Logo

3. Hukuk Dairesi2021/1088 E. 2021/13010 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalıların murisi arasında yapılan sözleşmeler ve verilen bonolar nedeniyle davacının maddi tazminat ve bono iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’in temyiz isteminin süresinde yapılmaması nedeniyle reddedilmesi, diğer davalı ve davacının temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi, ancak kararın harç kısmında düzeltme gerektirmesi nedeniyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki maddi tazminat ve bono iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı, davalılar vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 14/12/2021 tarihinde davacı asil ve vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıların murisi ... ... ile 25.12.1996 tarihinde bir anlaşma yaptığını, buna göre ... ili ... ilçesi ... Köyünde satın aldığı 13 adet taşınmazın borçlarını ödeyememesi üzerine ...'dan borç aldığını ve alınan borç ödendiğinde iade edilmek üzere almış olduğu taşınmazları emanet olarak ...'nın gösterdiği kişiye devrettiğini, bir yıl sonra ...'nın taşınmazları kendi üzerine devraldığını, ancak 2005 yılında yine başkasına devrettiğini, ...'nın bu taşınmazları geri alabilmek için akabinde tapu iptal ve tescil davası açtıysa da davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, ... ile aralarında başkaca 23.09.2011, 05.06.2012 ve 27.12.2012 tarihli sözleşmeler yapıldığını, bunlara binaen ...'ya borcunun karşılığı olarak ayrıca bono verdiğini beyanla, dava konusu taşınmazların tarafına iade edilmemesi ve iadesinin artık imkansız olması nedeni ile taşınmazların bedellerinin tespiti ile uğranılan zarar belirlenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, taşınmazların iadesi halinde ... ...'a ödenmesi gereken 1.250.000,00-TL'nin bu tazminat tutarından mahsubuna, davalıların elinde bulunan 2 adet 625.000,00-TL tutarında 29.12.2011 tanzim tarihli bononun iadesine, mümkün olmadığında geçersizliğine hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, ileri sürülen taleplerin sözleşmeye aykırı olduğunu, sebepsiz zenginleşme ve haksız fiil hukuki sebeplerine dayanılmadığını, ancak her üç halde de zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 625.000,00-TL bedelli 29.12.2011 tanzim tarihli bonodan dolayı davacının borcu olmadığının tespiti ile bononun iptaline, tazminat talebine ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Davalı ...’in temyizi yönünden; Mahkeme hükmü davalıya, 06/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen on beş günlük yasal süre geçirildikten sonra 30/12/2020 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.

2-Davacının ve diğer davalıların temyizi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3-Harçlar Kanunu’nun 1 sayılı tarifesinin 4-III. maddesi gereğince, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden, yani davanın kabul edilen kısmı üzerinden nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, alınması gereken harcın davacı tarafından yatırılan harçtan mahsup edilmesi ve fazla yatırılan harcın davacıya iadesi yerinde ise de davacının yatırdığı 42.693,75-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ve davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, üçüncü bentte açıklanan nedenle hükmün 3. bendinin sonuna "davacı tarafça yatırılan 42.693,75-TL harcın davalılardan miras payları oranında alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan (Davalı ... ... hariç) alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının temyiz eden davacı ve davalı ... ...'e iadesine, 42.693,75 TL temyiz harcının mahallinde diğer davalılardan alınmasına, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.