"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi iken yatay geçiş yapmak üzere ... Üniversitesi ile Ankara Üniversitesine başvurduğunu; talebini kabul eden ... Üniversitesine yıllık öğrenim ücreti olan 4.455 TL’yi ödediğini, ardından Ankara Üniversitesi tarafından da talebinin kabulü ve kayıt için davet edilmesi üzerine bu üniversiteye kayıt yaptırdığını, Ankara 19. Noterliğinin 28/12/2012 tarih ve 18907 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödediği öğrenim ücretinin iadesini talep ettiğini, ancak talebinin davalı ... Rektörlüğünün 10/01/2013 tarihli yazısı ile reddedildiğini, davalı üniversite nezdinde hiç eğitim görmediği gibi çıkarılan yönetmeliklerin şahsı için bağlayıcı olmadığını iddia ederek; 4.455 TL’nin ödeme tarihi olan 16/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; uyuşmazlığın idari yargı görev alanında olduğu, alacağın zamanaşımına uğradığı, esas yönünden ise davacının kaydını kendi isteği ile sildirmesi nedeniyle bedel iadesi isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; idari yargı yolunun görevli olduğu gerekesiyle davanın usulden reddine dair verilen hüküm, davacının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 27/09/2018 tarihli ve 2017/1858 E. 2018/8606 K. sayılı kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın eğitim hizmeti alınmasına dair sözleşmeden kaynaklandığı, bu nedenle adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; davacının talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayandığı, davalının zamanaşımı definde bulunduğu, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşmede zamanaşımını düzenleyen 66. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle bir yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın eğitim hizmetine ilişkin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi; “Bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on senelik müruru zamana tabidir.” hükmünü ihtiva eder. Buna paralel şekilde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca da kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.
Somut olayda; öğrenim ücretinin ödendiği tarih ile dava tarihi arasında on yıllık zamanaşımı dolmamıştır.
Buna göre mahkemece; davalının zamanaşımı defi reddedilip işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.