"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1129 E., 2023/2497 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/657 E., 2020/790 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ile dava dışı ... Otomotiv A.Ş. arasında 22.04.2013 tarihli Uzun Dönem Araç Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmedeki tüm hakların 04.08.2016 tarihli Varlık Satış ve Devir Sözleşmesine istinaden müvekkili şirkete devredildiğini, bu kapsamda araçların mülkiyetinin de müvekkiline devredildiğini, bundan sonra da ödemelerin müvekkiline yapılması gerektiğinin davalıya bildirildiğini, davalıya 34 ... 4393, 34 ... 4568, 34 ... 4580, 34 ... 4598, 34 ... 4619, 34 ... 4709 plaka sayılı 6 adet araç teslim edildiği halde kira bedellerinin sözlü ve yazılı uyarılara rağmen düzenli olarak ödenmediğini, sözleşmenin (17.) maddesine göre, müvekkili şirketin sözleşmeyi haklı nedenle feshetme hakkına sahip olduğunu, 31.01.2017 tarihli ihtarname ile davalıya cari hesap ekstresindeki bakiye borcun ödenmesinin bildirildiği halde araçların teslim edilmediğini, bundan ayrı davalı aleyhine İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2017/6105 sayılı dosyası ile 155.264,40 TL sözleşme feshi ceza bedeli ve 13.089,92 TL cari bakiye, 48,95 TL faiz ve tüm ferileri için takip başlatıldığını ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespitini, araçların müvekkili şirkete sözleşme hükümlerine uygun olarak iadesini, araçların belirtilen sürede iade edilmemiş olması nedeni ile gecikilen her gün için sözleşmenin (20.) maddesinde belirtilen kira bedelinin günlük tutarının 3 katı + KDV tutarına denk gelecek kira bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiş; 03.10.2019 tarihli dilekçe ile alınan bilirkişi raporu doğrultusunda araçların geç iade edilmelerinden kaynaklı olarak hesaplanan 348.123,60 TL tutarındaki gecikme tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, sözleşmenin dava dışı ... şirketi ile imzalandığını, devir halinde, sözleşme hükümlerinin devralan bakımından da geçerli olacağına dair sözleşmede bir madde bulunmadığını, düzenlenen faturaların ödendiğini savunarak, davanın reddi ile davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; varlık devir ve satış sözleşmesi kapsamında kira sözleşmesine konu araçların tüm hakları davacıya geçtiği, davacı tarafın kira sözleşmesine konu araçların kira bedellerini, iadesini ve iade edilmemesinden kaynaklı zararları talep etme hakkının bulunduğu, ihtarnameye rağmen borcun tamamı ödenmediğinden sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, sözleşmenin haklı sebeple feshi üzerine araçlar üzerinde herhangi bir hak ve yetkisi kalmayan kiracının araçları iade ve teslim etmesi gerektiği, araçların belirtilen sürede iade edilmemiş olması nedeni ile sözleşmenin (20.) maddesine göre gecikilen her gün ilgili araçlara kira bedelinin günlük tutarının 3 katı + KDV tutarına denk gelecek kira bedelinin davalı tarafından ödenmesinin gerekeceği, alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda tanzim edilen 12.03.2020 tarihli bilirkişi ek raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 22.04.2013 tarihli uzun dönem araç kiralama sözleşmenin 12.02.2017 tarihinde davacı tarafça haklı sebeple feshedildiğinin tespitine, dava konusu 6 adet aracın davacı tarafa yargılama devam ederken teslim edildiğinin tespitine, 87.840,00 TL+ KDV tutarındaki gecikme tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; gecikme tazminatı alacağının dava tarihine kadar hesaplanmasının doğru olmadığını, fiili iade tarihinin gözetilmesi gerektiğini, aksinin kabulü halinde dahi Mahkemece ıslah için süre verilmemesinin doğru olmadığını, tekrarlanacak edimler bakımından ileriye dönük olarak hüküm kurulması gerektiğini, davacı şirket aleyhine hazırlanan bilirkişi raporunun ne gerekçe ile hükme esas alındığının açıklanmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, dosya arasında çelişkili iki raporun bulunduğunu, taraflar lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin hatalı hesaplandığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının sonuç taleplerine göre davanın tespit davası niteliğinde olduğunu, eda hükmü içeren karar tesisinin hukuka aykırı olduğunu, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 346 ncı maddesi hükmüne göre, sözleşmedeki ceza bedeline yönelik maddelerin geçersiz olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibindeki talep ile eldeki davadaki taleplerin mükerrer olduğunu, KDV yönünden hüküm kurulamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince, sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğinin tespiti ile dava tarihi itibariyle yapılan hesaplamayı içeren 2. ek rapora göre hüküm kurulmasında sözleşmeye ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, sözleşmenin (20.) maddesine göre talep edilen kira bedellerinin birden fazla yöntemle hesaplanmasının mümkün olduğu hususunun bilirkişi kök ve ek raporlarından anlaşılması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını haklı kıldığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti, kira sözleşmesine konu araçların yargılama sırasında teslim edildiğinin tespiti ve geç iade edilmeleri nedeniyle ceza bedeli talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 315 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Taraflar arasındaki sözleşmenin "Geri Vermede Gecikme Tazminatı" başlıklı (20.) maddesinde, "İşbu sözleşmenin süresinin dolması sebebiyle sona ermesi halinde, kira müddetinin sonunda ve /veya sözleşmenin başkaca herhangi bir sebeple sona ermesi, feshedilmesi ve/veya sona ermiş sayılması hallerinde, Europcar'ın iş bu sözleşme ve yasadan kaynaklanan her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, ayrıca ilgili araç/veya araçların geri iadesinde, her gecikilen gün için araç başına aylık kira bedelinin gün başına düşen miktarın 3 katı+KDV oranında kiracının Europcar'a tazminat ödemesi konusunda taraflar açık ve kesin olarak mutabakata varmışlardır." hususu düzenlenmiştir. Dosyaya sunulan 24.11.2015 tarihli ve 36 ay süreli "Fiyat Teklif Formu" içeriğine göre, davalıya 6 adet aracın kiralandığı, kira bedellerinin ödenmemesi sebebine dayalı olarak sözleşmenin 12.02.2017 tarihi itibariyle haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan kararda bu hususlarda belirtilen gerekçeye ve özellikle dava tarihi gözetilerek yapılan hesaplamayı içeren raporun hükme esas alınmasının doğru bulunmasına, davacının sözleşmenin feshini müteakip sözleşmenin (20.) maddesi gereğince ödenmesi gereken cezai şart isteminde bulunduğu ancak temerrüde dayalı sözleşmenin feshi halinde talep edilebilecek cezai şartın sözleşmenin (17.e) maddesinde düzenlenmesine, cezai şartın kiraya veren tarafından kira sözleşmesinin sona ermesi halinde istenebilecek olmasına, buna göre cezai şart talep etme koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.