Logo

3. Hukuk Dairesi2024/892 E. 2025/487 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ayıplı olduğu iddia edilen taşınmazların onarım masraflarının tazmini istemine ilişkin site yönetimi ve kat malikleri tarafından ayrı ayrı açılan davalarda, mahkemenin bozmaya uyma kararına rağmen asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaması ve davayı takip etmeyen kat malikleri hakkında gerekli işlemleri yapmaması.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlara rağmen asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaması, davayı takip etmeyen kat malikleri yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar vermemesi, ayrıca davacı şirketler yönünden davanın tefrik edildiği hususunu gözetmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/179 E., 2023/176 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı ... vekili; TOKİ bünyesinde yüklenici ... İnşaat Taahhüt A.Ş. tarafından inşaası üstlenilen 7 bloktan oluşan ... Kozyatağı Konutlarındaki kazan daireleri brülörlerinden ve sirkülasyon pompalarından gelen gürültü nedeniyle Mahkemece yaptırılan tespit sonucu gürültü ve titreşim düzeylerinin sınırlarını aştığı ve ayıplı olduğunun belirtildiğini, A-E-G bloklarında bulunan kazan dairelerinin yapımında yeterli malzeme kullanılmadığını ileri sürerek; ayıbın onarılmasını, ayıp onarılmadığı takdirde kazan dairesindeki gürültünün giderilmesi için onarım maliyet tutarı olan toplam 130.350,00 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacılar vekili; kat malikleri olan müvekkillerinin aynı nedenle onarım bedeli olarak 130.350,00 TL'nin davalılardan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar TOKİ ve ... vekili ayrı ayrı; davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.10.2014 tarihli kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 30.10.2014 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan)13. Hukuk Dairesince verilen 13.11.2018 tarihli ilamla; asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; site yönetimi ve kat malikleri tarafından ayrı ayrı açılan davaların talep konularının aynı olduğu, ayrı ayrı kabul kararı verilmesi halinde sebepsiz zenginlemeye neden olacağı gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın kabulü ile 130.350,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ... yönetimine verilmesine, birleşen dava yönünden ise davacı kat malikleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı ... ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Asıl davada davacı ... vekili; faiz yönünden hüküm kurulmadığını ileri sürerek, kararın düzeltilmesini istemiştir.

2.Asıl ve birleşen davada davalı ... vekili; site yönetiminin aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, site yönetiminin tüzel kişiliğinin olmadığını, asıl ve birleşen davalarda "ihtiyari dava arkadaşlığı" olup davacı sayısı kadar dava olduğunu, her bir davacının talebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğini, her bir davacının temyiz sınırı kendi talebine göre belirlendiğinden dava masraflarının da her bir davacı yönünden ayrı ayrı hükmedilmesi gerektiğini, birleşen davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini, birleşen davanın davacılarının davalılara yaptığı herhangi bir ihbar olmadığını savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ayıplı olduğu ileri sürülen taşınmazların onarım masrafının tazmini istemine ilişkindir.

1. Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği görülmüştür. Şöyle ki uyulan bozma ilamında açıkça asıl ve birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtildiği halde yine aynı şekilde asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadan karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Mahkemece site yönetimi adına açılan asıl davada site yöneticilerinin aynı zamanda kat malikleri olması durumunda davanın esası yönünden, birleşen davada ise kat malikleri yönünden karar verilmesi gerekirken yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.

3. Birleşen davaya ilişkin olarak, Mahkemenin 02.12.2021 tarihli duruşmasında davacılar vekili, davacı kat malikleri ..., ..., ..., ..., ..., 15.12.2022 tarihli duruşmasında ise kat maliki ... yönünden davaya devam etmediklerini bildirdiği görülmüştür. Mahkemece bahsi geçen kişiler yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına ve yasal süre bitiminde bu kişiler yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Mahkemenin 28.03.2013 tarihli celsesinde; davacılar ... Mağazacılık Ticaret A.Ş, ... Tekstil Elektrik Elektronik Dayanıklı Tüketim Malları San Tic Ltd. Şti, ... Elektrik Telefon Bilgisayar Dayanıklı Tüketim Malları San Tic Ltd Şti, ... Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret Ltd Şti, ... İnş Tekstil İletişim ve Dayanıklı Tüketim Malları AŞ, ... Telekom Elektronik İletişim Hizmet Turzim San Paz İnş ve İmalat Ltd Şti, Ajans Yayıncılık Reklamcılık ve Pazarlama Ltd Şti, ... Telekomünikasyon Sanayi ve Tic Ltd Şti, ... Market Kafe ve İletişim Limited Şti, TDM Teknoloji Ürünleri Dağıtım İletişim Bilgisayar Pazarlama Sanayi ve Tic Ltd Şti açısından davaların tefrik edilerek bu davacılar yönünden davanın tarafların şirket olması yönünden görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Kadıköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, ancak daha önce bu mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkemeye gönderilmiş olması nedeniyle olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın bu davacılar yönünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verildiği halde anılan davacı şirketlerin birleşen davada davacı sıfatıyla yer aldıkları görülmüştür

5. O halde Mahkemece, asıl ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurulması, site yönetimi adına açılan asıl davada site yöneticilerinin aynı zamanda kat malikleri olması durumunda davanın esası hakkında, birleşen davada davayı takip etmeyen kat malikleri yönünden davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 320/4 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması, akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve davacı şirketler açısından davanın tefrik edildiği gözetilerek kat malikleri yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

6. Bozma nedenine göre, davacı ... vekili ve davalı ... Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1.Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428. maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,

2. Bozma nedenine göre, asıl davada davacı ... vekili ve asıl/birleşen davada davalı ... Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının talep halinde temyiz edenlere iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.