Logo

3. Hukuk Dairesi2024/451 E. 2024/4286 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından dava tarihinden sonra ödeme yapılmasına rağmen davanın konusuz kalması nedeniyle davalıya yargılama gideri ve vekalet ücreti yüklenmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava açmakta haklı olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın davalı olması, davalı tarafından ödemelerin dava tarihinden sonra yapılmış olması gözetilerek, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1873 E., 2023/2997 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/747 E., 2023/148 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının 01.01.2016 ilâ 31.08.2017 tarihleri arasında müvekkilinden tıbbi malzeme satın aldığını, faturaların ve fatura içeriği tıbbi malzemelerin davalıya teslim edildiğini, malzemelere ilişkin muayene ve kabul raporlarının düzenlenmiş olup hasta ameliyatlarında kullanıldığını, 182 adet fatura bedelinin toplam 354.797,28 TL olduğunu, mevzuat gereği faturaların KDV hariç bölümleri üzerinden binde 9,48 damga vergisi kesintisi yapıldıktan sonra müvekkilinin 351.683,04 TL alacağının kaldığını, faturaların saymanlık servisine gönderilmesine ve ilk faturanın üzerinden 20 ay gibi uzun bir zaman geçmesine rağmen davalının nakit durumunun uygun olmadığını belirterek ödeme yapmadığını, ödeme ihtarı sonrasında da herhangi bir ödemede bulunmadığından 02.10.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü ileri sürerek; 351.683,04 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya konu 182 adet faturanın 16.11.2017 tarihi itibariyle kayıtlarına alındığını, ödemelerin Döner Sermayeli İşletmeler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği'nin 22 nci maddesi ile Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 18.02.2009 tarihli yazısı uyarınca saymanlığa geliş sırası ve nakit durumuna göre yapılacağını, sırası gelmeden davacı tarafa ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, Maliye Bakanlığının sağladığı ödenekler doğrultusunda ödeme yapıldığının davacı tarafça da bilindiğini, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi müvekkilinin ticari bir şirket olmaması nedeniyle avans faizi de talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafça davaya konu 351.683,04 TL alacağın dava tarihinden sonra ödenmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı, ancak davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalının yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olduğu, davanın asıl alacağa yönelik olup davadan sonra yapılan ödeme sebebiyle faize hükmedilemeyecek ise de, davacının faiz alacağını zamanaşımı süresi içerisinde her zaman talep edebileceği gerekçesiyle; ödeme sebebiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine 52.235,63 TL vekâlet ücreti ile toplam 2.180,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davanın sadece ana para yönünden konusuz kaldığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre müvekkilinin toplam 90.118,31 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunu, rapordan sonra sundukları tüm dilekçelerde faiz alacağını da talep ettiklerini, yeniden dava açılması durumunda zaten miktarı tespit edilmiş olan faiz alacağı için tüm işlemlerin tekrar yapılacağını, bu nedenle kararın usul ekonomisine aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve faiz alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, dava dilekçesiyle 351.683,04 TL alacağın 02.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin istendiği, davanın asıl alacağa yönelik olup davacının usulüne uygun bir ıslah talebinin bulunmadığı, ancak faiz alacağını zamanaşımı süresi

içerisinde her zaman talep edebileceği, dava açıldıktan sonra davalı tarafından yapılan ödeme nedeniyle davanın konusuz kalmış olup dava açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tıbbi malzeme satın alma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin birinci fıkrası ile 331 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir. Bu genel kural, haksız davranışı ile uyuşmazlığa sebebiyet veren bir kimsenin, haksız davranışlarının bütün sonuçlarından, bunları önceden bilmesi mümkün olsun veya olmasın, sorumlu tutulmasını gerektiren hukukun genel ilkelerine dayandırılmaktadır.

2. Anılan Kanun'un 331 inci maddesinin birinci fıkrası ise “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir.

3. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde; davanın 17.10.2017 tarihinde açıldığı, davalı tarafından davacı şirkete ilk olarak 10.08.2018 tarihinde 77.939,20 TL tutarında ödeme yapıldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından önce İlk Derece Mahkemesince verilen 26.10.2018 tarihli ilk karar ile 351.683,04 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesi üzerine davacı tarafça hüküm altına alınan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından icra dosyasına 272.930,24 TL ödeme yapılmış olup icra müdürlüğünce yapılan yasal kesintiler sonrası davacı alacaklıya 11.01.2022 tarihinde 265.400,10 TL ödendiği, davalı tarafça dava tarihinden sonra yapılan bu ödemeler sonucu dava konusuz kalmış ise de; davacının dava açmakta haklı olup davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.