Logo

3. Hukuk Dairesi2024/3147 E. 2025/1914 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesinin iptal edilmesi nedeniyle, İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, haciz ihbarnamesinin iptal edilmesi nedeniyle uyuşmazlığın konusunun kalmadığı ve davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği değerlendirilerek, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeyerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/483 E., 2024/252 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; alacaklısının davalı olduğu Ankara 27.İcra Müdürlüğünün 2020/10117 Esas sayılı dosyasından müvekkili şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnamesinin şirket ile ilişkisi olmayan biri tarafından tebliğ alındığını, müvekkili şirketin, banka hesaplarına konulan bloke ile haberdar olduğunu, müvekkili şirketin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, davacı şirketin takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine, usulüne uygun yapılmayan 89/1 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin yapılmamış sayılmasına, dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, tebligatın usulsüz olmadığını, Ankara 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/177 esas dosyası ile şikayetin reddine karar verildiğini, icra takibinde üçüncü şahıs konumunda olan davacının, dosya alacaklısına karşı İİK.72 hükümlerine göre menfi tespit davası açamayacağını, İİK 89/3 uyarınca dava açması gerektiğini, ancak bu durumda 15 günlük hak düşürücü sürenin gözetilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli kararıyla; davacının üçüncü haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük süre içinde davayı açmadığı gerekçesiyle; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; Mahkemenin kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Dairece verilen 26.09.2023 tarihli ilamla; haciz ihbarnamesi iptal edildiğinden bu durumda hak düşürücü bir süreden bahsedilemeyeceği, Mahkemece işin esasına girilerek uyuşmazlığın konusunun kalmaması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde kararın verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

2. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığın konusunun kalmaması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği bu nedenle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığı, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği, mahkemece yargılamada haklılık konusunda bir inceleme yapılması gerekir iken bu konuda araştırma yapılmadan lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, İİK' nın 89/3 üncü maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olmasına ve özellikle Mahkemece davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğinin belirlenmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıdan mahallinde alınmasına,

07.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.