Logo

3. Hukuk Dairesi2024/287 E. 2025/722 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ameliyat öncesi aydınlatılmış onama ilişkin itirazının geç yapılmış olması, bilirkişi raporlarının doktor hatasını desteklememesi ve tüketici sıfatıyla harçtan muaf olan davacılardan haksız yere harç alınması, vekalet ücretine hüküm bakımından ise davalıların lehine her bir talep için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunmuş ancak bu hususlar düzeltilerek ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1780 E., 2023/1848 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2022/702 E., 2023/294 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin karı-koca olduğunu, müvekkili ...'ın daha önce bel fıtığı ameliyatı olduğunu, belinde ve her iki bacağında ağrı olduğunu ve yürümekte güçlük çektiğini, bu hastalığının tedavisi için davalılardan .... Ticaret Anonim Şirketine ait .... Hastanesinde davalı doktor ... tarafından ameliyat edildiğini, ameliyatla müvekkilinin belden aşağısının felç olduğunu, Nevşehir Devlet Hastanesinin 16.11.2016 tarihli raporuna göre müvekkilinin %85 oranında özürlü hale geldiğini belirterek müvekkili ... için 75.000,00 TL manevi tazminat, müvekkili ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ... için sürekli iş göremezlik nedeniyle 1.000,00 TL, sürekli bakım ve bakıcı gideri için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 20.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken vc müteselsilen davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; davada 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davanın yetkili ve görevli Mahkemeye açılmadığını, açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının da mümkün bulunmadığını, kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı .... Hiz. Tic. A.Ş. vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davanın yetkili Mahkemeye açılmadığını, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, yetki itirazlarının bulunduğunu, davacının hiçbir zaman müvekkili şirketten hizmet almadığını, sigorta şirketine başvurulması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı ..... vekili; zamanaşımı ve yetki itirazlarının olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle söz konusu zararın meydana gelmesinde hekimin sorumluluğu olup olmadığı hususunun netleştirilmesi gerektiğini, ayrıca manevi tazminat taleplerinin ise zenginleşmeye sebep olacak yükseklikte ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2017 tarihli ve 2017/110 E., 2021/336 K. sayılı ilamıyla; alınan bilirkişi raporunda doktora ve hastaneye herhangi bir kusur izafe edilmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince süresinde istinaf edilmesi üzerinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17.11.2022 tarihli ve 2022/2483 E., 2022/2526 K. sayılı ilamıyla; taraf itirazlarını da karşılar şekilde yeni rapor alınarak, dosyadaki tüm deliller değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

Dosyanın gönderildiği İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı doktorun eylemlerinin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, alınan bilirkişi raporlarında da doktora herhangi bir kusur izafe edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, Doktor ... tarafından müvekkilinin yeteri şekilde aydınlatılmadığını, her bir davalı yönünden red sebebi aynı olmasına rağmen ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

1-Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacılar vekilinin dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde ameliyat öncesi alınan aydınlatılmış onama ilişkin itirazının olmadığının, ancak Adli Tıp Kurumu raporuna karşı beyan dilekçeleri ile davacının yeterince aydınlatılmadığının ve bilgilendirilmediğinin ileri sürdüğünün, davacının iddiasını ön inceleme duruşmasından sonra karşı tarafın açık muvafakkatı ile değiştirebileceğinin, bu anlamda dosya kapsamında alınan aydınlatılmış onamın yeterli olduğunun, bilirkişi raporlarının birbirini doğrular, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 10/4. maddesine göre maddi ve manevi tazminat için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine, bu kapsamda harca ilişkin hususlarda Mahkemece re'sen karar verilir. Karar ilam harcı harçtan muaf olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yükletilmesi gereken bir harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamaz. Harç konusu kamu düzenine ilişkin olup yargı mercilerince res'en dikkate alınır.

Davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakıldığı, davacıların tüketici olduğu, davacıların harçtan muaf olduğu anlaşılmakla karar ilam harcının alınmaması gerekmesine rağmen maktu karar ilam harcına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/2 hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

3-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti başlıklı 3/2. maddesinde "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." düzenlenmesine yer verildiği, dava dosyasında davalılar yönünden davanın reddi sebebinin tek olduğu anlaşılmakla bu anlamda davalılar yararına maddi ve manevi tazminat bakımından ayrı ayrı tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davalı yönünden maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı birden fazla vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/2 hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ikinci bendinin ve üçüncü bendinin 5., 6., 7., 8., 9. alt bendinin hükümden çıkartılarak yerine sırası ile "Davacıların harçtan muaf olduğu için harç tahsiline yer olmadığına, davacılar tarafından yatırılan 433,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine" ve "Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar yararına 2.000,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar yararına 4.600,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine" cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.