"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/939 E., 2023/1762 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/120 E., 2021/53 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında her yıl yenilenen sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu, davalı Kurumca 08.10.2019 tarihli yazı ile müvekkili hakkında 2018 yılı sözleşmesinin (12.13) maddesi uyarınca sağlık hizmeti sunulmadığı halde Kuruma fatura edildiği gerekçesiyle 327.165,20 TL; (12.14) maddesi uyarınca faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle 20.000,00 TL, (8.4) ile (8.6.3) maddeleri uyarınca istenilen belgelerin süresi içinde sunulmadığı ve (8.5.1) ile (8.5.2) maddeleri uyarınca reklam ve kampanya yasağına aykırı davranıldığı gerekçesiyle 23.847,47 TL olmak üzere toplam 371.012,67 TL cezai işlem uygulanacağının bildirildiğini, ancak bu cezai işlemlere konu fatura dönemleriyle ilgili davalı Kurum tarafından daha önce inceleme yapılmış olup müvekkili hakkında cezai işlem uygulandığını, buna karşılık Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/286 E. sayılı dosyası ile açtıkları dava sonucunda da cezai işlemin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek; müvekkilinin dava konusu cezai işlemler nedeniyle davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili Kurum tarafından davacının 2015 Şubat dönemi fatura incelemeleri sırasında yersiz ödeme ve sunulmamış sağlık hizmetleri yönünden yapılan araştırmanın Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığının talimatı üzerine genişletilerek bu dönem dışında kalan fatura dönemlerinin de araştırıldığını, bu araştırmalar sonucu davacı hakkında uygulanan cezai işlemlerin sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; benimsenen bilirkişi raporunda, dava konusu cezai işlemlerin Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20l7/286 E. sayılı dosyasındaki davaya konu işlemler olmayıp farklı yıl ve aylara ait cezai işlemler olduğunun tespit edildiği, davalı Kurumca davacı sağlık kuruluşu hakkında 2018 yılı sözleşmesine dayalı olarak uygulanan dava konusu 371.012,67 TL tutarındaki cezai işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli olup İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20l7/286 E. sayılı dosyası ile görülen davada Kurum tarafından müvekkili hakkında Ekim 2014 ve Şubat 2015 dönemlerine ilişkin uygulanan cezai işlemlerin yerinde olmadığının tespitine karar verildiğini, eldeki davada da cezai işleme konu dönemlerin aynı olduğunu, cezai işleme dayanak yapılan hasta beyanlarına itibar edilmesinin doğru olmadığını, Mahkemece bu kişilerin tanık olarak ayrıca dinlenmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davalı Kurum tarafından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesine dayalı olarak uygulanan cezai işlemden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20l7/286 E. sayılı dosyası üzerinden görülen davaya konu cezai işlemin davacı tarafından Kuruma sunulan Ekim 2014 ve Şubat 2015 dönemi faturalarının incelenmesi sonucu tesis edildiği, eldeki davaya konu cezai işlemlerin ise Ekim 2014 ve Şubat 2015 dönemleri hariç 09.04.2014 ilâ 16.03.2015 tarihleri arasındaki döneme ilişkin faturaların incelenmesi neticesinde tesis edilmiş olduğu, davaya konu edilen işlemlerin taraflar arasında görülen 2017/286 E. dava dosyasındaki işlemler olmadığı, uzman bilirkişi heyetince düzenlenen denetime elverişli raporda, davalı Kurum tarafından davacı hakkında uygulanan cezai işlemlerin yerinde olduğu tespit edildiğinden Mahkemece bu rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.