Logo

3. Hukuk Dairesi2024/299 E. 2025/103 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre kimden ne oranda talep edilebileceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazdaki paylı mülkiyet oranlarının gözetilmesi gerektiği ve bu nedenle hükmedilen alacağın davalılardan payları oranında tahsiline karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/394 E., 2022/113 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, davacıların malik olduğu dava konusu taşınmazda 18.12.2009 tarihli sözleşmeyle alt kiracı olduğunu, taşınmazın turizm amaçlı kiralandığını ancak binanın yapı ruhsatlarının olmaması nedeni ile çalıştırma ruhsatı alamadığını, bu nedenle kiralanana yapılan masrafların ve kiralananın işletilememesi nedeniyle yoksun kaldığı kazanç kaybının tazmini gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL zararının davalılardan tahsilini talep etmiş, 30.12.2021 tarihli dilekçeyle dava değerini zorunlu ve faydalı masraflar yönünden 49.780,51 TL olarak belirlemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkillerinin 09.05.2008 başlangıç tarihli sözleşme ile dava konusu taşınmazı aylık 2.100,00 TL bedelle dava dışı ... Sağlık Turizm Ltd. Şti.ye kiraladıklarını, davacıyla aralarında bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacıya karşı sözleşmeye dayalı sorumlulukları olmadığı gibi sözleşme dışı sebeplerden de sorumluluklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.05.2016 tarihli kararıyla; asıl kiraya veren taşınmaz malikleri ile alt kiracı davacı arasında doğrudan bir kiracılık ilişkisi bulunmadığından açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemenin 27.05.2016 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 27.06.2019 tarihli ilamla; davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının kiralanana yapılan faydalı masraflara yönelik temyiz itirazları yönünden işin esasının incelenmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

2. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, belirlenen zorunlu ve faydalı masraflar yönünden davacının taleplerinin yerinde olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 49.780,51 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalılardan Volkan, Nevin ve Müge vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; müvekkilleri ile davacı arasında kira ilişkisi bulunmadığını, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olup iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, iddia olunan masrafların belirlenebilecek nitelikte olduğundan belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, müvekkillerinin taşınmazda paylı malik olduklarını, sorumluluklarının bu pay ile sınırlı tutulması gerektiğini, bedel tespiti yapılan birçok yapının taşınmazda önceden bulunmakta olduğunu, tespit edilen yapıların hiçbirinin faydalı ve zorunlu nitelikte bulunmadığını, yapılar benimsenmediği gibi yıpranma paylarının da dikkate alınmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masraf alacağı istemine ilişkindir.

1. Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Dava, hukuksal nitelikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkin olup, davalılar Volkan, Nevin ve Müge'nin murisleri Rahmi Uzel ile diğer davalı ...'ın tapuda 1/2 oranında paylı malik oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumda davalıların dava konusu borçtan, payları oranında sınırlı sorumlu oldukları gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, hükmedilen alacağın tamamının davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar Volkan, Nevin ve Müge vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "davalılardan" ibaresi çıkartılarak yerine "davalı ...'tan 1/2 oranında, davalılar ..., ... ve ...'den 1/2 oranında" ibaresinin,

3. Hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan "davalıdan" ibaresi çıkartılarak yerine "davalı ...'tan 1/2 oranında, davalılar ..., ... ve ...'den 1/2 oranında" ibaresinin,

4. Hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan "davalılardan" ibaresi çıkartılarak yerine "davalı ...'tan 1/2 oranında, davalılar ..., ... ve ...'den 1/2 oranında" ibaresinin,

5. Hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan "davalılardan" ibaresi çıkartılarak yerine "davalı ...'tan 1/2 oranında, davalılar ..., ... ve ...'den 1/2 oranında" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.