Logo

3. Hukuk Dairesi2024/940 E. 2024/1309 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımına dayalı fatura ve icra takibine karşı açılan menfi tespit davası ile bu takipteki itirazın iptali talebinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin davacıya kestiği elektriği, davacının usulüne uygun bir kapama dilekçesi vermeden yeniden kullanmış olduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, davacıya normal tüketiminin faturalandırıldığı ve mevzuata aykırı bir elektrik kesme işleminin de tespit edilemediği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2493 E., 2022/2519 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/192 E., 2022/292 K.

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen menfi tespit ve itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı/birleşen davada davacı vekili ve katılma yoluyla davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili; davacının kaçak / usulsüz elektrik kullandığı iddiası ile gerçek tüketime aykırı bir şekilde 26.08.2020 tarihli 156.881,00 TL bedelli fatura tanzim ederek icra takibi başlatan davalı şirketin ayrıca elektriği de kestiğini, haksız olarak başlatılan icra takibine itiraz eden davacının kaçak

elektrik kullanımının söz konusu olmadığını ileri sürerek; davacının fatura ve mezkur icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı şirket vekili; davalının 21.08.2020 tarihli kaçak elektrik tutanağından kaynaklanan elektrik borcu bulunduğunu ve ödenmeyen kaçak elektrik borcundan dolayı faturaya dayalı genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek; davanın açılmış olan menfi tespit davası ile birleştirilmesini ve itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı şirket vekili; davacının 21.08.2020 tarihli kaçak elektrik tutanağından kaynaklanan elektrik borcu bulunduğunu, hakkında kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalı vekili; davalının usulsüz ve kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, kaldı ki iddiaları kabul anlamına gelmemekle birlikte kaçak ve usulsüz kullanım söz konusu olsa dahi fatura ve icra takibine konu alacağın gerçek tüketimi yansıtmadığını, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının da davacı çalışanlarınca usul ve yasaya aykırı olarak düzenlendiğini, yönetmeliğe aykırı faturalama ve hesaplamalar yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi kök ve ek raporu ile kaçak kullanılan tarımsal sulama elektrik tüketim bedeli 253.504,57 TL olarak tespit edilmiş ise de, uyuşmazlığın elektrik kapama dilekçesi verilip verilmediği, buna göre kullanılan enerjinin kaçak enerji olup olmadığı hususuna ilişkin olduğu, davacı abonenin imzasını içeren kapama dilekçelerinin tutanak tarihinden sonrasına ait olduğu, tutanak tarihinden öncesine ait kapama dilekçelerdeki ismin davacıya ait olmadığı gibi davacının imzayı da kabul etmediği, kaldı ki davacı abonenin kapama dilekçesi vermiş olduğu varsayımında dahi, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 42 nci maddesi gereği kesilen elektrik enerjisinin mücbir sebep halleri dışında açılmasının kaçak elektrik enerjisinin tüketimi olarak kabul edildiği, dava konusu olayda şirketin tek taraflı elektrik kesme iddiasının bulunmadığı, yapılan işlemin elektrik kesme değil kapama işlemi olabileceği, aynı Yönetmeliğin 49 uncu maddesi kapsamında bir elektrik kesme işlemi bulunmadığı, kapama işleminden sonra elektrik kullanmaya devam edildiği varsayımında dahi bu durumun Yönetmeliğin 48 inci maddesi hükümlerine göre usulsüz kullanım haline dahi girmediği, kapamaya rağmen elektrik kullanan abonenin ancak sayaçtaki kullanım miktarına göre sorumlu olabileceği, yani ilgili dönem için ücret yansıtmama uygulamasından yararlanamayacağı, dosyaya sunulan elektrik faturalarından davacı aboneye normal kullanım bedellerinin yansıtılmış olduğu, davacı abonenin mühürlü sayaçtan geçirerek elektrik enerjisi kullandığı ve ne kadar enerji kullandığının otomatik sayaç okuma sistemi ile şirketçe zaten tespit edilebildiği gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, davacının kaçak enerji bedeline ilişkin başlatılmış olan takibe istinaden borcunun bulunmadığının tespitine ve takibin iptaline, kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı/birleşen davada davacı vekili; davacı adına iki adet tarımsal abonelik bulunduğunu, davacı adına her iki abonelik için oğlu Emin tarafından sezon sonu kapama dilekçesi verildiğini ve sayaç bilgilerini içerir tutanak tutularak sayaçlarının okunduğunu, davalı şirketin kapama dilekçesi verilen aboneyi kontrolünde abonenin açma dilekçesi vermeden elektriği kullandığını 21.08.2020 tarihinde tespit ettiğini, kullanılan elektrik için cezalı fatura düzenlendiğini, taraflar arasındaki ihtilafın kullanılan elektriğin usulsüz olup olmadığı hususunda olduğunu, davacının oğlunun kapama dilekçesi verdiği diğer aboneliği için açma dilekçesi verdiğini ancak davaya konu abonelik için açma dilekçesi vermediğini, Mahkemenin davacının kullanmış olduğu elektrik olmasına rağmen asıl davayı tümden kabul edip birleşen davayı tümden reddetmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davacı/birleşen davada davalı vekili; asıl davaları olan menfi tespit davasında davalarının kabulüne karar verilerek lehlerine nispi vekalet ücreti olarak 19.269,99 TL'ye hükmedilmesine rağmen, itirazın iptali olan birleşen davada davanın reddine karar verilmesine rağmen 5.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı/birleşen davanın davacısı şirkete ibraz edilen elektrik aboneliği açma- kapama beyan dilekçelerine, Mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarındaki tespit, hesaplama ve sair değerlendirmelere göre, taraf vekillerinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı/birleşen davada davacı vekili ve katılma yoluyla davacı/birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; asıl davada, kaçak elektrik tutanağına dayalı faturaya ilişkin icra takibi hakkında menfi tespit; birleşen davada kaçak elektrik bedeline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

30.05.2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelik'in "Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri" başlıklı 42 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Yönetmelik'in "Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri" başlıklı 42 nci maddesinin (ç) bendine göre; gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak, dağıtım sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmektedir.

2. Davacı hakkında, dağıtım lisansına sahip tüzel kişi olan davalı şirkete bağlı görevliler tarafından düzenlenen 21.08.2020 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına, "kapama dilekçesi vermiş olduğu aboneye açma dilekçesi vermeden kullanım yapmış olduğu" yazılmış olup, davacının imzasını içermeyen ve davacı tarafından kabul edilmeyen dilekçeye istinaden kapama işlemi yapıldığı kabul edilse dahi, bu durumun mevzuata uygun kesme işlemi olarak kabul edilemeyeceği, Mahkemece de tespit edildiği üzere, davacının normal tüketiminin faturalandırıldığı da anlaşılmakla, davacının menfi tespit talebinin kabul edilmesine ilişkin temyiz olunan asıl davaya ilişkin kararın ve birleşen dava yönünden harçlandırılmış dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı / birleşen davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.