"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1816 E., 2023/1638 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/307 E., 2023/357 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle: kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 25.08.2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2018 ve 2019 yıllarını Kapsayan 4. Dönem Sözleşmesinin 4. bölümünün 1. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı unvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar taraf sendika sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanır.” maddesi hakkında Türk Yerel Hizmet Sendikası tarafından açılan davada, Danıştay 11. Dairesinin sosyal denge sözleşmesine taraf olan sendikanın dışında kalan sendika üyesi olan ve hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerinden dayanışma aidatı veya başka adlar altında farklı oranlar üzerinden ödenti (aidat) alınmasına ilişkin hükümlerin, sosyal denge tazminatının ödenmesinde aynı kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasında ayrım yaratacağından düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşmenin aynı maddesinin iptaline ilişkin olarak açılan davada da Danıştay 11. Dairesinin 2016/1698 E., 2017/6525 K. sayılı ilamıyla üyelerden hiçbir şekilde dayanışma aidatı alınamayacağı hususunun, kesin olarak karara bağlanarak bu konudaki düzenlemenin iptal edildiğini, iptal kararlarına konu işlemin idarenin genel düzenleyici işlemi niteliğinde olduğunu, iptal kararı gereği sosyal denge tazminatından kesilen ve ihtara rağmen ödenmeyen 835.930,39 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı Belediyenin iptal edilen hükme göre sosyal denge tazminatı ödenmesinden kaynaklı olarak sendikaya üye olmayıp sözleşme hükümlerinden yararlanmak isteyen memurlardan aidat kesip müvekkili sendikaya göndermediğini, aralarındaki tek para akışının sendika üyelik aidatından ibaret olduğunu, bunun da eksik gönderildiğini, davacının müvekkiline 09.09.2018 itibarıyla 1.139.165,22 TL sendika üyelik aidatı borcu olduğu, davacının sosyal denge tazminatı nedeniyle gönderdiği bir aidat olmadığı için alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince verilen 02.07.2020 tarihli davanın kısmen kabulüne dair kararın, Bölge Adliye Mahkemesince bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle kaldırılmasından sonra, İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Türkiye Yerel Yönetim Hizmetleri Kolu Kamu Hizmetleri Sendikası tarafından 23.08.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. dönem toplu sözleşmenin 4/1. maddesinde yer alan sözleşme denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı ünvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar taraf sendika sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir hükmünün Danıştay kararıyla iptal edildiği, 4. dönem toplu sözleşmenin 4/1. maddesinde yer alan aynı yöndeki düzenlemenin iptali istemi ile açılan davada Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildiği, buna göre davacı ... personellerinden sosyal denge sözleşmesi aidatı adı altında yapılan ve davalıya ödenen kesintilerin davacıya sebepsiz zenginleşme hükümlerince iadesinin gerektiği, alınan son bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından bu isim altında toplam 547.704,52 TL'lik kesinti yapıldığı, davacı talebinde yer alan bakiye kısmın ise halen Belediyenin uhdesinde bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 547.704,52 TL'nin ihtar tarihi olan 29.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının hiçbir zaman sendika destek tazminatı aidatı ödemediğini, yapılan ödemelerin sendika üyelerinden kesilen aidatlar olduğunu, bunların da eksik ödendiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının dilekçeler aşamasından sonra sunduğu tek taraflı düzenlenen belgelere göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının hesap ve kayıtlarını net olarak sunamadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; 4688 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca, taraflar arasında imzalanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmesinin 1. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı ünvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar sosyal denge sözleşmesi aidatı alınması halinde sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanacaklarına ilişkin hükmünün, Danıştay 11. Dairesi tarafından iptal edilmesi ve 4. Döneme ilişkin sözleşmede de yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle, sözleşmeden yararlanmak isteyen personelin sosyal denge tazminatından kesilerek davalı Sendikaya ödenen aidatların iadesi istemine İlişkindir.
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, İdarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki bahse konu toplu sözleşme hükmünün iptal edilmesi nedeniyle, bu kapsamda yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin gerektiğinin anlaşılmasına, bilirkişi tarafından davacının yaptığı ödemelerin ne kadarının sendika üyelik aidatı, ne kadarının sosyal denge tazminatı alan personellerden kesilen dayanışma aidatı olduğunun belirlenmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.