"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1722 E., 2023/2031 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/336 E., 2022/379 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalı vekili ve fer'i müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının, davalı ... (KOSBİ) içinde bulunan fabrikasında doğal gazdan elde ettiği buharla elektrik ürettiğini, Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) doğal gaz, elektrik ve suyun yalnızca OSB'ler tarafından temin edildiğini, bunlara kâr payı ilave edilerek sanayi kuruluşlarına satıldığını, davacının da kullandığı doğal gazı davalıdan satın aldığını, davalının doğal gazı BOTAŞ'tan temin ettiğini; 24.09.2018 tarihinde 10.00 ila 16.00 saatleri arası süre için hatalı olarak satış bilgisinin girilmesi üzerine BOTAŞ tarafından davalıya 21.12.2018 tarihli KDV dahil 2.571.922,47 TL bedelli "Eylül 2018 revize doğal gaz bedeli" konulu faturanın kesildiğini, aynı tutarlı faturanın da davalı tarafından davacı adına kesildiğini, belirtilen tarihte elektrik satışı yapılmasının mümkün olamayacağını, nitekim o tarihteki ürettiği elektriğin tüketimini bile karşılamadığını, ihtirazı kayıtla fatura bedelini davalı OSB'ye ödemek zorunda kaldığını, ödeme sonrası davalıya BOTAŞ tarafından ödediği bedelin 2.120.000,00 TL'sinin faizsiz iadesi yönünde teklifte bulunulduğunu ancak kabul edilmediğini ileri sürerek; şimdilik 2.571.922,47 TL'nin ödeme tarihi olan 27.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; davacının ticari amaçla elektrik ürettiğinden bahisle, davalının BOTAŞ tarafından adına kesilen faturayı haklı olarak davacıya rücu ettiğini, diğer sanayi kuruluşlarının elektrik tüketimlerinin davacıya yansıtıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı tarafından katılımcısı olan davacının haklarını gözetmek amacı ile BOTAŞ'a başvuru yapılmış ise de, BOTAŞ'ın 19.04.2019 tarihli 2488091 - 301.01.01- E. 2057193/15321 sayılı yazısı ile taleplerinin reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Fer'i müdahil vekili; davalı ile arasında 29.12.2018 tarihli doğalgaz alım satım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalının, BOTAŞ'ın müşterisi olarak doğal gaz satın aldığını, davacı tarafından, doğal gazdan üretilen elektriğin ticarete konu edildiğinin EPİAŞ tarafından bildirilmesi üzerine, BOTAŞ tarafından davalı adına "Elektrik üretim amacıyla doğal gaz fiyatı" üzerinden fatura düzenlendiğini, davacı ile BOTAŞ arasında herhangi bir akdi veya hukuki bir ilişkinin olmadığını, davalı tarafından gerçekleştirilen işlemlerin mevzuat ve sözleşme hükümleri çerçevesinde hukuka uygun olduğunu, herhangi bir kusuru veya sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu, uyuşmazlık konusuna göre davalı taraf kayıtlarının incelenmesinin sonuca etkisinin bulunmadığı, davacı şirketin 24.09.2018 tarihinde EPİAŞ'a yapılan bildirimlerden basiretli tacir olarak sorumlu olduğu, KOSBİ'de bulunan diğer fabrikalarda üretilen elektrik enerjisinin ticari satışa konu edilmediği, satışa konu edilen ve bildirilen elektrik üretiminin yalnızca davacıya ait olduğu, buna göre düzenlenmesi gereken fark faturasının KDV dahil 451.559,60 TL olduğu, bu miktarın davacı tarafça 27.12.2018 tarihinde ödenen 2.571.922,47 TL'dan mahsubundan sonra bakiye 2.120.362,87 TL'den davalı tarafın, taraflar arasındaki "Kesintisiz Doğalgaz Satış Sözleşmesi" ve 27.12.2018 tarihli protokol kapsamında sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 2.120.362,87 TL nin 27.