Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2829 E. 2025/2078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücretinin tahsil anında muaccel olacağına dair sözleşme hükmü ve bozma kararına uyularak yapılan inceleme ve bilirkişi raporu değerlendirilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/305 E., 2023/492 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, davalının dava dışı ... ...'den olan alacağının tahsili için Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2007/4792 E. sayılı dosyasında vekil sıfatıyla icra takibi başlattığını, borçlunun üzerine kayıtlı gayrimenkulleri satması nedeniyle Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/328 E. ve 2009/224 E. sayılı dosyalarında müvekkili tarafından davalı vekili olarak tasarrufun iptali davalarının açıldığını, davalar derdest iken davalının müvekkiline danışmadan borçlusu ile anlaşarak icra takibinden ve davadan 05.02.2015 tarihinde feragat ettiğini, davalının müvekkiline icra takibinden kaynaklanan vekalet ücreti olarak 6.600,00 TL gönderdiğini, ancak müvekkilinin davalı ile yaptığı vekalet ücreti sözleşmesi gereği alacağın tahsili anında oluşan miktar üzerinden %25 icra takibi için, %25 ise her bir dava için vekalet ücreti ödemesi gerektiğini, davalının kararlaştırılan vekalet ücretini ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Uşak 4. İcra Müdürlüğünün 2015/740 E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptalini, takibin devamını ve takibe konu alacak üzerinden en az %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesi tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, müvekkilinin davacı ile alacağı olan 55.000,00 TL’nin tahsili amacıyla bir seferlik %25 bedel ödeme yapmayı kabul ettiğini, her bir takip ve açılan her bir dava için ayrı ayrı %25’i oranında vekalet ücreti vermeyi kabul etmediğini, davacının yapmış olduğu hizmetin karşılığı olarak toplamda 15.440,60 TL ödeme yaptığını savunarak; davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.03.2016 tarihli kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacının davalının davalarını takip ederken özen yükümlülüğüne aykırı davranmadığı, davalının davacıyı haksız nedenle azlettiği, bu nedenle davacının vekil olarak açıp takip ettiği ve sonuçlandırdığı Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/446 E. sayılı dosyası için 13.084,54 TL ve Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2007/4792 E. sayılı dosyası için hesaplanan 25.478,84 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplamda 38.572,38 TL vekalet ücretini almaya hak kazandığı, alacağın varlığı, miktarı ve ödenebilirliğinin yargılamayı gerektirdiği ve belirlenebilir olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının Uşak 4. İcra Müdürlüğünün 2015/740 E. sayılı dosyasında yürütülen takibe yaptığı itirazlarının kısmen iptali ile takibin 38.572,38 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde bildirilen faizin uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı, davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 23.01.2020 tarihli ilamla; taraf vekillerinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin, Mahkemece taraflar arasında 10.09.2007 tarihinde imzalanan Avukatlık Ücret Sözleşmesinde işin konusunun icra takibi olduğu açıklandıktan sonra birinci maddesinde yer alan “...takibin tahsili anındaki miktarın %25’i. Açılacak veya açacağımız davalar için ayrıca tahsil anındaki miktarın %25’i daha ücret ödeyecektir...” hükmünün tüm sözleşme maddeleri ile birlikte değerlendirilerek yorumlanması, tarafların iddia ve savunmaları ile alınan bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazları da karşılayacak şekilde üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

2. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında Avukatlık Ücret Sözleşmesi düzenlendiği, ücret sözleşmesinin konusunun icra takibi ve 1. madde uyarınca açılacak veya açacakları davalar olduğu, yine aynı madde uyarınca avukatın takibin tahsil anındaki miktarın %25'i oranında ücrete hak kazanacağı, açılacak ve açacakları davalar için de ayrıca tahsil anındaki miktarın %25'i daha ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin matbu sözleşme olarak hazırlanmakla birlikte 1. maddenin bitiminin devamına gelecek şekilde takibin tahsil anındaki miktarın %25'i; açılacak veya açacağımız davalar için ayrıca tahsil anındaki miktarın %25'i daha ücret ödeyecektir. şeklinde el yazısı ile yazılmış ifadeler eklenerek tarafların matbu yazan ifadelerden farklı olan iradelerini bu açıklama kapsamında sözleşmeye geçirdikleri, sözleşmede de açıkça bu şekilde kararlaştırıldığı üzere tek vekalet ücretinin değil, icra takibi ve açılacak her dava için ayrı ayrı tahsil anındaki bedelin % 25'i kadar vekalet ücreti ödenmesi gerektiği, sözleşmenin 6. maddesine göre iş sahibinin sözleşmenin imzalanmasından sonra karşı taraf ile sulh olması veya karşı tarafı ibra etmesi veya haklı bir sebep yokken avukatı azletmesi gibi işin takip ve sonuçlandırılmasını her ne suretle engellediği durumlarda avukatın sözleşmeyi bozabileceği, bu durumun sözleşmenin haklı nedenle fesih sebebi sayılacağı ve sözleşmede belirtilen ücretin tamamının avukatın ilk isteminde derhal ve bir defada ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı avukatın da sözleşme tarihinden 2 gün sonra vekaletname sunarak icra takibini başlattığı, borçluya ait taşınmazların elden çıkarılması nedeniyle yine vekaletname ibraz ederek 08.10.2008 tarihinde Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/328 E. sayılı davasını açtığı, taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle yine vekaletname ibraz ederek 10.06.2009 tarihinde Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/224 E. sayılı davasını açtığı, yapılan yargılamada davacı ...'in davadan feragat ettiğine dair beyanda bulunması üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, sulh ve ibradan davacı vekili ...'un bilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla davalı ...'in sözleşmenin 6. maddesini ihlal ettiği ve davacı avukat yönünden haklı nedenle fesih hakkı doğduğu ve vekalet ücretini davalıdan talep etmekte haklı olduğu, 2007/4792 E. sayılı icra dosyasında tahsil anındaki tutarın 128.000,00 TL olduğu, %25'ine tekabül eden 3 dosya için toplamda 96.000,00 TL asıl alacak üzerinden 20.02.2015 tarihinde davalıya yönelik olarak icra takibine geçildiği, davacının bu hesap sonucu takip ettiği her 3 dosya için ayrı ayrı 32.000,00'er TL vekalet ücreti talebinin yasal şartlar dahilinde olduğu, davalı tarafından yapıldığı tarafların ortak kabulünde olan 6.600,00 TL'nin mahsubu ile bulunan 89.400,00 TL tutarında davacının alacağının bulunduğu, alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı şartlarının oluşmadığı, her ne kadar davalı asil tarafından icra takibine itirazda avukatlık ücret sözleşmesine yönelik itirazlarda bulunulmuş ise de, davalının huzurdaki davada verdiği cevap dilekçesinde sözleşmeyi inkar etmediği ve tüm dosyalarını vekil sıfatıyla davacının takip etmesine muvafakat ettiği görüldüğünden davalı borçlunun beyanlarına itibar edilmediği, vekalet ücretine ilişkin alacaklar için 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş ise de, sözleşmeye göre davacının ücret alacağının hemen doğmayıp tahsil anındaki değere göre doğacağının kararlaştırıldığı, dolayısıyla henüz tahsilat yapılmadan ifa olanağı doğmadığından davalının zamanaşımı itirazına da itibar edilmediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının Uşak 4. İcra Müdürlüğünün 2015/740 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 89.400,00 TL asıl alacak yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin 55.000,00 TL hukuksal menfaatin karşılığı olarak davacıya toplamda 15.440,60 TL ödeme yaparak edimini yerine getirdiğini, Mahkemece tarafların iradeleri dikkate alınmadan %25 oranı esas alınarak fahiş hesaplamalar sonucu takibin devamına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece; uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmasına, bu doğrultuda bilirkişi heyetinden alınan raporun denetime elverişli bulunmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlara yönelik itirazlarının incelenemeyecek olmasına, alacağın tahsil anında muaccel olacağının sözleşmede kararlaştırılması karşında takip tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun’un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

14.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.