairemizin 10.04.2018 tarihli ve 2016/18508 E., 2018/3754 K. sayılı ilamında "...davalıların, aynı taşınmazlar nedeniyle ödenilen satış bedelini (ve vadeli hesaba yatırılmış olması nedeniyle oluşan semerelerini) davacıya iade etmekle yükümlü oldukları gözetilerek,..." ifadesiyle bozma kararı verildiğinin, Dairemizin söz konusu bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun, davacı vekilinin 06.09.2022 tarihli dilekçesi ile "yargılamanın daha fazla uzamaması için, aşkın zarar ve denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak tazminat alacakları saklı kalmak üzere" taşınmazın 1/2 rayiç bedeli üzerinden talepte bulunduğunun, davacı vekilinin aşkın zarar talebinin olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin reddi gerekmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.