Logo

3. Hukuk Dairesi2025/401 E. 2025/1061 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin kararının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz ettiği alacak miktarının Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, HMK m. 362 ve m. 366 uyarınca temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2312 E., 2024/1913 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/97 E., 2021/138 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 05.12.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davacı tarafça temyize konu edilen dava değeri olan 15.621,90 Euro olup, iş bu yabancı para alacağının dava tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığı 109.864,05 TL'lik miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar, yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bölge Adliye Mahkemesince verilen 05.12.2024 tarihli ek kararın ONANMASINA,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

1. Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan 15.621,90 Euro alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. Yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise 02.10.2024 tarihli kararla davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın takip talebine konu alacağın Türk Lirası karşılığı üzerinden kabulüne karar verilmiş, bu kararın davacı vekilince temyizi üzerine, Daire çoğunluğunca davacının iddia ve talebine konu 15.621,90 Euro alacağın dava tarihindeki değeri dikkate alınarak, temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. Dairenin sayın çoğunluğunun bu görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;

3. Hukuk ve adalet anlayışında yaşanan gelişmelere orantılı olarak 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36 ncı maddesinde “Adil yargılanma hakkı” temel insan hakları arasında sayılmıştır. Adil yargılanma ilkesi kapsamındaki haklardan biri de, “Mahkemeye Erişim Hakkı” dır. Diğer bir anlatımla, “mahkemeye erişim hakkı” adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından birisidir. Mahkemeye erişim hakkı şüphesiz yüksek mahkemeye ulaşma hakkını da kapsar (AYM 23.10.2019 T. ve 2016/73086 BB no’lu). Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (Osman Çelik, Adil Yargılanma Hakkı Rehberi, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s.31 vd.). Bu bağlamda mahkemeye erişim konusunda yasalarda yoruma açık bir hüküm bulunması halinde, adil yargılanma hakkını mümkün kılan yorum tercih edilmelidir.

4. Somut olayda temyize konu edilen dava değeri 15.621,90 Euro olup, Bölge Adliye Mahkemesinin 02.10.2024 olan karar tarihi itibariyle Euro/TL kurunun 38,0142 TL olduğu, (15.621,90 Euro'nun) hüküm tarihi itibariyle değerinin 593.854,03 TL olduğu, HMK’nın 362/2. maddesinde temyiz kesinlik sınırı hakkında “Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” şeklindeki düzenlemedeki “… kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü…” sözcüğünden hareketle, yüksek mahkemeye erişim ve “adil yargılanma hakkını mümkün kılan” bir şekilde yorumlanarak, Mahkemenin dava olunan şeyin karar tarihindeki değerine göre temyiz miktar sınırının değerlendirilmesi gerektiği, 593.854,03 TL dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz miktar sınırının (2024 yılı itibariyle 378.290,00 TL) üzerinde olduğundan sayın Daire çoğunluğu tarafından temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesini isabetli bulmuyorum. 24.02.2025