Logo

3. Hukuk Dairesi2024/62 E. 2024/855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte kimlikle düzenlenen araç satış sözleşmesiyle araç satın alan davacıların, uğradıkları zararı noterlerden talep etmesine ilişkin tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Sahte kimliklerin iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için yapılan incelemede, sahteciliğin fark edilmesinin mümkün olmadığı ve noterlerin KPS sorgusu yaptığı, dolayısıyla noterlerin gerekli özeni gösterdiği gözetilerek davacıların karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/409 E., 2014/384 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Beyoğlu 29. Noterliğince düzenlenen 21.03.2012 tarihli ve 01539 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile... sahte kimliğini kullanan şahıs tarafından ... sahte kimliğini kullanan bir diğer şahsa satış yapıldığını, daha sonra ... sahte kimliğini kullanan şahıs tarafından Bursa 13. Noterliğince davacılardan ...'a 100.000,00 TL karşılığında 22.03.2012 tarihinde satış yapıldığını, ...'ın da yurtdışına çıkacak olması nedeniyle araçla ilgilenmesi için arkadaşı olan diğer davacı ... adına aracı yine Bursa 13. Noterliğinde düzenlenen satış sözleşmesiyle tescil ettirdiğini ancak her iki noterde de kullanılan... ve ...'e ait kimliklerin sahte olduğunu ve gerçek malik... tarafından aracın zaptedildiğini, aracın satın alınması için ödenen bedel yüzünden uğranılan zararın sahte kimlik belgesiyle satış sözleşmesini düzenleyen davalı noterlerden tazmininin gerektiğini ileri sürerek; şimdilik 50.000,00 TL'nin aracın satım tarihi olan 23.05.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 26.07.2012 tarihinde dava değerini 100.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı noter...; işlem yapılırken ibraz edilen nüfus cüzdanları üzerinde gerekli kontrolün yapıldığını ve ibraz edilen kimliğin orjinal olduğu kanaatine varıldığını, söz konusu aracın kiralama sözleşmesi düzenlenirken yeterli güvencenin alınmaması, gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle kendisi bakımından illiyet bağının kesildiğini, alıcının tam kusuru ve üçüncü şahsın ağır kusuru ölçütleri birlikte gerçekleştiği gibi davacının araç satım sözleşmesinin diğer noterlikte yapılmış olması nedeniyle illiyet bağının tamamen kesildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı noter Erol; davacıların Bursa'da 2 nci el oto alım satım işi ile ilgilenen tacirler olup tacirlerin basiretli davranmak zorunda olduklarını, noterin kusursuz sorumluluğundan bahsedilmesi için tarafların kusursuz olması gerektiğini, kusurlu bir tarafın bulunmasının illiyet bağını kestiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;sahte nüfus kimliği kullanılarak gerçekleştirilen satış işlemlerinde kullanılan belgelerin aldatma yeteneğinin bulunduğu ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan zararın noterin sorumluluğunu gerektirecek hukuka aykırı bir eyleminden kaynaklanmadığı, noterin hukuki sorumluluğuna ilişkin Noterlik Kanunu'nun 162 nci maddesi hükmünün uygulanmasının şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 02.05.2023 tarihli ve 2023/1905 E., 2023/1214 K. sayılı kararıyla, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, özellikle satış işlemlerinde kullanılan sahte kimliklerin iğfal kabiliyetinin bulunduğunun aynı olay hakkında görülen ceza davasında belirlenmiş olmasına, buna bağlı olarak üçüncü kişinin ağır kusuru ile eylem ile zarar arasındaki illiyet bağının kesilmiş bulunmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacılar vekili; yerel mahkemece hükme esas alınan hatalı bilirkişi raporundaki ve esas açıdan Yargıtay incelemesinden geçmeden zamanaşımı nedeniyle düşen ceza dosyasındaki rapora itibar edilerek, satış işlemlerine konu sahte kimliklerin iğfal kabiliyeti olduğunun kabul edildiğini, hükme esas alınan İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/7 