"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2457 E., 2022/1988 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/402 E., 2021/221 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılardan ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ...’nin imzaladığı, 06.08.2018 tarihli sözleşme ile mülkiyeti annesi olan ...'a ait daireyi 1.150.000,00 TL bedel karşılığında vekaleten satacağına, davacı müvekkilinin de belirlenen bedel karşılığında daireyi alacağına dair sözleşme tanzim ettiklerini, yine sözleşmede davacı tarafından davalıya 80.000,00 TL bağlanma bedeli ödendiğini, davalının çeşitli bahaneler ileri sürerek satış devir işlemlerini gerçekleştirmediğini, davalılar arasında vekalete dayalı ilişki ve yetkilendirme olması nedeniyle hem vekilin hem de asilin sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından ödenen 80.000,00 TL bağlanma bedeli, sözleşmede ayrıca belirtilen 80.000,00 TL cayma tazminatı olmak üzere toplam 160.000,00TL'nin en yüksek banka reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... ... vekili; davacı tarafın sunduğu adi sözleşmenin ilk sayfasında müvekkiline ait imza/paraf bulunmadığını, sözleşmenin ilk sayfasında düzenlenen hususların kabulünün mümkün olmadığını, davacının 80.000,00 TL ödediğine ilişkin herhangi bir dekont veya makbuz sunmadığını, taşınmazın mülkiyetinin
diğer davalıya ait olduğunu, taşınmaz satışı için müvekkili ve kardeşine müşterek imza koşulu ile vekaletname verildiğini, müvekkilinin taşınmazın satışını tek başına gerçekleştirebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, satış ilişkisi kabul edilse dahi ortada hukuki imkansızlık bulunduğunu, buna dayanarak müvekkilden cezai şart istenmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; gayrimenkul alım satım sözleşmesi başlıklı belgenin incelenmesinde, ...Mahallesi 1091 ada 131 parsel sayılı taşınmazın ... tarafından davacıya satışının kararlaştırıldığı, satış bedeline mahsuben 80.000,00 TL' nin davacı tarafından peşin olarak satıcıya verildiği, kalan satış bedelinin tapu devri esnasında ödeneceği, satıcının satmaktan vazgeçmesi halinde verilen avansların iade edileceği ve ek olarak 80.000,00 TL tazminatın alıcıya ödeneceği, tapuya en geç 09.04.2018 tarihinde gidileceği hususlarının kararlaştırıldığı, tapu maliki olan davalı ... tarafından davalı ... ve ...' a müşterek olarak hareket etmek üzere taşınmaz için tasarrufta bulunma konusunda vekalet verildiği, davalı tapu maliki... tarafından verilen vekaletin, müşterek hareket etmek suretiyle verildiği dikkate alındığında, vekil olarak davaya konu sözleşmeye taraf olan davalı ...' nin, işbu sözleşme ile davalı ...'ı TBK' nın 511/2 madde fıkrası kapsamında borç altına sokamayacağı açık olmakla, davaya konu sözleşme kapsamında davalı ...'ın pasif husumet ehliyetinin olmadığı, davaya konu sözleşmenin ise resmi şekilde düzenlenmediği dikkate alındığında, sözleşmenin geçersiz olduğu sabit olmakla, geçersiz sözleşme kapsamında ayni hak doğmayacağı gibi feri nitelikteki cayma parası veya tazminat hakkının doğmadığı, bu haliyle de sözleşme kapsamında yalnızca peşin ödenen 80.000,00 TL' nin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsilinin talep edilebileceği gerekçesiyle davalı ...'a yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı ...’ye yönelik açılan davanın kısmen kabulü ile 80.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 80.000,00 TL'lik istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; sözleşmeye konu taşınmazın tapu maliki olan davalı ... tarafından diğer davalı ...'a dava konusu taşınmazla ilgili tasarrufta bulunma konusunda vekalet verildiğini, her iki davalının da sözleşmeden müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, satıştan vazgeçilmesi halinde alınan bağlanma bedelinin iade edileceği ve ayrıca 80.000,00 TL tazminat ödeneceğinin belirlendiğini, davalıların sözleşmeye uymadığını, 80.000,00 TL tazminat isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı ... vekili; davacının 80.000,00 TL bağlanma parası ödediğine dair dekont veya makbuz sunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu sözleşmenin tapulu taşınmazın satışına ilişkin olduğu, resmi şekil şartına uygun olmaması nedeniyle hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, geçersiz sözleşmelere dayanarak taraflar birbirlerinden cezai şart isteyemeyeceklerinden davacının cayma tazminatına ilişkin talebinin reddi yönünde verilen kararda usul ve yasaya aykırılık olmadığı, dava konusu sözleşmenin iki sayfadan ibaret olduğu, sözleşmenin sadece ikinci sayfasının taraflarca imzalandığı ancak sözleşmenin 1 inci ve 2 inci sayfalarındaki yazının aynı el tarafından kaleme alındığının bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup ayrıca metin, içerik, anlam ve devam eden maddeler itibariyle de bir bütünlük oluşturduğu, davalı ...'un sözleşmenin imzalanması sırasında diğer davalı durumundaki (annesi) ...'un vekili sıfatıyla hareket ettiği, vekilin vekaleten gerçekleştirdiği işlemden doğan hak ve yükümlülükler vekil eden nam ve hesabına doğacağından davalı ...'nin söz konusu bağlanma parasını (kaporayı) vekil edeni
Türkan nam ve hesabına tahsil ettiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulüyle karar kaldırılarak yeniden esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 80.000,00 TL kapora bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, 80.000,00 TL cayma bedeli yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve sözleşme kapsamında cezai şartın istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237, 1435 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 60 ıncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme uyarınca tarafların aldıklarını birbirlerine iade ile yükümlü oldukları, geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şartın talep edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği; sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da, sözleşmenin taraflarıdır. Davaya dayanak yapılan 08.06.2018 tarihli, gayrimenkul alım satım sözleşmesi davacı ile davalı ... arasında düzenlenmiştir. Taşınmaz maliki olan ... sözleşmeye taraf olmadığı gibi, davalı ... tarafından sözleşmenin malik adına vekaleten imzalandığına ilişkin herhangi bir açıklama, ibare bulunmamaktadır. ... tarafından 10.09.2014 tarihli vekaletname ile davalı ... ve ... müşterek olarak hareket etmek üzere vekil tayin edilmiş ise de sözleşmenin vekaletameye istinaden ve malik adına vekaleten yapıldığı sözleşmeden anlaşılamamaktadır. Bu halde, sözleşmenin tarafı olan davalı ... satış bedelinin iadesinden sorumludur. Taşınmaz maliki muris ... sözleşmeye taraf olmadığından satış bedelinin iadesinden sorumlu değilsede bu hüküm temyiz konusu yapılmamıştır. Bu nedenle usuli kazanılmış haklar gözetilerek davalı ...’un geçersiz sözleşme uyarınca aldığı satış bedelini iade ile yükümlü olduğunun kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacının sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.