"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1278 E., 2023/1835 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/396 E., 2023/231 K.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl davada, davalının, müvekkilinin halasının oğlu olduğunu ve ticaretle uğraştığını müvekkilinden zaman zaman borç aldığını, 21/02/2015 tarihinde davalıya 200 gram, 30/06/2016 tarihinde 125 gram, 20/07/2016 tarihinde 375 gram olmak üzere toplam 700 gram altını ödünç verdiğini ancak davalının bu zamana kadar geri ödemediğini, davalının mesaj içerikleri ile ses kayıtlarında borcunu kabul ettiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 700 gram altın alacağının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2.Davacı vekili birleşen davada, davalının 700 gram altın borcunu ödeyemeyince müvekkilinin yanına gelerek, işlerinin iyi gitmediğini, toplu ödeme yapamadığı için müvekkili kredi çekerse kredi taksitlerini kendisinin ödeyeceğini bu şekilde borcunu ödemiş olacağını söylediğini, müvekkilinin bunun üzerine garanti bankasından 07/12/2016 tarihinde 80.000,00 TL kredi çektiğini, banka müdürünün huzurunda parayı davalıya verdiğini, davalının o akşam parayı kendisine vereceği konusunda anlaşmış iseler de davalının parayı vermediğini, davalının kredi taksitlerinin üçünü ödedikten sonra tutuklandığını, 4 taksitten itibaren müvekkilinin ödediğini, davalının 4 ay sonra cezaevinden çıktıktan sonra ödeme için bir müddet süre istediğini ancak bu zamana kadar ödemediğini bu süreçte müvekkilinin bu durumlar nedeniyle eşiyle arasının açıldığını ve boşandıklarını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 80.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davacı vekili ikinci birleşen davada; müvekkilinin davalıya borç olarak önce 1.500 Dolar verdiğini sonra da davalının FETÖ nedeniyle 4 ay cezaevinde kaldığı sürede davalının kızı Ecem'in yurt ücretinin ödenebilmesi için borç olarak 1.400 Dolar daha verdiğini, davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.900 Doların yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davacının 399 esas nolu dosyadaki talebi hakkında husumetten red kararı verilmesi gerektiğini zira davacının da borç verdiği doları müvekkili cezaevindeyken müvekkilinin dışında üçüncü bir kişiye verdiğini ileri sürdüğünü, müvekkilinin davacıdan daha önce 500 gram altını yazılı belge karşılığında aldığını ve borcunu ödediğini, başka altın almadığını, müvekkilinin davacıya 40.000,00 TL civarında bir kredi borcu olup bunun da üç taksidini yatırdığını, miktar gereği davacının tanık deliline dayanamayacağını, hukuka aykırı olarak kaydedilmiş ses dosyalarının hükme esas alınamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı iddialarının tanık beyanları ve ceza mahkemesi dosyası içeriği ile sabit olduğu ancak iddia ettiği 2.900 Doları davalıya değil davalının eşine verdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne 483.000 TL’nin dava tarihinden itibaren; birleşen 2021/39 esas sayılı dosyada davanın kısmen kabulüne, 70.078,16 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen 2021/399 esas sayılı dosyada davanın kısmen kabulüne, 1.500 ABD dolarının kura uygulanan merkez bankasının dava tarihindeki faiz oranı dikkate alınarak hesaplanacak yasal kur faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, davacının altın hesabından para çekip müvekkiline verildiği iddasında bulunduğunu, davacının verdiği borcu altın olarak alacağına dair bir anlaşmanın varlığını ileri sürmediğini, bunu ispatlayamadığını, dosyada davacının iddiasını ispatlayan tek bir delil bile bulunmadığını, hukuka aykırı olarak elde edilen ses kayıtlarında bile müvekkilinin bu miktarda bir borcunun bulunmadığını tekrar ettiğini, ceza dosyasındaki ifadesinde müvekkilinin altından kaynaklı bir borç olduğunu söylemediğini krediden kaynaklanan borçtan söz ettiğini, tanık anlatımlarına göre borcun varlığının ve miktarının kanıtlanamadığını beş tanıktan dördünün görgüye dayalı bilgisi olmadığını, görgüye dayalı tek tanık olan banka müdürünün beyanlarında çelişkiler olduğunu ve sözlerine itibar edilmemesi gerektiğini, bir banka müdürünün 7 sene sonra kaç gram altın alındığını hatırlıyor olmasının imkansız olduğunu, kaldı ki önceki yargılamada hatırlayamadığını, hiçbir banka çalışanının imza ve yazılı talimat olmaksızın içeriğini ispatlayamayacağı bir telefon görüşmesine dayanarak yüzbinlerce lirayı bir başkasına vermeyeceğini belirterek tüm davalar yönünden kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça delil olarak dayanılan Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/270 esas, 2021/4 karar sayılı dosyasında bulunan ses kaydı çözümü ile taraflar arasındaki mesajlar tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değil ise de yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davada tanık dinlenilebileceği, gerek Çorum 1. AHM'nin 2018/270 esas, 2021/4 karar sayılı dosya kapsamı gerekse eldeki dosyada dinlenen tanık beyanları ile davacının iddiasını ispat ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf sebeplerini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 386 ve devamı maddeleri,
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 202 nci maddeleri
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ses kayıtları hukuka aykırı delil niteliğinde olup hükme esas alınamayacak ise de, taraflar arasındaki whatsapp yazışmalarında davacının alacak-verecek hesabının fotoğrafını davalıya gönderdiği, davalının bir mesajında miktar belirtmeden borcu olduğunu kabul ettiği ancak parasının olmadığını beyan ettiği görüldüğünden bu yazışmaların asıl davada iddia edilen hukuki ilişkinin varlığını muhtemel gösteren delil başlangıcı niteliğinde olduğunun anlaşılmasına ve tanık olarak dinlenen banka müdürünün görgüye dayalı bilgisinin olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.