Logo

3. Hukuk Dairesi2024/791 E. 2025/353 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hekim hatası nedeniyle hastaya ameliyat sırasında unutulan spanç sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, hükmedilen manevi tazminat miktarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sosyal ve ekonomik durumu ile olayın oluş şekli değerlendirilerek hükmedilen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olduğu ve bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2023/548 E., 2023/503 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin Medicalpark Samsun Hastanesinde 17.11.2017 tarihinde davalı doktor Köksal tarafından muayenesinin gerçekleştirildiğini, yüksek tibial osteotomi ameliyatı yapıldığını, müvekkiline ameliyat sonrasında ağrılarının hiç dinmemesi ve iyileşme sağlanmaması üzerine her defasında bunun ameliyat sonrası olağan şeyler olduğu izah edilip fizik tedavi alması söylendiğini, 45 gün boyunca alınan fizik tedavinin yanıt vermediğini, aylar sonra ameliyatın başarılı sonuç vermediği izah edilerek 20.04.2018 tarihinde aynı doktor tarafından ikinci ameliyat yapıldığını, yapılan bu ameliyat sonrasında müvekkilinin ameliyatı sonuç vermişse de karın bölgesindeki yarada iyileşme sağlamadığını, her geçen gün iltihaplanmasının arttığını, kullanılan antibiyotiklerin iltihaplanmaya cevap vermediğini, iltihabın akıtılmasına dair cerrahi müdahaleye rağmen iltihap akıntısının devam ettiğini, daha sonrasında ileri görüntülemeler yapılıp röntgende akıntının olduğu bölgede yabancı cisim olduğunun tespit edildiğini, 26.09.2018 tarihinde müvekkilinin yabancı cisim için tekrar ameliyata alındığını, ameliyatta davalı doktor Köksal tarafından gerçekleşen ikinci ameliyatta spanc unutulduğunun net bir şekilde tespit edildiğini, müvekkilinin ilk ameliyatının başarısızlığı nedeniyle 17.11.2017-20.04.2018 döneminde ağrılı sancılı bir dönem geçirmesinin yanı sıra 20.04.2018-26.09.2018 döneminde ise doktorun özen yükümlülüğünü ihmali nedeniyle yapılan ameliyatta unuttuğu spanc nedeniyle iltihap akıntısına maruz kaldığını, o süreçte defalarca antibiyotik tedavisi almak zorunda kaldığını, bu akıntı nedeniyle iltihabın boşaltılması için ameliyat geçirdiğini, ameliyat sonrası 11 gün daha hastanede yatıp damar yolu ile antibiyotik tedavisi aldığını, davalı hastane doktorunun kusurlu eylemi nedeniyle 17.11.2017 tarihinde unutulan spancın çıkarıldığı ameliyat sonrası taburcu olduğu 06.10.2018 dönemlerinde müvekkilinin çalışamadığını, uğradığı maddi zararın yanı sıra yaklaşık 1 yıllık süreçte ağrı-sancı çektiğini, iyileşememe nedeniyle altta yatan sebebin ne olduğu kaygısıyla zor günler geçirdiğini, müvekkili ve ailesinin bu süreçte oldukça yıprandığı ve derin üzüntü duyduğunu, bu süreçte hastanın gerek ameliyatı yapan doktora gerekse ikametgahta bulunan Ünye Devlet Hastanesine başvuru için gidiş-geliş masraflarına katlandığı gibi davalı hastaneye başvurusunda da muayene ücreti ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek; davalılardan müvekkilinin uğradığı maddi zarar için şimdilik 5.000,00 TL, manevi zarar için 150.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02.11.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 11.535,84 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından yapılan tüm işlemlerin hukuka ve etik kurallara uygun nitelikte olduğunu, tıbbi müdahale hatasından ve ihmalden bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin hiçbir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davalı hekime yönelik olarak kusur, özensizlik, ihmal gibi iddiaları kabul etmediklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Samsun Medical Grup Özel Sağlık Hizmetler A.