"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/887 E., 2023/10 K.
Taraflar arasında görülen vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak davasında Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacılar ... ve ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi duruşma istemli istenilmiş olmakla; duruşma isteminin nitelik itibariyle reddine karar verilerek kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı muris vekili; davalılardan ...'in 03.10.2003 tarihli ve 8573 yevmiye nolu vekaletnameye istinaden müvekkiline ait birçok değerli taşınmazını satıp paraya çevirdiğini, ancak bedellerini ödemediğini, taşınmazları değerinin çok altında satarak müvekkilini zarara uğrattığını, ayrıca çok uzun yıllar dairelerinin kira bedellerini de tahsil ettiği halde bunları da ödemediğini, diğer davalı ... ile birlikte hareket ederek kandırmak suretiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalattırdıklarını, müvekkilinin gerçek iradesini taşımayan bu sözleşme ile daire istediklerini, ayrıca müvekkiline kredi kullandırdıklarını ve çekilen 200.000,00 TL'yi kendi hesaplarına aktardıklarını, davalıların birlikte iş yaparak uzun yıllar boyunca tek başına yaşayan ev kadını, cahil olmasından faydalanarak kandırdıklarını ileri sürerek; alacaklarının ve uğramış olduğu zararın tespitine, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 09.04.2015 tarihli dilekçe ile talebini 1.250.000,00 TL'ye yükseltmiştir. Davacı yargılama sırasında vefat etmiş, mirasçıları ..., ... ve ... yargılamaya devam etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davalılardan ...'in davacı ile aralarındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının sırf bu davanın sürüncemede bırakılması için eldeki davayı açtığını, taraflar arasındaki ilişkinin 29.12.1997 tarihinde başladığını, bu tarihten sonra da her türlü sorunu ile müvekkillerinin ilgilendiğini, davacının kendisine sağlanan olanakları görerek 01.10.2003 tarihinde 8233 yevmiye nolu vekaletnameyi düzenleyerek müvekkiline verdiğini, müvekkilinin de davacının menfaatlerini gözeterek daireleri sattığını, müvekkillerinin davacı adına yapılan inşaatların maliyetleri ve kendi ihtiyaçlarının karşılanması dışından herhangi bir mal satmadıklarını, davacının satılan daire bedellerini ve kira bedellerinin kendisine ödenmediği iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.05.2015 tarihli ve 2011/163 E., 2015/273 K. sayılı kararıyla; zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.04.2017 tarihli ve 2015/42474 E., 2017/4982 K. sayılı kararıyla, davacı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin, hem usulden hem de esastan ret kararı verilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların davacıyı kandırdığına ilişkin yani hile hukuki nedenine ilişkin iddiasını ispatlamaya yönelik herhangi bir belge ve tanık anlatımında bulunmadığı, her ne kadar davacı davalılar tarafından kandırıldığını iddia etse 1997 yılından 2005 yılına kadar davalılara müteakip kerelerde verdiği vekaletnameler ve bu şekildeki vekalet ilişkisinin uzun süre devam etmiş olması nedeniyle davacının davasını ispatlayamadığı, açılan işbu davanın Edremit 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyasından kısa bir süre sonra karşı dava olarak açılmış olması nedeniyle davacının kötü niyetine karine teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 11.06.2024 tarihli ve 2023/2224 Esas, 2024/1928 Karar sayılı kararıyla,'' Temyiz olunan Mahkeme kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacıların vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamadıkları, dosyaya sunulan 22.10.2008 tarihli belge içeriğinin Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyasında davacı muris tarafından kabul edildiği anlaşılmakla davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. '' gerekçesiyle karar onanmıştır.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar ... ve ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Bir kısım davacılar vekili; davanın hukuki sebebinin vekaletin kötüye kullanılması olmayıp, vekalet ile yapılan satışlardan elde edilen gelir ile yapılan kar karşılığı inşaat sebebiyle müteahhit olan baba oğul davalıların Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları tapu iptal ve tescil davası sebebiyle uğranılan zararların tazminine ilişkin olduğunu, hileli şekilde imzalattırılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsa payı karşılığı %65 gibi çok ciddi pay talepli dava açtıklarını, oysa inşaatın tüm finansmanının vekalet ile yapılan satışların gelirleri, kira gelirleri, bankadan çekilen krediler ile müvekkili tarafından karşılandığını, davanın ispatlandığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet akdinin kötüye kullanılmasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhkemeleri Kanunu'nun 33 üncü maddesi.
2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ve devamı maddeleri.
3.Değerlendirme
Yukarıda yer verilen HMK'nın 33 üncü maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
Davacılar vekili her ne kadar davanın hukuki sebebinin yanlış nitelendirildiğini beyan etmişse de; dava dilekçesinde açıkça davalı ...'in vekaleten taşınmazlarını çok düşük bedellerle satıp paraya çevirdiğini ve bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını iddia etmiş olup, bu durumda davanın vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, ancak bu iddianın ispatlanamadığı, onama ilamında belirtildiği şekilde dosyaya sunulan 22.10.2008 tarihli belge içeriğinin Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyasında davacı muris tarafından kabul edildiği anlaşılmakla davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.