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri ile fer'i müdahil vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda herhangi bir takip prosedürü içerisinde ya da cebri icra tehdidi altında yapılmayan ödemelerin istirdadı isteminine ilişkin davacının talebinin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72. maddesi kapsamında “menfi tespit ve istirdat” davası niteliğinde olmadığı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 78. maddesi (BK’nın 62. maddesi) kapsamında olduğundan, İİK'nun 72/7 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin somut olaya uygulama imkanı bulunmadığı, derdestlik itirazına konu Yargıtay onama ilamı ile kesinleşen menfi tespit istemli İzmir 6 Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2019/862 E., 2020/211 K. sayılı dava dosyası ile istirdat istemli işbu davanın dava konusu (talep sonucu) farklı olduğundan derdestlikten söz edilemeyeceği, davalının katılımcısı, buhar-proses elektrik üretim amaçlı doğal gaz kullanıcısı olan ve kojenerasyon tesisi bulunan dava dışı şirketler tarafından üretilen elektriğin, ticarete konu edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre, söz konusu dava dışı şirketlere ait kojenerasyon tesisi tüketimlerinin tahakkuka esas alınmayacağına ve davacının uyuşmazlığa konu dönemdeki kendi doğal gaz tüketim miktarı ile sınırlı sorumlu olacağına, dava konusu alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanacağına yönelik mahkeme kararının hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri ile fer'i müdahil vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; ürettiği elektriği kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığından üçüncü kişilere elektrik satışı yapılmasının mümkün olmadığını, ihtirazi kayıtla ödemiş olduğu 2.571.922,47 TL'nin tamamının faizi ile birlikte iadesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; tacir olan davacının basiretli iş adamı gibi davranmakla yükümlü olduğunu, derdestlik ve husumet itirazlarının bulunduğunu, hak düşürücü sürenin 1 yıl olduğunu, işlemiş faizi ile iadesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ticari defterlerinin delil olamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Feri müdahil vekili; davacının 2018 Eylül ayında doğal gazdan ürettiği elektriği ticarete konu ettiğinin sabit olduğunu, faize hükmedilemeyeceğini, hak düşürücü sürenin 1 yıl olduğunu, maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesini, davanın tümden reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, doğal gaz satış sözleşmesi kapsamında ödenen fatura bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
1. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle aldırılan bilirkişi raporunun taraf, denetime elverişli olduğunun anlaşılmasına göre, davalı ve feri müdahil vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Somut olayda; davacının Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi içerisinde bulunan tesislerinde doğal gazdan ısı ve elektrik enerjisi üretimi sebebiyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan (EPDK) üretim lisansı aldığı, davacı şirketin elektrik üretiminde doğal gaz kullandığı, Organize Sanayi Bölgelerinde elektrik, su ve doğal gaz hizmetinin OSB tüzel kişiliği tarafından sağlandığı, bu amaçla davacı ile davalı arasında düzenlenen 30.12.2011 tarihli "Kesintisiz Doğal gaz Satış Sözleşmesinin" 12. maddesinde faturalandırmaların nasıl yapılacağının düzenlendiği, BOTAŞ tarafından 2018 yılında Ağustos ayında Doğal gaz Toptan Satış Tarifesinde "Kompozit Kullanım" adı altında yeni bir doğal gaz satış fiyatı düzenlendiği, Kompozit kullanıma esas fiyatın doğal gazdan üretilen elektriğin ticarete konu edilmemesi halinde geçerli fiyat olduğu, 2018 yılı Eylül ayı Doğal gaz Toptan Satış Tarifesi Uygulama Esaslarında elektrik üretim amaçlı doğal gazdan üretilen elektriğin ticarete konu edilmesi durumunda proses/buhar amaçlı doğal gaz tüketimine elektrik üretim amacı dışında geçerli olan doğal gaz satış fiyatının uygulanacağına ilişkin düzenleme yapıldığı, KOSBİ bölgesi için BOTAŞ'tan tek bir noktadan doğal gaz satın alınıp bu doğal gazın her bir firmanın sayaçları ile KOSBİ tarafından ölçüldüğü, KOSBİ içinde davacı şirket dışında diğer 4 şirketin tesislerinde proses/buhar kullanımı ile birlikte kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere elektrik üretim tesisleri bulunduğu, davacı şirketin EPDK'dan 17.04.2014 tarihinde