Logo

3. Hukuk Dairesi2021/5971 E. 2021/13721 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan trafo tesisinin bedelinin davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiği iddiasına dayalı alacak davasında, uygulanacak faiz türünün avans faizi mi yoksa yasal faiz mi olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği'nin 21. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, geri ödemesi yapılmayan trafo bedeline yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin avans faizi uygulanmasına ilişkin karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; elektrik enerjisi ihtiyacı karşılamak üzere davalı şirkete başvuruda bulunduğunu, gerekli trafo tesisinin yapımının üstlenilmesi ve yine finansmanının kendisi tarafından sağlanması koşuluyla talebinin kabul edildiğini, usulüne uygun olarak inşa ettirdiği tesisin davalı şirket tarafından 03/03/2014 tarihinde geçici kabulü yapılarak elektrik sistemine dahil edildiğini, geçici kabul tutanaklarının ise 04/04/2014 tarihinde onaylandığını; bahse konu trafo merkezinin yapımı için dava dışı yüklenici şirkete fatura karşılığı toplam 373.775 TL tutarında ödemede bulunduğunu, ilgili mevzuat uyarınca davalı şirket tarafından trafo yapım bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; 372.775 TL’nin 04/04/2014 tarihinden itibaren özel bankalarca uygulanan en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı; tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı ... ile imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi gereği dağıtım tesislerinin mülkiyetinin ...’a ait olduğunu; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı ile aralarında herhangi bir bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması bulunmadığından dava konusu trafo yapım bedelinin defaten ödenmesinin talep edilemeyeceğini, isteme konu alacak kalemlerinin de fahiş olduğunu, mevzuat uyarınca yasal faiz istenebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince; davacı tarafından finansmanı sağlanmak suretiyle inşa ettirilen trafonun bedelinin davalı şirketten ilgili mevzuat hükümlerine göre talep edilebileceği, davalının 15/10/2014 tarihli yazı ile temerrüde düşürüldüğü gerekçesiyle; davanın kabulüne, 372.775 TL’nin 15/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2) Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 21 inci maddesinin beşinci fıkrası; “ Bu madde hükümleri uyarınca yapılan dağıtım tesisinin geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış taksitlere ilişkin tutara, vade tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır.” hükmünü içermektedir.

Buna göre; ilk derece mahkemesince, kabul edilen alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile avans faizi uygulanmasına karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki “ avans faizi ” ifadesinin çıkartılarak yerine “ yasal faizi ” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.