Logo

3. Hukuk Dairesi2024/614 E. 2024/2711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların murisinin satın aldığı taşınmazın mahkeme kararıyla tapu kaydının iptali nedeniyle, zapta karşı tekeffül ve alacağın temliki hükümleri gereğince uğradığı zararın davalıdan tahsili ile ödemek zorunda kaldığı yargılama giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma sonrasında yapılan yargılamada, bozma ilamında belirtilen esaslara uygun olarak karar verildiği, uygulanan hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek tarafların karar düzeltme talepleri reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/257 E., 2022/253 K.

Taraflar arasında birleştilerek görülen tazminat-itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/60 E. sayılı dosyasında davanın kabulüne, birleşen Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/145 E. sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme Kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Taraf vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... asıl davada; İstanbul, Bakırköy, ... Mahallesi, 75 pafta, 292 ada, 148 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu binanın 2. katında yer alan 5 nolu dubleks dairenin 30.07.1997 tarihinde davalı ... tarafından ...'ye, ...'nin 09.03.1998 tarihinde de kendisine sattığını, taşınmaz kendi kullanımındayken toprak sahiplerinin, müteahhit ve aleyhine Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/358 E. sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda adına olan tapu kaydının iptaline karar verildiğini, söz konusu kararın Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiğini, kesinleşen karara istinaden taşınmazın adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın dava dışı 3. kişi adına tescil edildiğini, zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince gerçek ve güncel zararın tepiti ile taşınmazın zaptından dolayı ...'den talep edebileceği gerçek ve güncel müsbet zararını 04.07.2014 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile davalıdan talep etme hakkının doğduğunu ileri sürerek, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 50.000,00 TL maddi zararın tam zapt halinin gerçekleştiği 22.05.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 04.07.2014 tarihli alacağın temliki sözleşmesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 20.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 1.391.653,85 TL'ye yükseltmiş, yargılama sırasında vefatı üzerine mirasçıları ile davaya devam edilmiştir.

2. Birleşen Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/60 E. sayılı dosyasında; taşınmazın zaptına ilişkin mahkeme kararı sonucu yargılama giderleri tarafından henüz ödenmediği için bu giderlere ilişkin haklar saklı tutularak sadece zapt tarihindeki rayiç değerinin davalıdan tahsiline ilişkin dava açıldığını, ancak zapta ilişkin olarak Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamından dolayı toplam 150.925,50 TL yargılama giderinden, kendisinin haklarını temlik aldığı kişiye satış yapan Necati Hepkon'un 2/3 oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle, icra takibine konu ettiği yargılama giderlerinden borçlunun payına düşen 97.506,57 TL'nin tahsili için açılan takibe haksız itiraz edildiğinden bahisle Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2016/8170 E. sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, davacı yargılama sırasında vefat etmiş olup, mirasçıları davaya devam etmiştir.

3. Birleşen Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/145 E. sayılı dosyasında muris ... mirasçıları; davalı aleyhine Bakırköy 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2021/257 E. sayılı dosyası ile 6098 Sayılı TBK'nın 214 üncü maddesi uyarınca zapta karşı tekeffül hükümleri ve alacağın temliki hükümleri uyarınca 1.391.653,85 TL talepli tazminat davası açıldığı, yapılan yargılamada taşınmazın zaptı nedeniyle gerçek ve güncel zararın 1.499.384,62 TL olduğunun ortaya çıktığını, bakiye 107.730,77 TL maddi zararın davalıdan alınarak miras payları oranında davacılara verilmesi için ek davanın açılması gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 107.730,77 TL maddi tazminatın taşınmazın zapt tarihi olan 22 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak miras payları oranında davacılara verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; satış sözleşmesine dayanarak satıcı olan ...'ye karşı dava açabileceğini, bu satış sözleşmesinin dışında olan davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, TBK'nın 214/2 nci maddesi gereğince alıcı elinden alınma tehlikesini sözleşmenin kurulduğu sırada biliyor idiyse satıcının ayrıca üstlenmiş olmadıkça bundan dolayı sorumlu tutulamayacağı hükmü karşısında satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hakkın varlığını bilerek arsa payı satın alan alıcının satıcının sorumlu olduğunu ileri süremeyeceğini, bu durumda TMK'nın 1023 üncü maddesinden yararlanılmasının söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini istemiş, Mahkeme aksi kanaatte ise; dava konusu taşınmazın 30.07.1997 satış tarihinden 22.05.2014 zapt edildiği tarihe kadar davacının zilyetliğinde kalmış olması nedeniyle TBK'nın 214/1 inci bendi gereğince alıcının elde ettiği yararlanma bedelinin bilirkişi marifetiyle tespit edilecek bu miktarın davacı alacağından mahsup edilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.06.2016 tarihli ve 2014/344 E., 2016/1233 K. sayılı kararıyla; asıl davanın kısmen kabulüne, 1.176.086,49TL'nin 50.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren bakiye 1.126.086,49 TL sine ıslah tarihi olan 20.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12.12.2017 tarihli ve 2016/21818 E., 2017/12353 K. sayılı kararıyla; tarafların diğer temyizleri incelenmeksizin, satım sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olan, tarafların bilmediği ayni bir hakka dayananarak mahkeme kararı ile taşınmazın üçüncü kişinin mülkiyetine geçmesi nedeniyle davacının zarara uğradığı ve bu zararın davalı satıcı tarafından zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince karşılanması gerektiği, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları arasında açık çelişki bulunmakta olup çelişkiler giderilmeden ve tarafların raporlara karşı itirazları karşılanmadan karar verildiği, bilirkişilerden, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı

