"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2337 E., 2023/2902 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/384 E., 2021/472 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı Kuruma verdiği 22.10.2020 tarihli dilekçeyle sözleşme yapmak isteğini belirttiğini, davalının 09.11.2020 tarihli yazı ile bundan önceki 2016 yılı sözleşmesinin (5.1.) maddesi uyarınca feshedildiğinden ve yapılacak başka bir işlem bulunmadığından bahisle başvurusunun reddedildiğini, müvekkili ile sözleşme yapılmamasının hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek, muarazanın önlenmesine ve sözleşmenin tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının FETÖ ile ilişkisi bulunduğundan 2016 yılına ait sözleşmesinin, Protokolün (5.1.) maddesi gereğince feshedildiğini, davacının fesih işleminin iptali için açtığı davanın da reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Kurumun sözleşmede sayılan nedenler dışında başvuru yapan eczanelerle sözleşme imzalamaktan imtina edemeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalı Kurumun davacı ile sözleşme imzalamamasının yerinde olmadığının tespiti ile davalı Kurumun davacı ile sözleşme yapmama keyfiyetinin ortadan kaldırılmasına, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde önlenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; daha önce taraflar arasında mevcut sözleşmenin 30.11.2016 tarihinde Protokolün (5.1) maddesi gereğince fesih edildiğini, davacı hakkında terör bağlantısı şüphesi ile soruşturma yapıldığını, davacı tarafından daha önceki fesih işleminin iptaline ilişkin olarak açılan davanın da reddedildiğini, Kurum işleminin mevzuat ve sözleşmeye uygun olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, taraflar arasında sözleşme yapılmamasına ilişkin muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
1. Davalı Kurum ile Türk Eczacıları Birliği arasında imzalanan ve temin edilecek ilaçlarla ilgili olarak eczanelerle yapılacak sözleşmeye ilişkin usul ve esaslar ile karşılıklı hak ve yükümlülüklerin belirlendiği bu Protokole istinaden, Türk Eczacıları Birliği üyesi olan eczacılar ile davalı Kurum arasında imzalanan sözleşme, iki taraflı irade ile oluşan ve özel hukuk hükümlerine tabi olan bir sözleşmedir.
2. 2016 ve 2020 tarihli anılan bu Protokollerin (7.1.) maddesi; “Kurumla eczane arasında bu Protokol esaslarına göre her yılın Nisan ayında sözleşme yenilenir. Kurum ile TEB arasında yapılacak Ek Protokol veya Protokollerle düzenleme yapılması halinde, sözleşmeli eczacı bu düzenlemelere uymakla yükümlüdür. Kurum, Protokol hükümlerini kabul eden ve başvuru formunu getiren eczacı ile (feshi gerektirecek hususlar nedeniyle sözleşmeleri feshedilenlerin fesih süreleri boyunca ve
muvazaalı olarak açıldığı kanıtlanan eczaneler hariç) sözleşme yapar. (Değişik: 22/05/2019-2019/1 Ek Protokol 16. md. Yürürlük:01/04/2019) Eczacı sözleşmenin Kurumda kalacak nüshasının ön yüzüne Protokol hükümlerini okuduğunu ve kabul ettiğini el yazısı ile yazarak imzalar diğer sayfaları paraflar. (03/05/2017-2017/1 Ek Protokol 10. md. Yürürlük:01/04/2017) (7.1) numaralı maddesinin uygulanmasında 5510 sayılı Kanun'un 103. maddesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmelerinin/ Protokollerinin Hazırlanması ve Akdedilmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerine uyulur.” hükmünü içermektedir. Protokolün açıklanan bu hükmü, tarafı durumundaki davalı ... bağlamakla birlikte, Protokolün diğer tarafını teşkil eden Türk Eczacıları Birliği üyesi olan eczacılar açısından sözleşme yapıp yapmama konusunda tam bir serbesti getirmiştir. Bu Protokolle, sözleşme yapmak isteyen ve belirlenen şartlara uyan eczacılarla davalı Kuruma mutlak ve takdir hakkına dayalı olmaksızın sözleşme yapma zorunluluğu getirilmesine karşın, diğer tarafı olan eczacılara ise, bu sözleşmeye taraf olmak isteyip istememek ve başvurup başvurmamak yönünden bir takdir hakkı tanınmıştır. Bu yönüyle de; anılan Protokol davalı Kurumun ayrıcalıklı, üstün hak ve yetkilerini içermemekte, diğer tarafı olan eczacı yönünden ise serbest iradeye dayanmaktadır. Uygulama birliğinin sağlanması için imzalanan ve davalı Kurumun kendisini kısıtlayan şekli düzenlemenin varlığı, koşulların mevcut olması halinde davalı ... sözleşme yapmaya mecbur kılar. Diğer bir anlatımla, sözleşme yapmak için başvuran davacının Protokol hükümlerini yerine getirmiş olması halinde, davalı Kurum sözleşme yapmaktan kaçınamaz (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 20.05.2009 tarihli ve 2008/14635 E., 2009/6886K. sayılı kararı da aynı yöndedir).
3. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, davalı Kurumun sözleşme yapmamasına gerekçe olarak gösterdiği hususların ilgili mevzuat hükümleri ve yukarıda açıklanan Protokol kapsamında sözleşmenin yapılmamasını gerektiren bir durum kabul edilmediği, davalı Kurumun da sözleşme yapmama yönündeki davranışının haklı ve hukuka uygun olduğunu ispatlayamadığı, dosyada yer alan delillere göre davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen soruşturma dosyası haricinde ceza davası veya ceza soruşturmasının bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.