E. Sayılı dosyası esas açıdan Yargıtay'ca incelenmediğini, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiğini, bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun ve beraat kararının denetimden geçmediğinin dikkate alınmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı incelemelere dayalı olduğunu, mahkemenin itirazlarını değerlendirmediğini, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06.05.2013 tarihli ve 2013/5768 E. 2013/7353 K. sayılı kararının emsal nitelikte olduğunu, dava konusu satışa konu belgelerin ön yüzlerinde basılı bulunan T.C İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait soğuk mühür izlerinin gayrı muntazam oluşunu ve belgeler üzerindeki "onaylayan (sicil-imza)" bölümlerinde onaylayana ait olması gereken imzaların olmadığını fark etmemeleri ve imza eksikliğinin sebebini araştırmadan satış işlemini gerçekleştirmelerinde davalıların gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü gösterdiklerinden söz edilemeyeceğini, belgenin iğfal kabiliyeti olsa bile Noterin gerekli özeni gösterip göstermediğinin araştırılması gerektiğini, davalı Noterlerde kullanılan sahte kimliklerde birden çok gözle görülebilen sahtelik unsurları mevcut olduğunu bu hususla ilgili birçok defa ayrıntılı dilekçe sunulduğunu ve bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edildiği halde beyan ve itirazlarının incelenmediğini, dikkate alınmadığını, Mahkemece eksik ve hatalı yargılama sonucu hüküm kurulduğunu, davalıların zararın meydana gelmesinde hukuka aykırı davranışları ile tam ve asli kusurlu olduklarının sabit olduğunu, davalı Noterlerin sahte kimlikler bakımından denetime ilişkin gerekli özeni göstermediklerinden ve gerekli özeni gösterdiklerini somut olarak ispatlayamadıklarından illiyet bağının kesildiğinden söz edilemeyeceğinden zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, davanın kabulünü istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sahte kimlik düzenlenerek noter vasıtasıyla yapılan araç satım sözleşmesi ile araç satın alan davacıların uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 1 inci maddesi, 82 nci, 162 nci, 72 nci ve İcra İflas Kanunu’nun 38 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Davalı Noter katibi ...'un yargılandığı ceza davasında, sanığın görevinin gerektirdiği bütün incelemeleri yaptığı, fark edilemeyecek derecede olan sahteciliği fark etmesinin mümkün olamayacağı belirtilerek sanığın suç kastının bulunmadığı ve atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği, temyize konu kararı veren Hukuk Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da ibraz edilen sahte kimlik belgelerine ilişkin sahteciliğin fark edilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği görülmüştür.

2. Türkiye Noterler Birliğinin 27.04.2013 tarihli cevabi yazısında, davalı Noterliklerce davaya konu aracın satışı ile ilgili olarak satış tarih ve saatinde satıcı ve alıcının KPS sorgusunun yapıldığı belirtilmiştir.

3. Dosya içerisinde mevcut "KPS" kaydına ilişkin ekran çıktısında cilt no, aile sıra no ve sıra no kısmının sol tarafında "0" rakamının yazılı olmadığı, kişilerin fotoğraflarının bulunmadığı, nüfus müdürünün imza kısmının yer almadığı, "köyü" ibaresinin yazılı olmadığı görülmüştür.

4. Davacılar tarafından, alıcı ve satıcının asıl kimlik belgeleri ile sahte kimlik belgeleri karşılaştırarak bir takım farklılıklar ileri sürülmüş ise de, asıl kimliğin satış esnasında noterliklerde bulunmadığı, noterliklerce satıcı ve alıcının satış esnasında "KPS" sorgusunun yapıldığı, "KPS" sorgu ekran çıktısında bahsi geçen farklılıkların görülmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla karar düzeltme yoluyla incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, yasaya ve usule uygun olup davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcı ile para cezasının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.