Logo

3. Hukuk Dairesi2021/2424 E. 2021/11976 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya borç para verildiğine dair açılan itirazın iptali davasında, davacının ispat yükünü yerine getirip getirmediği ve davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının borç verdiğini ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmuş, ancak davacının kötü niyetli olduğuna dair bir delil bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı görülerek bu kısım düzeltilerek hüküm onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalıya 20/09/2011 tarihinde 10.050TL, 24/05/2012 tarihinde 5.000TL, 30/10/2012 tarihinde 600TL olmak üzere toplam 15.650TL borç para verdiğini, söz konusu ödemeler için davalıdan belge aldığını, sözlü olarak talep edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı; davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12/12/2018 tarihli, 2016/12000 Esas 2018/12059 Karar sayılı kararıyla, “İspat yükü davacıdadır. Davacı iddiasını HMK 202. maddesi kapsamında her türlü delillerle ispatlayabilecektir. Hal böyle olunca, somut olayda ispat yükünün davacıda olduğu dikkate alınmak sureti ile davacının tüm delilleri birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın reddi ile davalı lehine % 20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2) Davacı vekilinin, kötüniyet tazminatı yönünden temyiz itirazı yönünden;

İ.İ.K’nın 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme

bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Hal böyle olunca davacının kötü niyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez.Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan “Davalı lehine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin çıkarılarak yerine “Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.