Ş. vekili, davacının taleplerinin zamanaşımı ve husumet nedeni ile reddi gerektiğini, davalı müvekkili hastanede yapılan tıbbi muayene ve tetkiklerin tümünün hukuka ve etik kurallara uygun nitelik taşıdığını, hastanenin bu durumla ilgili hiç bir kusur ve ihmalinden bahsedilemeyeceğini, maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2022 tarihli kararıyla; davacının 26.10.2017 tarihinde diz hareketlerinde ağrı şikayetiyle davalı hastaneye başvurduğu, 18.11.2017 tarihinde davalı hastanede diğer davalı doktor Köksal tarafından ameliyata alındığı, taburcu edilmesinin ardından yeniden sol diz ağrısı şikayeti sonucu 20.04.2018 tarihinde ameliyat edildiği ve bu ameliyatta davacının greft alınan bölgesinde yabancı cisim (cerrahi spanç) unutulduğu, ATK 3. Üst Kurulunun 18.02.2021/25 tarihli nihai mütalaasına göre; tüm cerrahi operasyonlarda genel olarak yapılan cerrahi bölgenin kapatılmasından önce kullanılan malzemelerin sayımının öncelikle ameliyat hemşiresi tarafından yapılıp kayda alınması, ameliyatı yapan hekimin bu durumu kontrol etmesi, ameliyat bitiminde ameliyatı yapan hekim ve ameliyat hemşiresi tarafından tutanağın imzalanması gerektiği, hastanın ameliyat bölgesinde spanç unutulması olayında cerrahi materyal sayımından sorumlu olan ameliyat hemşiresi ve ameliyat sahasını kapatmadan önce yeterli kontrolü yapmayan Dr. Köksal'ın uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olmadığının bildirildiği, davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla alınan Adli Tıp 2. Üst Kurulunun 03.06.2021 tarihli ve 738 karar sayılı mütalaasına göre; kişinin iş göremezlik süresinin 7 (yedi) ay olduğunun tespit edildiğini, davacının 7 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kalması nedeniyle uğradığı maddi zararın 11.221,84 TL olduğu, davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda maddi tazminat yönünden davanın kabulüne hükmediğildiği, ameliyat esnasında spanç unutulmasının davacının yaşamını tehlikeye soktuğu, davalıların vekalet görevini dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı yerine getirdiklerinden davacının yeniden ameliyat olmak zorunda kaldığı, hatalı ameliyat süreci nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği kanaatiyle; davanın kısmen kabulüne, 11.535,84 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın 20.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2022 tarihli kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 23.05.2023 tarihli ilamla; davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ameliyat esnasında spanç unutulmasının davacının yaşamını tehlikeye soktuğu, davalıların vekalet görevini dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı yerine getirmeleri nedeniyle davacının yeniden ameliyat olmak zorunda kaldığı, hatalı ameliyat süreci nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hükmedilen manevi tazminat tutarının müvekkilinin uğramış olduğu zarar karşısında oldukça düşük olduğunu ve caydırıcı nitelikte bulunmadığını, maddi tazminat yönünden tam kabul kararı verilmiş iken yargılama gideri açısından yapılan oranlamanın hukuka aykırı olduğunu, manevi tazminat talebi yönünden yapılan bir yargılama gideri bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili; hastaya uygulanan tıbbi müdahalenin gerekli özen ve dikkat gösterilerek hekimlik ilkelerine, hasta haklarına, tıbbi standart ve etik kurallar ile ilgili mevzuata uygun olarak yapıldığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacıda bir maluliyet vs. gelişmediğini, işgörmezlik durumu olmadığına göre manevi tazminat taleplerinin de yasal dayanağı bulunmadığını, olay tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı Samsun Medical Grup Özel Sağlık Hizmetler A.Ş. vekili; hastaya uygulanan tıbbi müdahalenin gerekli özen ve dikkat gösterilerek hekimlik ilkelerine, hasta haklarına, tıbbi standart ve etik kurallar ile ilgili mevzuata uygun olarak yapıldığını, bilirkişi raporlarında da yapılan tıbbi müdahalenin tıp tekniğine ve ilkelerine uygun olduğunun ifade edildiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacıda bir maluliyet vs. gelişmediğini, manevi tazminat taleplerinin de yasal dayanağı bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verildiği, davacının sosyal ekonomik durumu ile olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat tutarının dosya kapsamına uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacağı anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.