Logo

3. Hukuk Dairesi2024/789 E. 2025/339 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarımsal sulama aboneliğinde kaçak elektrik kullanımına dayalı tahakkuk ettirilen faturanın haksız olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma ilamına uygun araştırma yapılarak hüküm kurulduğu ve hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, ancak davalı lehine reddedilen kısım üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olması dikkate alınarak, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/461 E., 2023/884 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili kooperatifin bölgedeki tek satıcı konumunda olan davalı şirketten elektrik enerjisi temin ettiğini, 2012 yılının sulama sezonunun sona ermesi ile birlikte elektrik sayacının bulunduğu tesisin kapısının kilitlenerek kooperatif yetkililerince muhafaza edildiğini, bakım ve onarımının yapılması maksadıyla tesisin kapısının açılması ile birlikte elektrik sayacının çalındığının fark edildiğini, bu durumun resmi makamlarca da tespit edildiğini ve Çumra Cumhuriyet Başsavcılığınca 2013/369 soruşturma numarası ile işlem başlatıldığını, hırsızlık olayının bildirilmesi üzerine davalı şirket çalışanları tarafından sayacın mühürlendiğini, akabinde davalı şirketin müvekkil kooperatif aleyhine 241.234,46 TL kaçak elektrik bedeli fatura ettiğini, sulama sezonunun bitmesi ile yörede sulama yapılmayacağını, dolayısıyla elektrik enerjisi kullanılmayacağını ileri sürerek, müvekkili kooperatif aleyhine taahhuk edilen kaçak elektrik kullanımına dayalı faturanın haksız olduğunun ve borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafa ait sayaçların ayar ve damga süresinin dolması nedeniyle değiştirilmesi için tesise gidildiğinde sayacın yerinde olmadığının tespit edildiğini, durumun kooperatif yetkililerine bildirildiğini, yetkililerin kendilerine çalınmış olabileceğini söylediğini, inceleme yapılması neticesinde 10.09.2012 tarihinden 12.12.2012 tarihine kadar çeşitli dönemlerde tüketim yapıldığının tespit edildiğini, suç duyurusunda bulunularak elektriğin kesilip mühürlendiğini, sayacın çalındığının diğer sulama sezonuna kadar fark edilmemesinin olağan olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 18.06.2015 tarihli kararıyla; bilirkişi raporunda kaçak elektrik kullanımı tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemenin 18.06.2015 tarihli kararının süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairecemizce verilen 05.07.2017 tarihli ilamla; davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile değil Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılıp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

2. Bozmaya uyan Mahkemenin 14.01.2021 tarihli kararıyla; bilirkişi raporunda kaçak elektrik kullanımının tespit edildiği, ceza yargılaması sonucunda davacı kooperatif başkanının sayaca müdahale ettiğinin sabit kabul edildiği, davacının davalıya borcu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 14.01.2021 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairecemizce verilen 07.10.2021 tarihli ilamla; bilirkişi tarafından hazırlanan raporlar arasında çelişki olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yeniden alınan bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile davacının dava konusu 28.03.2013 tarihli fatura yönünden 38.535,68 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; 12.11.2021 tarihli ve 2020/2 Esas 2021/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile kooperatiflerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir/ticaret şirketi sayılacaklarına karar verildiğini, bu nedenlerle görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, sulama sezonu sonu ile kaçak tutanağının düzenlendiği 28.03.2013 tarihleri arasında elektrik kullanılmayacağını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; 03.07.2014 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunu, bozma ilamından sonra alınan 27.02.2022 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, tarımsal sulama aboneliğinde kaçak elektrik kullanımına dayalı borç tahakkukundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.

1. Temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, Mahkemece bozma ilamına uygun araştırma yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı eldeki dava ile 241.234,46 TL değerindeki kaçak elektrik kullanımına dayalı faturanın haksız olduğunun tespitini istemiş, 38.535,68 TL yönünden davası kabul edilirken 202.698,78 TL yönünden davası reddedilmiştir. Bu durumda, davalı şirket lehine reddedilen 202.698,78 TL üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3.maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunun Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendi çıkartılarak yerine "8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red olunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesaplanan 32.404,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine," bendinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.