"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı;... ilçesi, 2490 ada, 78 parsel sayılı taşınmaza, 1/6 hisse ile malik olduğunu, taşınmazın bulunduğu mahallenin yenileme alanı ilan edildiğini, ... Büyükşehir Belediyesinin onayı ile kentsel yenileme projesinin hayata geçirildiğini, dava konusu taşınmazın proje kapsamında kalması nedeniyle davalı ile aralarında 12.03.2009 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmede kendisine ait taşınmazın değerinin 41.500,00 TL olarak belirlendiğini, taşınmaz karşılığında kendisine proje kapsamında 125,5 m2’lik bir daire verileceğinin kararlaştırıldığını, yeni konut bedelinin ise 171.602,00 TL olarak kabul edildiğini, bu şartlar ile taşınmazının davalıya devrine rıza gösterdiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı davranarak 125.5 m2’lik konut yerine 112 m2’lik konut verdiğini, kendisine teslim edilecek dairenin değerini ise 275.175 TL olarak belirlediğini, davalının baskısı ile 17.06.2013 tarihli satış sözleşmesini imzalamak zorunda kaldığını, sözleşmede kendisine ait taşınmazın değeri önceki yıllara göre belirlenirken, davalının teslim edeceği dairenin değerinin 2013 yılına göre tespit edildiğini ileri sürerek, bilirkişi incelemesi ile inşaat maliyetinin hesap edilmesini ve kendisine ait eski taşınmazın değerinin inşaat maliyetinin hesaplandığı tarihe göre yeniden hesaplanarak davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüketici mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle yapılan bozma ilamına uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulanan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesinin 2. fıkrasında tüketiciler tarafından açılan davaların harçtan muaf olduğu belirtilmiştir.
Buna göre, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığının yanı sıra, davacının başlangıçta yatırdığı 25,20 TL başvuru harcı ile 170,80 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, anılan yasal düzenleme gözetilmeksizin davacının harçtan sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK'un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 2 numaralı bendine “ başlangıçta alınan 25,20 TL başvuru harcı ile 170,80 TL peşin harç olmak üzere toplam 196,00 TL harcın istek halinde davacıya iadesine” söz ve rakamlarının eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.