Bozma kararından sonra açılan ve birleştirilerek görülen davalarla birlikte inceleme yapılarak, Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak yeniden rapor alındığı, aynı taşınmaza ilişkin Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/17 E. sayılı dosyası emsal alınmak suretiyle yapılan hesaplamada davacılara düşen toplam rayiç bedelin 1.499.384,62 TL olduğu, TBK'nın 217/1 inci maddesi uyarınca, taşınmazın alıcı/davacı tarafın tasarrufunda kaldığı süre boyunca getirebileceği kira geliri düşülmek suretiyle gerçek zararın 1.283.817,26 TL olduğu, TBK'nın 217/3 üncü maddesi uyarınca davacı/alıcı (alacağı temlik alan) tarafın, davayı satıcıya bildirmekle kaçınılabilecek olanlar dışında kalan bütün yargılama giderleri ile yargılama dışındaki giderlerini de davalı/satıcıdan talep edebileceği, bu itibarla, Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp görülen 2009/358 E. sayılı dosyada ödenen yargılama giderleri, harç, vekalet ücreti, temyiz ve onama harçlarının istenebileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 1.283.817,26 TL'nin dava tarihi olan 07.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak asıl dosya davacılarına verilmesine, Birleşen Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/145 E. sayılı dosyası yönünden; davanın reddine, Birleşen Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/60 E. sayılı dosyası yönünden; davanın kabulüne; davalının Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2016/8170 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 97.506,57 TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 06.04.2023 tarihli ve 2022/7830 E., 2023/998 K. sayılı ilamıyla; kararın, uyulan bozma ilamında belirtilen şekilde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda verilmiş olduğu, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan BK'nın 189 ve devamı maddeleri uyarınca, davalının dava konusu taşınmazın davacının elinden çıkması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, dava konusu olayda davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarının söz konusu olmadığı, birleşen 2021/60 E. sayılı dosyada alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı hususları gözetildiğinde, davacıların sair, davalının tüm temyiz itirazları yerinde görülmediği, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesindeki düzenlemeye göre reddedilen kısım için yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine 14.194,47 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak 23.539,72 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1. Davacılar vekili; asıl dava yönünden tam kabul kararı verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, faizin de zapt tarihi olan 22.05.2014 olarak düzeltilmesi gerektiğini, taşınmazın tamamen zaptı halinde taşınmazdan elde edilen ya da elde edilmesi ihmal edilen semerelerin bedelinin taşınmaz bedelinden mahsup edilmemesi gerektiğini, tam zapt halinde alıcının mal varlığındaki eksilme ne miktarda ise bu miktarın satıcı tarafından karşılanması gerektiğini, asıl davada tam kabul kararı verilip davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken davanın kısmen kabul ve reddine karar verildiğini, ayrıca davalı yararına fazladan vekalet ücretine hükmedildiğini, birleşen 2022/145 E. sayılı davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, birleşen 2021/60 E. sayılı dosyada da icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; davacının kendisine ve yükleniciye karşı açılan tapu iptal tescil davasını hiçbir aşamasında ihbar etmediğini ve bilgilendirmediğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciden bağımsız bölüm satın alan malikin iyi niyetli olarak kabul edilmediğini, kesinleşen mahkeme kararlarının dikkate alınmadığını, Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/358 E. sayılı dava dosyasında, davacı tarafın iyiniyetli olmadığının tespit edildiğini, bu hali ile davacının zapta karşı tekeffül sonucu uğradığı zararın tanzimini isteme hakkı olmadığını, Mahkemece alınan 12.05.2021 tarihli raporda emsal taşınmaz üzerinden hesap yapılmış ise de, m² değerinin hangi veriye dayandığının açıklanmadığını, taşınmazın değerinin yanlış hesaplandığını, davacının taşınmazı ...'dan aldığını, ...'ın bağımsız bölümle ilgili olarak kendisine müracaat etmeden ...'ın doğmamış bir hakkı ivazlı olarak temlik etmesinin mümkün olmadığını, birleşen dosyada zapta karşı tekeffül hükümlerine iyi niyetli olmayan malik tarafından dayanılamayacağını, Mahkeme kararın 2. sayfasında mülga Borçlar Kanunu ile belirlediği rayiç bedel belirlerken kararın 3. sayfasında 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 217/1 maddesini uygulayarak rayiç bedelden indirim (mahsup) yapıldığını, davanın reddinin gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıların murisinin satın aldığı taşınmazın mahkeme kararıyla tapu kaydının iptali nedeniyle zapta karşı tekeffül ve alacağın temliki hükümleri gereğince uğradığı zararın davalıdan tahsili ile ödemek zorunda kaldığı yargılama giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı Borçlar Kanununun 189, 192 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda bozma ilamında belirtilen esaslara göre karar verildiğinin anlaşılmasına göre de, taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ve davalı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme istemlerinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harçlarıyla para cezalarının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.