"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1596 E., 2023/2020 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/122 E., 2022/162 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin avukat olduğunu ve davalı şirket ile aralarında 15.03.2015 tarihli Avukatlık Sözleşmesi imzalandığını, konusu "gayrimenkul satışı ve adi ortaklığın tasfiyesi" olan dava için tarafların anlaştıklarını, ancak ayrıca bir yazılı sözleşme yapılmadığını, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/336 E. sayılı dosyası ile görülen işbu davada müvekkilinin muvafakati olmaksızın başka bir avukata vekalet verildiğini, müvekkilinin bunun üzerine mahkemeye verdiği dilekçeyle, vekillik görevini yerine getirme olanağı kalmadığından dosyadan vekillik kaydının silinmesini talep ettiğini, dava sonlandırılmaya hazır hale getirilmişken vekalet ücretinden mahrum bırakılmak istendiğini, kendiliğinden son bulan vekalet akdi neticesinde vekalet ücretinin tamamına hak kazanıldığını, davalı şirketin müvekkiline sadece 6.500,00 TL ödeme yapığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, şimdilik 1.0000,00 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte, 1.000,00 TL karşı vekalet ücretinin davalıdan tahsilini istemiş, 29.03.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle, davalının müvekkiline daha önce ödediği 6.500,00 TL mahsup edilerek, akdi vekalet ücret alacaklarını 242.125,00 TL'ye, karşı vekalet ücret alacaklarını ise 248.625,00 TL'ye çıkartarak, ıslah ettikleri alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı avukatın müvekkili tarafından vekil tayin edilen diğer avukatlarla birlikte duruşmaya katılarak zımni olarak muvafakat verdiğini, söz konusu dosyanın takibi için anlaştıkları tutar olan 6.500,00 TL'nin davacıya ödendiğini, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiğini, davacı avukatın hukuki bilgisi yetersiz kaldığından müvekkili şirketin ikinci bir vekil tayin etmek zorunda kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 172. maddesine göre, davacı avukat bir haftalık süre içerisinde muvafakat etmeme iradesini bildirdiğinden ücretin tamamına hak kazandığı, davacı avukatın tüm duruşmalara iştirak ettiği, keşfe katıldığı, herhangi bir özensizliğinin bulunmadığının gözlendiği, kanun gereği avukatın ücret alacağının, yeni avukatlara muvafakat etmeme ile birlikte doğacağı, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/336 E. sayılı dosyasında görülen davanın, Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Çaybaşı Mahallesi, 12822 ada 2 parsel sayılı taşınmazı konu edinen adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin olduğu, davanın başlangıçta maktu harç ile açıldığı, Mahkemece müddeabihin 16.000,000 TL olarak belirlenmesi üzerine eksik 273.195,60 TL harcın tamamlatıldığı, bilirkişi raporunda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre akdi ve yasal vekalet ücretinin 248.625,00 TL'şer olarak hesaplandığı, bu ücretin 6.500,00TL'si daha önceden ödendiğinden davacının talep edebileceği vekalet ücretinin 490.750,00 TL olduğu, ancak ıslah dilekçesinde toplam 488.750,00TL alacağın tahsili istendiği gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak, davanın kabulüne, 488.750,00 TL vekalet alacağının 12.04.2021 tarihinden işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından, davacı avukatın açıkça başka avukatların vekil tayin edilmesine muvafakat göstermediği, buna rağmen davalı tarafından yeni vekillerin atanması ile birlikte vekalet akdinin kendiliğinden son bulduğu, vekalet akdi kendiliğinden son bulmakla davacı avukatın, vekalet ücret alacağının tamamına hak kazandığı, taraflar arasında düzenlenen avukatlık sözleşmesinin avukatlık ücreti başlıklı IV. bendinde; davacı avukatın danışmanlık ücreti haricinde takip ettiği dosya yönünden ayrıca vekalet ücreti talep edebileceği, bu konuda sözleşme yapılmamışsa avukatlık ücret tarifesine göre ücretin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, vekalet ücret hesabına yönelik açık istinaf bulunmadığı, davacı avukatın Avukatlık Kanunu'nun 172. maddesinin 3 ve 4. fıkraları kapsamında vekalet ücret alacaklarının tamamına hak kazandığının anlaşıldığı, ıslah ile artırılan tutar gözetilerek dava değerinin 490.750,00 TL olduğu gözetilmeden bu tutardaki alacağın hüküm altına alınması yerine 488.750,00 TL tutarında alacağa hükmedilmesinin isabetli görülmediği, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında; 1.000,00 TL akdi vekalet ücreti için faiz isteminde bulunulmakla birlikte 1.000,00 TL'lik karşı yan vekalet ücret alacağı için faiz istenmediği, ıslah dilekçesinde ise; ıslahla artırılan tutar için dava tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunulduğu, istinaf dilekçesinde faiz başlangıç tarihine yönelik açık bir istinafın bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulü ile; toplamda 490.750,00 TL vekalet ücret alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 489.750,00 TL alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı avukatın duruşmaya müvekkili şirketin tayin ettiği avukatlarla girdiğini ve zımmen muvafakat verdiğini, Mahkeme kararının çelişkili olduğunu, istifanın haksız olduğunu, gayrimenkul mülkiyeti ve değerleme hakkı adi ortaklığa geçmediğinden bu değerin tasfiyeye dahil olmayacağını, tasfiyeye konu miktar üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bilirkişi raporundaki hesaplamanın doğru olmadığını, ilk vekalet akdinin kurulduğu tarihe göre hesaplama yapılması gerektiğini, karşı vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilen bir dosyaya dayalı olarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren işletilmesi gereken faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesinin doğru olmadığını ifade ederek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklı akdi ve karşı vekalet ücret alacakların haklı istifa nedeniyle tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 172. maddesinin üçüncü fıkrası gereği, davacı avukat başka avukatların işe dahil olmasına muvafakat etmediğinden vekalet sözleşmesinin haklı nedenle kendiliğinden sona erdiği, haklı istifa nedeniyle avukatın ücretin tamamına hak kazandığı, istinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların temyiz yargı yolu aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.