"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2091 E., 2023/2680 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/487 E., 2021/1028 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 15.07.2010 tarihli Bursa ... Sistemi Elektronik Ücret Toplama Siteminin Yap- İşlet- Devret modeli ile yenilenmesi ve 5 yıl süre ile işletilmesi işine ait sözleşme ve aynı sözleşmenin (9.2.e) maddesine atıf yapan 05.09.2011 tarihli protokol imzalandığını, söz konusu protokolün (4.) maddesinde, "Bu protokole konu yerlere kurulan ÜETS'nin işletimi için yükleniciye toplam kullanım hasılatı üzerinden KDV hariç %2,25 işletim komisyonu ödenecektir." düzenlemesine göre komisyonun KDV hariç rakam üzerinden ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Sayıştay tarafından yapılan denetimde; davalı tarafça kesilen faturalarda komisyonun KDV dahil geçiş üzerinden hesaplandığının tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemeler KDV dahil hasılat üzerinden ödendiğinden 17.09.2014 tarihli ihtarname ile 01.01.2010-30.06.2014 tarihleri arasında fazladan ödenen 6.072.202,43 TL'nin iadesinin talep edildiğini, ancak hasılat tanımına KDV'nin dahil olduğu belirtilerek ödeme yapılmadığını, protokol ve mevzuat gereğince davalıya fazla yapılan ödemenin iadesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 01.01.2010-30.06.2014 tarihleri arasında ödenen 5.777.193,38 TL'nin fatura tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; sözleşmedeki hükmün işletme komisyonu bedeline KDV ilave edilerek fatura düzenleneceğini içerdiğini, KDV hariç ifadesinin KDV'nin ayrıca ve ilaveten ödeneceğine işaret ettiğini, işletme komisyonu ücretinin KDV'ye tabi olan işlemlerden olduğunu, idari şartname hükümlerinin esas alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafça davacıya kesilen faturaların net bedel ve ayrıca KDV belirtilerek toplam bedel şeklinde fatura edildiği, davacı tarafın ise sözleşme başlangıcından beri hasılatın içine KDV'nin dahil olmadığı yönünde itiraz ileri sürmediği, sözleşmeyi aynı anlamda yorumladığı ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden ödemeleri yaptığı, davanın ise Sayıştay denetimi sonrası düzenlenen rapora göre açıldığı, bu itibarla taraflar arasında akdedilen sözleşmede tarafların komisyon bedelinin KDV'li fiyat üzerinden belirlenmesi şeklinde anlaştıklarının kabulünün gerektiği, Sayıştay tarafından düzenlenen raporun taraflar için bir bağlayıcılığı bulunmadığı, yine asıl olanın tarafların gerçek iradeleri olup sözleşmede belirtilen teknik ifadelerin kanunlarda, tebliğlerde veya ticaret hayatındaki tanımlarının ikinci planda olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; sözleşmedeki düzenlemenin esas alınması gerektiğini, hasılat kavramından KDV öncesi gelirin kastedildiğini, KDV'nin bir gelir olmadığını, vergiye ilişkin miktar üzerinden müvekkili şirketin komisyon ödemesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ihaleye ilişkin idari şartnamenin (4.) maddesinde açıkça yazıldığı üzere toplam biniş hasılatının KDV dahil miktar olduğu, öte yandan dava konusu 2010 - 2014 yılları arasında davalı tarafça toplam 37.889.913,42 TL hak ediş faturalarında toplam biniş hasılatının, fatura konusu dönemde hafif raylı sistemi kullanan yolcuların otomatlarda basılan toplam biniş bedeli olarak kabul edildiği ve bu miktar üzerinden sözleşmede belirtilen yüzdeler üzerinden davalının talep edebileceği komisyonun belirlendiği ve bu miktara sözleşme uyarınca ayrıca KDV eklenerek fatura tanzim edildiği, davacının faturalara ve hak ediş hesaplama yöntemine herhangi bir itirazı bulunmadan talep edilen komisyonu davalıya ödediği, bu durumda Sayıştay raporuna kadar tarafların sözleşmeyi, KDV dahil toplam biniş hasılatının belli bir yüzdesinin davalıya komisyon olarak ödeneceği, belirlenecek bu komisyona ayrıca KDV ekleneceği şeklinde anlayarak bu şekilde uyguladıkları, buna göre davalı tarafça toplam biniş hasılatı üzerinden sözleşmede kabul edilen yüzde oranlarına göre komisyon bedellerinin hesaplanması ve bu miktara KDV dahil edilerek faturalandırılmasının taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle, davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yap - işlet - devret sözleşmesi kapsamında davalıya ödenen komisyonun, ödenmesi gereken miktardan fazla olduğundan bahisle fazla ödenen kısmın iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacı tarafça açılan ihaleye İdari Şartnamenin (4.) maddesindeki düzenleme uyarınca teklif verildiği, buna göre sağlanan güvenin hukuken korunması gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.