EÜ/4969-51/02751 nolu üretim lisansı aldığı, davacı şirket ile EPİAŞ arasında 01.09.2015 tarihli "Piyasa Katılım Anlaşması" yapıldığı, Kompozit Doğal gaz Tarifesinin yürürlüğe girmesinden sonra doğal gazdan elektrik üreten şirketlerin ürettikleri elektriğin ticari satışa konu edilip edilmediğinin tespitinin Epiaş tarafından yapıldığı, ticari satışa konu edilmesi halinde bu bilgilerin EPİAŞ tarafından BOTAŞ'a bildirildiği, BOTAŞ tarafından kompozit tarife yerine daha yüksek olan elektrik üretim amaçlı doğal gaz tarifesinde fatura edilmesinin kararlaştırıldığı, EPDK'dan üretim lisansı alan üretim tesislerinin bir gün sonrası için ne kadar enerji üreteceklerini ve bu elektrik enerjisini hangi fiyattan sisteme satacaklarını EPİAŞ'a bildirdiği, davacı şirket ile CK Enerji Ortaklığı Toptan Elektrik Satış A.Ş. arasında ikili anlaşma bulunduğu, "Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği"nin 88/6 maddesinde Piyasa katılımcıları tarafından PYS aracılığıyla yapılan uzlaştırmaya esas ikili anlaşma bildirimlerinin faturaya esas resmi değerler olarak kabul edileceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
3. Buna karşılık davacı vekili, EPİAŞ'a bir gün öncesinden bildirilmesi gereken elektrik alım bilgisinin taraflarınca hatalı olarak elektrik satımı olarak girişinin yapıldığını, akabinde bu hususun gerekli yerlere bildirildiğini, yapılan görüşmeler neticesinde bir sonuç alınamadığını, ihtirazi kayıtla faturayı ödemek zorunda kalarak işbu davayı açtıklarını beyan etmiştir.
4. Mahkemece aldırılan 28.06.2021 ve 06.12.2021 tarihli bilirkişi raporlarında; ticari defterlerinin yasal mevzuata uygun olduğu, satış gelirlerinin incelenmesinde elde edilen herhangi bir satış gelirinin olmadığı, zaman zaman ikili anlaşma ile enerji satışının yapıldığı CK Enerji Ortaklığı Toptan Elektrik Satış A.Ş. adına düzenlenen fatura bulunmadığı, EPİAŞ'tan gelen kayıtlar incelendiğinde, davacının 24.09.2018 günü 10.00 ile saat 16.00 arasında sisteme toplam 16,8 MWh enerji satışı girilmiş olmasına karşılık; bu süre içerisinde Enterkonnekte sisteme verilen toplam enerji miktarının (Uzlaştırmaya Esas Veriş Miktarının): 7,2421 MWh olduğu, buna karşılık aynı saatler içerisinde davacı tarafından Enterkonnekte sistemden çekilen toplam enerji miktarının (Uzlaştırmaya Esas Çekiş Miktarının) : 31,63 MWh olduğu, yani satış bildirimi yapılan 10.00 ila 16.00 saatleri arasında sisteme net enerji verilmediği gibi sistemden 31,63 - 7,2421 -=24,3879 MWh net enerji çekildiği, 24.09.2018 tarihinde davacının sisteme verdiği enerjinin, sistemden çektiği enerjiden daha az olması, yani satışın fiili olarak gerçekleşmemesi dikkate alındığında, ayrıca her ne kadar BOTAŞ'ın tek noktadan KOSBİ'ye satış yapması muhatabının KOSBİ olmasına rağmen, tek bir firma tarafından yapılmış ihlalin ya da hatalı girişin olduğu açık iken, fark faturasının KOSBİ bünyesinde yer alan diğer firmalara ait (toplam beş adet firma) kojenerasyon tesislerinin tüketiminin toplamına göre tahakkuk ettirilmesinin orantısız bir işlem olduğu, buna göre dava konusu ihtirazi kayıtla ödenen 2.571.922,47 TL fatura bedelinin tamamının iadesi gerekeceği şeklinde görüş bildirilmiştir.
5. İlk Derece Mahkemesince, hatalı giriş sebebiyle basiretli tacir gibi davranmak zorunda olan davacı şirketin sadece kendi hatası sebebiyle sattığı iddia edilen 451.559,60 TL fark faturasından sorumlu olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6. Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince; davacının sisteme maddi hata sonucu elektrik satım bilgisi girdiği kabul edilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının basiretli tacir olduğu yönündeki yanılgılı değerlendirmeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekili ile fer'i müdahil vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacı tarafça temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz eden davalı ve fer'i müdahile yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.