"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1562 E., 2023/694 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/22 E., 2021/555 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 15.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili Avukat ... ... ... sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile imzaladığı 04.03.2012 tarihli harici Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi
ile İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ... Mahallesi, 2945 Ada, 36 Parselde, F1 Blok, 19. Kat, 349
konum nolu dairenin 171.000,00 TL bedel karşılığında satılması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin tüm ödemelerini yaptığını, sözleşmenin 3.1.
maddesinde teslim tarihinin 04.19.2014 olduğunu, teslim tarihi üzerinden 75 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen bağımsız bölümün teslim edilmediğini ileri sürerek; öncelikli olarak sözleşme konusu taşınmazın eksiksiz bir şekilde tamamlanarak tapusunun iptali ile takyidatlardan ari bir şekilde müvekkili adına tesciline ve teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde ödenen 171.000,00 TL bedelin denkleştirici adalet prensibi gereğince dava tarihine kadar güncellenmesine ve ortaya çıkan bedelin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.08.2021 tarihli dilekçesi ile talebini 533.467,62 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafa gecikme nedeni ile toplamda 11.799,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin elinde olmayan mücbir sebeplerden dolayı oluşan aksaklıklardan sorumlu tutulmaya çalışılmasının açıkça kötü niyetli olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Esenyurt Belediyesi arasındaki idari ve hukuki çatışmalardan dolayı ruhsatlarının iptal edilmesi nedeni ile çalışmalarını durdurmak zorunda kaldığını, avans faizi talep edilmesinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; satış konusu bağımsız bölümün bulunduğu dairenin içinde yer alacağı proje ve blokların kaba inşaat halinde olup, tamamlanmadığı, inşaat faaliyetinin durduğu, kat irtifakının kurulmadığı, teslim tarihinin 04.09.2014 tarihi olarak vaad edilmesine rağmen dava tarihine göre teslim süresinin geçtiği, davacının satış bedelini ödemesine rağmen davalının sözleşme gereği edimini yerine getirmediği, buna göre sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı, davacının ödemiş olduğu bedelin talebi gibi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre denkleştirici adalet ilkesi gereği ulaştığı bedeli talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 533.467,62 TL'nin HMK'nın 107. maddesi gereğince dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında usule aykırılık bulunmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, avans faize hükmedilebileceği, verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davalı vekilinin temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili tarafından yapılan ödemenin güncellenmeden mahsup edilmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olduğunu, ayrıca davacı tarafa 5.000,00 TL taksit indirimi yapıldığını ve dolayısıyla davacının bu bedeli ödemediğini, buna rağmen ödendi varsayımıyla hesaplamalarda bulunan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, bilirkişi raporunda denkleştirici adalet ilkesine göre hatalı hesaplama yapıldığını, davacıya dava konusu olan alacak miktarı açıklattırılarak, davasının tam dava olarak sürdürülmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ifanın imkansız hale geldiği tarihin tespit edilerek hesaplama yapılması gerekirken, dava tarihi itibariyle hesaplama yapıldığını, gecikmenin mücbir sebepten kaynaklandığına ilişkin beyanları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından dava konusu taşınmaz için ödenen bedelin denkleştirici adalet prensibi ile güncelleştirilmesi ve avans faizi ile tahsili talebinin açıkça sözleşme hükmüne aykırı olduğunu, dava kısmi dava olduğundan tüm bedele dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin ve avans faizi işletilmesinin doğru olmadığını, uyuşmazlık konusu projenin tamamlanmak üzere olduğunu, bu aşamadaki bir projede sözleşmenin ayakta tutulmasının hukukun ve hakkaniyetin gereği olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün tesliminin yapılmaması nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda; davacının ispatladığı ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin tespiti yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olduğu, davalı tarafından "cezai şart" adı altında yapılan ödemenin taleple bağlı kalınarak mahsup edilmesinin yerinde olduğu, ifaya ekli cezai şartın denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmesinin mümkün olmadığı, davacı tüketici ile ticari amaçlarla hareket eden davalı şirket arasındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu, ticari işlerde avans faizi istenebileceği, dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup artırılan bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre davalının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.