"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3621 E., 2024/1287 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/1257 E., 2023/715 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalının boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davalarını açması için kendisine vekalet verdiğini, aralarındaki avukatlık ücret sözleşmesine göre boşanma davası için maktu 25.000,00 TL ücret ile boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davaları için ayrıca %10 nispi vekalet ücretinin kararlaştırıldığını, dava davalı lehine sonuçlanıp karşı tarafın istinafı üzerine bölge adliye mahkemesinde incelenmekteyken talebi üzerine eşi ile 01.02.2018 tarihli boşanma sulh ve feragat sözleşmesini imzaladıklarını, bu sözleşme ile iki adet taşınmazın davalı üzerine geçirilmesi ve eşinin tarafların avukatlarına ödeyeceği vekalet ücretinin kararlaştırıldığını, davalının, boşanma davası sonucunda hükmedilen toplam 105.000,00 TL tazminatın %10'u olan 10.500,00 TL ile mal rejimi tasfiyesine konu iki taşınmazın davalının beyanına göre toplam değerinin %10'u olan 240.000 USD tutarlarındaki nispi vekalet ücretlerinin ödemediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27.04.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu 553.143,20 TL ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, müvekkilinin eşine karşı açtığı davayı kazanmış olsa bile eşinden sadece bir taşınmazın yarı değerinin parasal karşılığını alabileceğini, çünkü, müvekkilinin eşinin bahsedilen iki taşınmazından birinin evlilikten önce satın alındığını ve mal rejiminin tasfiyesine konu olmayacağını bu taşınmazın cebri icra tehdidi dolayısıyla tedricen müvekkiline devredildiğini, gerçek bir mal kazanımının söz konusu olmadığını, bunun davacı tarafından da bilindiğini ama bu gizli ve özel bilgiyi müvekkili aleyhine kullanmakta sakınca görmediğini, davacının hazırladığı protokole göre davanın karara çıktığını, yeni bir ücret sözleşmesi imzalatma amacında olduğundan davacının duruşmaya çıkmadığını, sulh sözleşmesinde davacınını alacağı ücretin 75.000,00 TL olarak belirlendiğini ve taşınmazın satışından sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu miktarda bir ücretin karşı yan vekalet ücreti olarak kararlaştırılmasının mümkün olmadığını, bunun dışında mahkemece maddi ve manevi tazminata ilişkin bir karar verilmediğini, istinafın ilk derece mahkemesi kararını kaldırdığını, taşınmazlar için değer belirlemesi yapılmadığından sözleşme gereği davada gösterilen değerin esas alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda boşanma davasının taraflarının anlaşması üzerine sonuçlandığı ihtilafın davacı avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde avukatın vekalet ücretinin hangi meblağ üzerinden hesaplanacağı noktasında toplandığı, taraflar arasındaki sözleşmede boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davasında “mahkeme tarafından hükmolunacak şeyin değerinin yahut paranın karar tarihindeki toplam tutarının (hem boşanma tazminatları, hem mal rejimi tasfiyesinin) %10’unun ödeneceği" nin kararlaştırıldığı, sulh sözleşmesinde davalının eski eşi tarafından ödeneceği kararlaştırılan 75.000,00 TL'nin karşı yan vekalet ücreti olduğu, avukatlık ücret sözleşmesindeki nispi vekalet ücreti ödenmesine yönelik düzenlemenin geçerliliğini koruduğu, sulh karşılığında davalıya sağlanan menfaatin iki adet taşınmaz olduğu bunların karar tarihlerindeki değerinin bilirkişi raporuyla 5.5331,432 TL olarak belirlendiği, bu miktar üzerinden %10 oranına karşılık gelen 553.143,20 TL nin davacıya akdi vekalet ücreti olarak ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 527.143,02 TL'nin 10.12.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, cevap dilekçesini tekrar ederek boşanma protokolüne konu taşınmazlardan birinin mal rejimine tabi olmadığını, müvekkilinin eski eşine yönelik cebri icra tehdidi nedeniyle müvekkiline devredildiği, bu taşınmaz üzerinden davacının vekalet ücreti talep edemeyeceği, bu durumu kendisinin de bildiğini, öte yandan protokolde davacıya ödenecek vekalet ücretinin de 75.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bunun taşınmazlardan birinin satılmasından sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, öte yandan nispi vekalet ücretinin belirlenmesinde dava olunan değerin yani harca esas değerin dikkate alınması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf sebeplerini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 163 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle vekalet sözleşmesinin konusu olan boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davasının davalı ile eski eşi arasında yapılan ve tüm maddi manevi tazminat ve mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerine karşılık davalıya iki adet taşınmazın devredileceğini öngören sulh sözleşmesi ile sonuçlandığının, taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinde hükmolunacak şeyin değerinin %10 unun vekalet ücreti olarak kararlaştırılmış olması nedeniyle Mahkemece bu taşınmazların belirlenen değerlerinin %10 u üzerinden vekalet ücreti belirlenmiş olmasının doğru olduğunun anlaşılmasına ve davalının savunmasında bahsettiği 75.000,00 TL vekalet ücretinin protokolde açıkça karşı yan vekalet ücreti olarak kararlaştırılmış bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.