Logo

3. Hukuk Dairesi2021/238 E. 2021/2584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, sahte olduklarını iddia ettikleri senetlerin sahteliğinin tespiti davası açmalarında hukuki yararlarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, sahte olduğunu iddia ettikleri senetlerin sahteliğinin tespiti için ayrı bir dava açma haklarının HMK m. 208/3 ile güvence altına alındığı, davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; kendilerine miras olarak intikal eden Devrek İlçesi Tellioğlu Köyü hudutları dahilinde bulunan eski harman mevkili tapusuz taşınmazın yirmi seneyi aşkın zamandır dava dışı Şaban Ünal’ın zilliyet ve tasarrufunda bulunduğuna ilişkin bir senet düzenlendiğini, daha sonra aynı taşınmazın davalılara satışına ilişkin başka bir senet daha tanzim edildiğini, davalıların bu senetlere dayanarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tapu iptal tescil davası açtıklarını, her iki senedin de sahte olduğunu ileri sürerek, dava konusu senetlerin sahte ve geçersiz olduklarının tespiti ile senetlerin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

Mahkemece, davanın hukuki menfaat yokluğundan reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar eldeki dava ile, murislerinden intikal eden tapusuz taşınmaz üzerindeki zilyetliğe ve taşınmazın devrine ilişkin iki ayrı sahte senet düzenlendiğini ileri sürerek, anılan senetlerin sahte ve geçersiz olduklarının tespiti ile senetlerin iptaline karar verilmesini istemiş; Mahkemece, davacıların .... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2010/318 Esas sayılı tapu iptal ve tescil davasında senetlerin sahteliğinin ve geçersizliğini bilirkişi raporuna ve keşfe itiraz olarak ileri sürebileceği, bu nedenle davacıların ayrı bir dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1-h. maddesine göre davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır (HMK. m.137/1, 139/1 ilk cümle). Buna göre, hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin (HMK. m. 127/1) beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin (HMK. m.136/1) beklenmesi, dilekçe verildiği takdirde dilekçenin diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi zorunludur.

Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören aynı Kanun'un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisi tanır. Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gereklidir. Kanun’unun 137. maddesinin 1. fıkrasında, ön incelemenin dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmünün, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceği yönünde yorumlanması mümkün değildir.

Diğer yandan savunma hakkı Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, HMK’nın 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, taraflara dosya içerisindeki bilgi ve belgelere karşı savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulması mümkün değildir. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olup, bu husus kamu düzenine ilişkindir.

Somut olayda, Mahkemece; dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmeden, tensip ile, davacıların davalılar tarafından Devrek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/318 Esas sayılı dosyasında açılan tapu iptal ve tescil davasında da dava konusu iki adet senedin geçersizliğinin ve sahteliğinin ileri sürülebileceği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de HMK’nın 208/3. maddesinde bir belgenin sahteliğini iddia eden kimsenin, bu iddiasını aynı mahkemede ön sorun şeklinde ileri sürebileceği gibi, bu konuda ayrı bir dava da açabileceği belirtilmiştir. Kanun bu hükmü ile bir belgenin sahte olduğunu iddia eden kimseye, mevcut bir davada bu husus ileri sürme imkanı tanımasının yanı sıra, senedin sahte olduğuna ilişkin ayrı bir dava açma imkanı da vermiştir. O halde, anılan madde hükmü gereğince, davacıların dava konusu senedin geçersizliğinin tespiti yönünde dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.

Açıklanan düzenlemeler karşısında, dava dilekçesinin davalılara tebliğ edilmesinden sonra dilekçeler teatisi tamamlanıp, davacıların dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilerek davanın esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dosya üzerinden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.