Logo

3. Hukuk Dairesi2021/2859 E. 2021/12701 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden çocuğun tedavisinde kusurlu tıbbi uygulama iddiasına dayalı tazminat davasında, mahkemenin bozma kararına rağmen yeterli ve çelişkisiz bilirkişi incelemesi yaptırıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun bilirkişi raporu almaması, alınan raporlar arasında çelişki bulunması ve bu çelişkilerin giderilmemesi, bozma ilamına uyulmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, 1997 doğumlu küçük ...'ın yüksek ateş ve ağrı nedeniyle davalı hastaneye götürüldüğünü, burada çalışmakta olan davalılardan Aile Hekimi Uzmanı Dr....'ın muayene ettiğini ve kabakulak teşhisiyle reçete vererek evine gönderdiğini, akabinde küçük ...'ın ateşinin ve ağrılarının artması üzerine aynı hastaneye tekrar götürüldüğünü, bu defa davalılardan Çocuk Hastalıkları Uzmanı olan Dr. ...'nın muayene ettiğini, onun da ilave olarak ağrı dindirici ilaç verdiğini ve evine gönderdiğini, ancak ertesi gün 23.09.1999 tarihinde küçük ...'ın vefat ettiğini, davalıların kusurlu olduklarını belirterek; davacı baba ... için 10.000TL manevi, 2.000TL cenaze giderleri, 4.000TL destekten yoksun kalma nedeni ile maddi tazminata, davacı anne ... için 10.000TL manevi, 4.000TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminata, ablası küçük Yeşim için 5.000TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmişlerdir.

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 07.04.2014 günlü, 2013/29971 E-2014/10459 K sayılı ilamı ile; “--- davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamının incelenmesinde ilgili ceza dosyasında alındığı anlaşılan, Yüksek Sağlık Şürası'nın 4-5 Aralık 2003 tarihli inceleme raporunda Dr....'ya kusur izafe edildiği, 03.04.2000 tarihinde rapor düzenleyen Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu'nun raporunda ise, ölüm

sebebinin "kabakulak sonrası sekonder enfeksiyon olarak gelişen çift taraflı ampiyem" olarak tespit edildiği, buna rağmen mahkemece dosyaya kazandırılan 25.08.2010 tarihli Adli tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu ve 26.07.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu raporlarında ise davalılara kusur izafe edilmediği anlaşılmakla, dosya içerisindeki raporlar arasında çelişki olduğundan ve bu durumun açığa kavuşturulmamış olması nedeniyle, mahkemece yapılacak iş, bir Üniversiteden, Öğretim Üyelerinden oluşturulacak aralarında "Enfeksiyon" ve "Çocuk Hastalıkları" uzmanının da yer alacağı konusunda uzman, akademik kariyere sahip bilirkişi kurulundan, yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği hususunda, davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı konusunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, davalıların kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi....” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve bilirkişilerden 31.10.2016 tarihli bilirkişi raporu ile birlikte farklı bir heyetten 21.11.2019 havale tarihli rapor dosyaya kazandırılmış ise de bu raporlar arasında çelişki olduğu ve mahkemece hükme esas alınan 21.11.2019 havale tarihli raporda ise, bozma ilamında belirtildiği şekilde Çocuk Enfeksiyon Uzmanının bilirkişi kurulunda yer almadığı anlaşılmıştır.

Öyle ki 31.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı ...'nın kısmen kusurlu olduğu bildirilmiş, ancak ne şekilde kusurlu olduğuna ilişkin bir gerekçe ve açıklama yapılmamış; 21.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda da, kusur saptamasının yapılmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda; bozma ilamının gereğini içermeyecek şekilde alınmış olan raporlar denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.

Hal böyle olunca; mahkemece, bozma ilamı içeriğinde belirtildiği şekilde rapor alınarak, ve raporlardaki çelişkiler giderilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Karar başlığında davacılardan...'ın isminin yazılmaması ise, mahallinde düzeltilebilen maddi hata kabul edilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.