Logo

3. Hukuk Dairesi2024/719 E. 2024/3734 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinin haksız azil iddiasıyla feshedilmesi nedeniyle vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın haklı nedenle istifa ettiğine dair bir beyanı ve ispata yarar delilleri bulunmaması, vekalet ilişkisinin en önemli unsuru olan güven unsurunun zedelenmesi nedeniyle davalı müvekkil tarafından haklı nedenle azledildiği ve azil tarihi itibariyle davaya konu dosyanın kesinleşmemiş olması ve vekalet ücretine hak kazanılmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/157 E., 2023/772 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/183 E., 2021/63 K.

Taraflar arasındaki alacak (vekalet sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin vekiliyken 30.05.2019 tarihli azilname ile hiçbir geçerli ve haklı neden olmaksızın ve kötüniyetli olarak müvekkilini vekillikten azlettiğini beyan ederek; haklı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ankara 3. İdare Mahkemesinin 2016/2197 E. sayılı dosyasının takibi nedeniyle akdi ve karşı yan vekalet ücretlerinden şimdilik 1.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının aralarındaki güven ilişkisinin bozulması sonucu davaları daha fazla takip etmeyeceğini bildirerek takip ettiği dosyaların hepsinden çekileceğini söylediğini ve iki dosyadan 23.05.2019 tarihinde istifa ettiğini ancak dava konusu dosyadan ısrarla çekilmediğini, bu nedenle de haklı nedenle azledildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Ankara 10. Tüketici Mahkemesinin 04.07.2019 tarihli, 2019/253 Esas, 2019/353 Karar sayılı kararıyla davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi ile talep üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gelmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; vekaletten azil gibi istifanın da taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet ettiği, zira azil ve istifa ile birlikte vekalet akdinin en önemli unsurlarından olan güven ilişkisinin de sona erdiği, azilden önce, davacının istifasının söz konusu olduğu, dosyaya sunulu olan kanıtlar çerçevesinde “istifanın haklı olduğuna” yönelik belge ve bilginin davacı yan tarafından sunulmadığı, davacının avukat olarak davalı ile arasındaki "güven" ilişkisinin sarsıldığını görüp gözlemleyerek sonuçta usulüne uygun olarak vekil/müvekkil ilişkisini kendi iradesi ile sonlandırdığı, davacı avukatın özgür iradesi ile sonlandırdığı ilişkiden (istifa) sonra haksız azledildiği gerekçesiyle talepte bulunmasının iyiniyet kuralları ile de bağdaşmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; bilirkişilerin Ankara 3. İdare Mahkemesinin 2016/2197 Esas sayılı dosyasından "gördüğüm lüzum üzerine vekillik görevimden istifa ediyorum" tespit ve değerlendirmesinde bulunduğunu, halbuki gerçekleştirildiği iddia edilen bir istifanın bulunmadığını, dava konusu ilgili dosyada yer alan tek taraflı irade beyanının davalının gördüğü lüzum üzerine kendisini haksız olarak azletmesi olduğunu, bilirkişi heyetinin dosyada bulunmayan istifa dilekçesine göre rapor tanzim ettiğini, kendisi tarafından ilgili dosyaya sunulmuş herhangi bir istifanın söz konusu olmadığını, mahkemece halihazırdaki durumunun değerlendirilmemesi, hatalı ve yanlış tespitleri içeren raporun dikkate alınması, diğer raporun göz ardı edilmesi sebebi ile hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istifanın tüm dava ve takiplere sirayet edeceği göz önüne alınarak istifa ile güven ilişkisi sona ermiş olacağından davalı avukatın azlinin haklı nedene dayandığının anlaşılması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan ve haksız azil iddialarına dayanan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 vd. maddeleri

3. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle haklı nedenle istifa ettiğine yönelik bir beyanı ve ispata yarar delilleri bulunmayan davacı avukatın, vekalet ilişkisinin en önemli unsuru olan güven unsurunun zedelenmesi nedeniyle davalı müvekkili tarafından haklı nedenle azledildiği ve azil tarihi itibariyle davaya konu dosyanın kesinleşmediği ve vekalet ücretine hak kazanmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.