"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1997 E., 2023/1820 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/37 E., 2023/162 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle: kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin 31/08/2012 tarihinde davalıya ait Özel ... Hastanesine tedavi olmak için gittiğini ancak tedavi kapsamında aynı tarihte yapılan iğne sonucunda sağ ayağının felç olduğunu, yanlış müdahale nedeniyle ömrünün sonuna kadar sakat kaldığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi masrafı 2.900,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminat ile 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davacının 31.08.2012 tarihinde revizyon diz protezi(önceki protezin çıkartılarak yenisinin takılması) ameliyatı olduğunu, ameliyatının başarılı geçtiğini ameliattan sonra fizik tedavisine başlandığını, taburcu olacağı 03.09.2012 tarihinde davacının doktoru arayarak, kalçasından iğne yapıldığını ve ayağını oynatamadığını söylemesi üzerine doktorun hastayı muayene ettiğini, davacıya yapılan iğnenin nizami yapılmakla birlikte davacının siyatik sinirinin kas içine yayılan ilacın kimyasal etkisiyle veya davacının anatomik yapısı nedeniyle zarar görmüş olabileceğini, yapılan işlemde herhangi bir kusur bulunmadığını, bu arazın bazı hallerde kendiliğinden düzelebildiğini, hastayı tamamen yürümez hale getirmeyeceğini hastanın normale yakın yürüyebileceğini, davacının gerçekleşmeyen zararını talep edemeyeceğini, davacının her iki dizinin de protez olması nedeniyle zaten ağır iş yapamayacağını, bu nedenle kendisine uygun işlerde çalışabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil vekili, hastaneye yüklenecek bir kusurun bulunmadığını, sonucun bir komplikasyon olduğunu davacıya 31.08.2012 tarihli teşhis ve tedavi işlemleri ayrıntılı onam formunda komplikasyonların bildirildiğini, bu onamın yalnızca diz protez revizyonu için değil operasyon sonrasındaki süreci de kapsadığını, operasyondan sonraki 3. gün uygulanan ağrı kesici dikloronun mevcut operasyon sonrası genel uygulamalardan olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.10.2017 tarihli davanın reddine ilişkin ilk kararının Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2019 tarihli kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (HMK) 353. maddesinin 1. fıkrasının (a-6) bendine dayanılarak kaldırılmasına, ve yeniden yargılama yapılmak üzere iadesine karar verildikten sonra İlk Derece Mahkemesince ilam başlığında belirtilen tarih ve sayılı kararı ile 05.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda davalıya atfedilebilecek bir kusurun ve sorumluluğunun bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporlarında, davacıya yapılan enjeksiyon ile ilgili olarak uygulama pozisyonu iğne boyutu, iğne yönü, ve iğnenin uygulanması aşamasında mesleki ihmal tedbirsizlik veya dikkatsizliğin bulunduğunu düşündürecek bir bilgiye rastlanmadığı, hastadan diz protezi ameliyatı kapsamında onam alındığı ve bu onamın devam eden tedavileri de kapsayacağı belirtilerek tıbbi uygulama hatası olmadığının belirlendiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, müvekkilinin olası riskler konusunda aydınlatılarak onamının alınmadığını, davalının aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirdiğinin ispatlayamadığını, bu nedenle yapılan tıbbi işlemin hukuka aykırı olduğunu ve zarardan sorumlu tutulması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacıya revizyon diz protezi ameliyatı sonrasında ağrı kesmeye yönelik olarak yapılan kas içi enjeksiyon nedeniyle meydana gelen siyatik sinir hasarı sonucu sağ bacak alt ekstremiteyi etkileyen monoparezi (felç) gelişmesinde davalının, vekilin özen borcu kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarıyla, kas içine yapılan söz konusu enjeksiyon sonucunda sinir hasarının meydana gelmesinin enjeksiyonu yapan kişinin hatalı uygulamasından kaynaklanmış olabileceği gibi enjeksiyonun tekniğine uygun yapılmış olması durumunda dahi komplikasyon olarak meydana gelebileceği, enjeksiyonun yapılış tekniği ile uygulanan bölgenin doğruluğu yönünden uygulama hatası bulunduğuna ilişkin tıbbı bir delilin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, mevcut arazın enjeksiyonun bir komplikasyonu olarak değerlendirilmesi yerindedir.
31.08.2012 tarihli davacının imzası bulunan "Teşhis ve Tedavi İşlemleri Ayrıntılı Onam Formu" nun 8 numaralı maddesinde ağrı kesmeye yönelik işlemlerin başlı başına ilave risk oluşturduğu bu risklerden birinin sinir felci olduğunun açıklanmasına göre davacının söz konusu komplikasyon konusunda aydınlatılarak onamının alındığı bu nedenle davalının meydana gelen komplikasyondan sorumlu bulunmadığı anlaşıldığından davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.