"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/369 E., 2022/972 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali ve kiralanan taşınmazın tahliyesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz üzerine, Dairenin 06.03.2024 tarih ve 2024/339 E., 2024/1034 K. sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 10.07.2024 tarihli tavzih dilekçesi ile, kararın icrası sırasında faiz yönünden sorun yaşandığını belirterek, hükmün faiz yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince 12.09.2024 tarihli ek karar ile, davalı vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Kural olarak tavzih kararlarına karşı kanun yoluna başvurulabilirse de; aslı istinaf ya da temyiz edilemeyen bir hükmün tavzihine ilişkin mahkeme kararı da istinaf ya da temyiz edilemez. (Hukuk Genel Kurulunun 15/03/1969 tarihli ve 2/466-178 sayılı kararı)
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Daha önce istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen kararla ilgili olarak, tavzih talebinin reddine yönelik ek kararın temyiz incelemesinin asıl karara bağlı olarak yapılabileceği, dosya içeriğine göre, asıl dava dosyasında dava değerinin (itirazın iptali talebi yönünden 162.890,83 TL, tahliye talebi yönünden üç aylık kira bedeli 15.000,00 TL olmak üzere) toplam 177.890,83 TL olduğu ve bu miktarın karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmıştır.
Buna göre, tavzih kararının dayanağı olan asıl karar ile bu karara bağlı olarak verilen (tavzih talebinin reddine yönelik) ek karar, HMK'nın 362/1-b maddesi kapsamında miktar itibariyle kesin olduğundan, davalı vekilinin temyiz talebinin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.